Safsata (kıyas-ı batıl), mantık hataları sonucu ortaya çıkan temelsiz hükümlerdir. Daha yalın bir ifadeyle, kusurlu akıl yürütmedir. Ahkam kesmek deyimi de eksik ve yanlış bilgiyle ve hatalı akıl yürütmeyle verilen hükümleri (ahkam hükmün çoğuludur) ifade eder. Şaşırtmaya ve aldatmaya yönelik laf cambazlığı amacıyla da yapılabilen safsata, gündelik hayatta en çok din ve siyaset alanında görülür. Bir başka yazımızda dini alanda ortaya çıkan safsataları ele alırız.

Birçok safsata türü vardır. Gündelik hayatta en çok karşılaştığımız türlerinden biri “yanlış ikilem” safsatasıdır. Yanlış ikilem muhakeme sırasında her şeyin “siyah-beyaz”, “doğru-yanlış”, “iyi-kötü” ikilikleriyle sunulmasıdır. Güncel bir örnekle daha iyi anlatabiliriz:

A: Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi ve oradaki sivilleri öldürmesi kabul edilemez. 

B: Demek sen de NATO’cu ve Amerikancısın! Amerikan emperyalizmini savunuyorsun.

Yukarıdaki örnekte görüldüğü üzere muhakeme yeteneğinden yoksun insanlarla fikir alışverişinde bulunmaya çalıştığınızda, sürekli konudan uzaklaşarak, konuyu tartışmak yerine kendinizi savunmak durumda kalırsınız.  Özellikle siyasi propaganda araçlarıyla halka sürekli yanlış ikilem sunulur. Bunu tüm dünyada ve iç siyasette rahatlıkla görebilirsiniz. Ya birilerinin tüm fikirlerine katılır ve destek verirsiniz ya da destek vermeyen hainlerden olursunuz.

RUSYA ABD PROPAGANDASI

Uluslararası arenada ise; her ne kadar soğuk savaş Sovyetler’in dağılmasıyla sona ermiş olsa da özellikle Rusya’nın yakın çevresindeki bölgede çift kutuplu dünya halen varlığını sürdürmektedir. ABD ve Rusya güçlü propaganda yöntemleri sayesinde bölgedeki devletlerde halkın bir kısmının kendilerine hayran olmasını sağlamışlardır. ABD propagandası, Rusya’yı kötü gösterir, kendisini eleştiren olduğunda karşı tarafı Rus yanlısı olmakla suçlar. Rusya propagandası, ABD’yi kötü gösterir, eleştirilirse karşı tarafı Amerikan yanlısı olmakla suçlar.

DIŞ POLİTİKANIN PARAMETRELERİ

Türkiye Cumhuriyeti, bağımsız ve egemen bir devlettir. Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşlarının; ABD’nin sömürgeci politikalarına veya Rusya’nın işgalci Büyük Rusya idealine kılıf arayan insanlara ayıracak vakti yoktur. Türkiye Cumhuriyeti’nin önceliği Türk vatandaşlarının yüksek çıkarlarıdır. Ve bunun yanında “yurtta sulh cihanda sulh” anlayışı temel ilkemiz olmalıdır. Diğer yandan Ukrayna’da ölenler için üzülen Türk vatandaşlarına “Suriye için böyle üzülmediniz” diyenler konuyu saptırmak için üretilmiş Rus propagandasına hizmet ettiklerini fark etmelidirler. Bu ülkenin vatandaşları 5 milyon Suriyeliye yıllardır ev sahipliği yapıyor, daha ne yapsınlar bu konuyla ilgili. Ayrıca insanlar bir olaya üzülme hakkı elde edebilmek için bugüne kadar üzüldüklerinin listesini mi yapmalılar? Konuyla alakasız her şeyi tartışmaktan bir türlü konuya gelemiyoruz.

Her neyse; Rusya, bölgede stratejik ilişkilerimizin olduğu, dış ticaretimizde çok önemli paya sahip bir ülke. Ancak; Rusya’nın Ukrayna’yı işgali aynı zamanda gösterdi ki; Rusya yayılmacı ve agresif dış siyaset izlemeye meyilli. Bunlar göz önünde bulundurularak Türkiye hiç şüphesiz gerekli stratejiyi izlemektedir. Bizim üzerinde durmamız gereken Türkiye’nin ekonomik anlamda dışa bağımlılığını azaltacak politikalar olmalıdır.