BİDEN, ERDOĞAN’A TAZİYE SUNDU


İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tüm öfkesiyle basının karşısına geçti ve şu cümleleri kurdu: “... Biz, bize verilen mesajı biliyoruz, bize verilen mesajı aldık. Tekrar altını çizerek ifade ediyorum: Amerikan Büyükelçiliği’nin taziye dilemesini kabul etmiyoruz, reddediyoruz.”

İstiklal’de yapılan bu açıklamanın ardından televizyonlar, ajanslar “son dakika” geçti ve “Anti-emperyalist” AKP’nin bakanının “Taziye dilemesini kabul etmiyoruz” cümlesini başlığa çıkardı. Günlerden 14 Kasım’dı ve PKK-YPG terör örgütünün hain saldırısının ardından 6 canımızı toprağa veriyorduk! O akşam tüm televizyon kanallarında da Soylu’nun bu söylemi üzerinden, Amerika’nın terörü nasıl desteklediği anlatıldı... Kobani’den Afrin’e, Afrin’den İstanbul’a “terör yolculuğu” haritalar üzerinden Türk halkıyla paylaşıldı. İçeride “anti-Amerikandık” ve rahatlamıştık.

İdeoloji yıllarca “Atlantik çıkarlarıyla” birleşince günü kurtaran söylerimin altının boş olduğu hemen ortaya çıktı.

Nasıl mı?

Dün... Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bir açıklama paylaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Biden’ın G-20 Zirvesi’nde (Endonezya) görüştüğü, tokalaştığı ve basına kapalı konuştukları iletildi bizlere. İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un açıklamasında kelimesi kelimesine şu ifadeler yer aldı:

“... ABD Başkanı Biden, G20 Zirvesi’ndeki ikili görüşmede Başkan Erdoğan’a, İstiklal Caddesi’ndeki terör saldırısında yaşamını yitirenler için taziyelerini iletti.

“... Rusya-Ukrayna arasında tahıl koridorunda yaşanan sorunun çözülmesi ve sevkiyatın yeniden başlamasını sağlayan çabası için Başkan Erdoğan’a teşekkür eden Biden, Türkiye ile ABD arasındaki F16 sürecine yönetim olarak desteklerinin devam edeceğini belirtti.

“... Biden, Erdoğan ile görüşmesinde İsveç’in NATO üyeliği sürecinde Türkiye’nin önemli bir aktör olduğunu ifade etti.”

SORU ŞU: Peki ne oldu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 14 Kasım’da yaptığı açıklamaya? Arşivin tozlu raflarında yerini aldı.

Sabah: Katil Amerika


Sonra dünün iktidar gazetelerine baktım.

Örneğin Sabah Gazetesi: “Katilleri biliyoruz” manşetiyle çıktı gazete ve şu tespitler yer aldı başlığın altındaki spota:

“Sınırımızın dibinde PKK/YPG’yi beslediler, silah ve bomba eğitimi verdiler. Kobani’den emir alan teröristler, İstiklal Caddesi’nde insanlarımızı katletti. Katilleri ve destekçilerini tanıyoruz.



ABD-YPG ‘aile’ gibiler. Amerikan Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM)  eylülde Cizre’nin karşısında teröristlerle tatbikat yaptı. Bölgeye TIR’lar dolusu silah taşıdılar.

“Teröriste terörist diyemeyenlerle müttefikliği sürdürmekten yorulduk. ABD’nin laf dolandırmasına öfkeliyiz.

Terörü besleyen ilişkiyi bitirmezlerse külahları değişeceğimizi bilme zamanları geldi.”

Örneğin Yenişafak Gazetesi: “Eğitim ABD’den talimat PKK’dan” manşetiyle çıktı gazete ve şu cümleleri kurdu: “Kobani’de ABD’li askerlerin ders verdiği PKK’nın szöde istihbarat okuluna eğitim aldı, talimatın da Mazlum Kobani adı terörist elebaşının yakın bir adamından geldiği tespit edildi.” Gazetenin sürmanşeti de daha çarpıcıydı ve Soylu’nun açıklaması verilmişti: “Taziyeniniz reddediyoruz.”

Uzatmak mümkün! Diğer gazetelerin manşetlerini de açın ve okuyun! Şimdi başta İçişleri Bakanı olmak üzere “Katili tanıyan” gazeteler Biden’ın taziyesini nasıl görecek?

Terör örgütüne milyon dolarlar


Tarih 16 Şubat 2018...

Dışişleri Bakanlığı’nın sitesinde bir açıklama duruyor: “Türkiye-ABD Stratejik Ortaklığı Hakkında Ortak Açıklama... Türkiye Cumhuriyeti ve ABD, müttefik ve stratejik ortak olarak, birbirlerinin güvenliklerine ve savunmalarına karşılıklı ve tartışmasız bağlılıklarını teyit ederler. İki taraf, sonuç odaklı bir mekanizma oluşturulması konusunda anlaşmaya varmıştır. Türkiye ve ABD, DEAŞ, PKK, El Kaide ve diğer tüm terör örgütleri ve bunların uzantılarıyla mücadele konusundaki kararlılıklarını tekrarlarlar. İki taraf, İki ülke halkını doğrudan hedef alan terör tehditlerine karşı meşru müdafaa hakkını tanırlar.”



Tarih 31 Ekim 2021... Cumhurbaşkanı Erdoğan, Roma’da, Biden görüşmesinin ardından ABD’nin terör örgütü PKK/YPG’ye verdiği silahlarla ilgili şu cümleleri kurdu: “... Operasyonun yapılması gerektiği zamanda tabi ki operasyon yapılır. Eğer karşımızda bir terör örgütü olan PKK/PYD/YPG varsa, ne gerekiyorsa biz bunu yaparız. Bunu zaten biz kendilerine her zaman söyledik ve söylüyoruz. Yine aynı şekilde bundan sonraki süreçte de Türkiye’nin temel önceliklerinden olan bu meselede beraber çalışmamız gerektiği hususunda bugün de mutabakata vardık. Ayrıca güvenlik, savunma, ticaret, terörle mücadele ve bölgesel konular başta olmak üzere aramızdaki bütün konularla ilgili ortak bir mekanizma kurulması konusunda mutabık kaldık, anlaştık.”

Peki gerçek ne?  YPG’ye binlerce TIR dolusu silah gönderen ABD, terör örgütüne 5 adet Bradley tipi zırhlı araç verdi. YPG, ABD’nin hibe ettiği Bradley tipi zırhlı araçlara bayraklarını asarak Suriye’nin kuzeydoğusundaki Haseke kenti civarında devriye attığı görüntüleri paylaştı. (25 Eylül 2021)

Peki gerçek ne? ABD Temsilciler Meclisi, terör örgütü YPG/PKK’ya 177 milyon dolar yardım yapılmasını da öngören 778 milyar dolarlık 2022 savunma bütçesi tasarısını onayladı. (26 Eylül 2021)

Peki gerçek ne? ABD Merkez Kuvvetleri Komutanı General Frank McKenzie, Suriye’nin doğusunda YPG’nin kontrolündeki bölgeleri ziyaret etti ve zırhlı araçların önünde poz verdi! (26 Ekim 2021)

SONUÇ: Mustafa Kemal Atatürk’ün yolundan giden anti-emperyalist gençler, 14-19 Mayıs 1968 tarihinde başta İstanbul olmak üzere “NATO’ya Hayır Haftası” düzenledi.  14 Mayıs 1968’de, İstanbul Taksim’de toplanan ve 6 metrelik NATO amblemini yakan gençler şu bildiriyi okudu: “Yeryüzünde emperyalizme karşı ilk kurtuluş savaşını vermiş olan Türkiye’miz, ne gariptir ki, bu oyuna düşerek, kurtuluş savaşlarının baş düşmanı ve emperyalizmin sömürü aracı NATO’ya girdi. O günden bu yana NATO hep aleyhimize çalıştı.”

Bu bildiriyi okuyan gençlerin karşısına kim çıktı?

Arşive girin bakın!