ABD’de, Vietnam Savaşı döneminin Savunma Bakanı Robert McNamara başkanlığında özel bir komisyon, 1945-1967 yılları arasındaki ABD-Vietnam ilişkileri üzerine bütün belgeleri içeren kapsamlı bir gizli rapor hazırlar. Askeri analist Daniel Ellsberg, bu raporda Amerikan devlet görevlilerinin ve yöneticilerinin sürekli halka yalan söylediğini görür. 1.5 yıl boyunca belgeler Ellsberg’in elinde kalır, kimse yayımlayamaz. New York Times 13 Haziran 1971 günü tarihe “Pentagon Papers (Pentagon Belgeleri)” olarak geçecek dosyanın ilk bölümünü yayınlar. Sonra da 18 gazete belgeleri manşetlerine taşır!

Başkan Richard Nixon’ın yönetimi daha fazla belgenin sızmasını önlemek için “White House Plumbers/Beyaz Saray Tesisatçıları” adlı gizli bir birim kurar. Bu birime rağmen 47 ciltten oluşan belgeler yayımlanmaya devam eder. 17 Haziran 1972’de de “beş tesisatçı”, Watergate binasındaki Demokrat Parti merkezine dinleme cihazları yerleştirmeye çalışırken yakalanır.

Neden “Watergate” skandalını anlattım? Çünkü...

Akşener: Soylu gayriresmi arşiv mi tutuyor?


Dün, bazı haberlerde okudunuz: “İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya tazminat davası açtı. Akşener’in, ‘kişilik haklarına sürekli, ısrarlı ve kasten saldırı’ nedeniyle açtığı davada tazminat miktarı 5 kuruş.” Sanki mesele “5 kuruşluk dava”!



Hakikat ne?

Önce davaya neden olan açıklamayı hatırlatmakta fayda var. Bakan Soylu, Meclis Plan Bütçe Komisyonu’nda İYİ Parti’li Fahrettin Yokuş’a dedi ki: “Mafyayla irtibat kuran şerefsizdir. Senin genel başkanının (Meral Akşener) resimlerinin ne olduğunu gösteririm.”

Meral Akşener’in avukatı ve aynı zamanda İYİ Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz’ın Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu dilekçesini okudum. Davanın nedeni, Soylu’nun farklı tarihlerde Akşener’i hedef alan sözleri. Bu sözlere geleceğim ama Meral Akşener’in dilekçesinde “o resimlerle ilgili” yanıt istediği bazı sorular var:

■ Bu resimler nedir?

■ Nerede çekilmiştir?

■ Neden çekilmiştir?

■ Kim tarafından çekilmiştir?

■ Müvekkilimin bilgisi dahilinde mi çekilmiştir bu resimler?

■ Müvekkilimin bilgisi dahilinde değil ise kim ya da kimler çekmiştir bu resimleri?

■ Bu resimler herhangi bir suç unsuru içermekte midir?

■ Bu resimlerde ne ya da kim/kimler vardır?

■ Bu resimler neden davalı Süleyman Soylu’dadır?

■ Bu resimler resmi kayıtlarda yer alıyor ise davalı Süleyman Soylu nasıl bu resimleri gösterecektir?

■ Süleyman Soylu kendisine gayriresmi bir ARŞİV mi oluşturmaktadır?

■ Bu arşivin amacı nedir?

■ Bir İçişleri Bakanı nasıl kendisine arşiv oluşturur?

■ Yargı ve kolluk birimleri böyle bir arşive izin verir mi?

■ Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı görevini yürüten Süleyman Soylu şantaj mı yapmaktadır?



Meral Akşener işte bu sorulara yanıt istedi. İstemekte haklı mı? Sadece gazeteci olarak değil vatandaş olarak da yanıt vereceğim: Haklı! Çünkü... Bakan Soylu’nun “Senin genel başkanının resimlerinin ne olduğunu gösteririm” cümlesi tehlikeli! Türkiye’nin yakın siyasi tarihinde neler yaşandığını herkes biliyor. Akşener’in avukatı dilekçesinde Bakan Soylu’nun mahkemede elinde ne var ne yok göstermesini istiyor.

Savcılık soruşturma başlatmadı


Bu arada avukat Uğur Poyraz dava dilekçesinde Soylu’nun suçlamalarını şöyle sıraladı:

■ 14 Mart 2019’da, “Bir tarafta FETÖ’nün kumpasında olacaksın... Attığın adıma, söylediğin söze dikkat et... Bu ülkenin geleceğini kimlere teslim etmek istediğini söylerim.”

■ 23 Mart 2019’da, “FETÖ ve Kandil’le sözleşme imzaladı.”

■ 29 Mart 2019’da, “Ben İçişleri Bakanı’yım, bir şey söylüyorsam belgeleriyle beraber söylüyorum. 29 tanesinin bal gibi PKK ile ilgisi var.”

■ 30 Ekim 2019’da, “PKK ile HDP arasında dans etme ustasısın.”

■ 30 Mart 2022’de, “Yapmak istediği şey, bir FETÖ senaryosu... Gaziantep’teki captagonculardan kurtulamamış... Zafiyet hanım...”

■ 28 Temmuz 2022’de, “Stajyer bakanlığın döneminde captagonu iyi bilirdin.”

■ 13 Kasım 2022’de, “PKK, HDP ve Meral Akşener’in patronu ABD.”

Peki... Bakan Süleyman Soylu’nun bu suçlamalarıyla ilgili savcılık soruşturma başlatmış mı? Hayır! Yani; savcılık da bu kadar ciddi açıklamalardan ve iddialardan dolayı “harekete geçmeye” gerek duymamış.

Akşener’in avukatı diyor ki:

Bir İçişleri Bakanının söylediği söz ve yaptığı açıklama, önleyici tedbir dahil olmak üzere bir istihbarat bilgisine dayanıyorsa, 2937 Sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunun Ek-2’nci maddesi uyarınca güvenlik ve istihbarat hizmetleri sırasında elde edilen bilgi ve belgelerin saklanmasında ve korunmasındaki gizlilik kuralının ihlalini oluşturur. Yine; 5237 Saylı Türk Ceza Kanunu’nun 285’inci maddesinde düzenlenen ‘Soruşturmanın  gizliliğinin ihlali’ suçunu oluşturur. Yine; TCK 277’de düzenlenen ‘Yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüs, 288’de düzenlenen ‘Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs’ suçlarını oluşturur.”

SORU ŞU: İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun elinde bir belge, doküman veya ne varsa açıklama yapmadan savcılığa vermesi gerekmiyor mu?