ÖSYM ESKİ BAŞKANI ALİ DEMİR’İN 91 SAYFALIK İFADESİNE BAKIN


12 yıl önce... Bugün olduğu gibi o günlerde de KPSS’yi konuşuyorduk. Çünkü... KPSS’nin Eğitim Bilimleri bölümünde 350 aday, 120 soruda 120 net yapmıştı. Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Devlet Denetleme Kurulu (DDK), Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Denetleme Kurulu da iddialarla ilgili soruşturma başlatmıştı.

Ancak...

Soruşturma bir türlü ilerlemedi! Fetullahçıların sınav sorularıyla ilgili operasyonuna bir türlü operasyon yapılmadı. Bunu da nereden mi biliyoruz? Ankara 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde örgüt üyeliği ve görevi kötüye kullanmaktan yargılanan dönemin ÖSYM Başkanı Ali Demir’in 2019’da verdiği ifadede her şey anlatılıyordu. Ankara’nın deneyimli yargı muhabiri Alican Uludağ’ın ortaya çıkardığı belgeleri sonrasında ben de okudum ve bugün yaşananların geçmişle hesaplaşılmadığı için yeniden tekrar ettiğini gördüm.

Ali Demir


Örneğin... Ali Demir 91 sayfalık ifadesinde DDK’nın gayrı resmi bir rapor hazırladığını kendisine de bu raporun okutulduğunu söyledi:

“... 120 soruda 100 net ve üzeri yapan 3 bin 227 adayla ilgili analizler vardı. Benim oradan hatırladığım, 3 bin 227 kişinin analizinde net bir şekilde üçte bir kadar ismin bugün ‘FETÖ’ diye tanımladığımız grubun dershanelerinin öğretmenleri olduğu, diğer üçte birinin askeri lojman adreslerinin olduğu, diğer üçte birinin ise Doğu ve Güneydoğu adreslerinin olduğu doğrultusundaydı. Ben bu bilgi doğrultusunda bugün ‘FETÖ’ dediğimiz bu gruba çok ciddi tavır koydum, çok ciddi mesafe koydum.”

Savcının sorusu önemli: “Yani cemaatin bu işi yaptığına 2010’da mı vakıf oldunuz?” Ali Demir’in yanıtı daha önemli:

“Ben 2010 yılı sonunda bunu yaptığını rapor dolayısıyla biliyordum, o yüzden de çok ciddi tavır koydum.”

Bitmedi...

Yenişafak’tan al haberi...


Hatırlayın... 2010-2012 süreçlerinde iktidar kanadı Fetullahçılara yönelik operasyon konusunda kalkan görevi yapıyordu. Aralarında sıkıntılar olsa da “temizlik” harekatı yapmadılar.

Çünkü...

ÖSYM eski Başkanı Demir’in ifadesinden de anlıyoruz ki, Abdullah Gül’e bağlı DDK gayrı resmi rapor hazırlıyor, 120 soruda 100 net ve üzeri yapan 3 bin 227 adayla ilgili analizler yapılıyor ve bunların büyük bölümünün o dönemki adıyla “cemaatçi” oldukları tespit ediliyor. Ne Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ne de Başbakan Tayyip Erdoğan “müdahale” ediyor. Müdahale edilmediğini de nereden anlıyoruz?

İlk önce iktidara yakınlığıyla bilinen Yenişafak Gazetesi’nin 30 Ocak 2018 tarihli bir haberini okuyalım:

“... 2012 KPSS’de kopya çekerken yakalanan ancak hakkındaki soruşturma örtbas edilen Mevlüt K. ‘mahrem imam’ çıktı. Burak Akın’ın ardından itirafçı olan subaylardan M.K., 2010 yılında askeri sınav sorularının kendisine verildiğini, o dönem mahrem abisinin ise Mevlüt K. olduğunu söyledi.”

Yenişafak ne demiş haberinde: “2012 KPSS’de kopya çekerken yakalanan ancak hakkındaki soruşturma örtbas edilen Mevlüt K...”

Hadi gelin Ali Demir’in 91 sayfalık ifadesine bakalım!

Mahrem İmam M.K.’yı kurtaranlar


2012’deki KPSS’de kopya çekerken yakalanan ve daha sonra Fetullah bağlantısı tespit edilen M.K.’nın sorgulanmasını istediğini söyleyen Demir şu iddialara bulundu:

“Ben bu şikayetimi Efkan Ala’ya ilettim. Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala da 2013 ortalarında beni Emniyet Genel Müdürlüğü’ne gönderdi. KOM Daire Başkanı, İstihbarat Daire Başkanı, Güvenlik Daire Başkanı ve bir daire başkanı daha dört emniyet müdürü beni karşılarına aldılar ve tehdit ettiler. ‘Bize ÖSYM bilgilerini vereceksin’ dediler. ‘Ben ÖSYM verilerini size nasıl vereyim, mahkeme kararı getirin verileri alın’ dedim. Çünkü mahkeme kararı getirdiklerinde verileri alıyorlardı. ‘Biz online bağlanmak istiyoruz, ÖSYM’ye online verileri kontrol etmek istiyoruz’ dediler. ‘Ben bunu yapamam’ dedim. Ve o gün ben M.K.’yı soruyorum, onlar benim üzerime verileri isteyerek geliyorlar.”

Aklınız alıyor mu? Yıllar sonra “mahrem imam” olduğu ortaya çıkan M.K.’yla ilgili soruşturma kapatılıyor, 2012 KPSS’sinde neler yaşandığının üstü örtülüyor!

Neyse ki... Son yaşanan sınavla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan erken müdahale etti, DDK ve savcılık harekete geçti... KPSS iptal edildi! Şimdi asıl mesele, Fetullah’ın boşluğunu dolduranlar mı var yoksa yine aynı örgüt başka bir görünümde “provokasyon mu” yaptı? Şimdi asıl mesele, 2010’dan bu yana sınavlarda yaşanan kopya ve organize suçu örtbas edenlerin üzerine gitmek! Kim olursa olsun, kime uzanırsa uzansın. Çünkü... Hâlâ devlette paralel yapıların olduğuna dair iddialar gözle görülüyor.

NOT: Bu arada 2010 KPSS’siyle ilgili dönemin Cumhurbaşkanı Gül de bir açıklama yapar umarım.