353 SAYFALIK GEREKÇELİ KARAR




Linç etmek...

Türk Dil Kurumu’na göre, adil yargılama olmadan insanları cezalandırma yöntemi...

Ya da yasadışı halk mahkemelerinin öncülü kabul edilen Amerikalı Yüzbaşı William Lynch’in adından gelen “yargısız infaz”...

Uzatmayalım.

Soru şu: Sizce Ankara Çubuk’taki şehit cenazesinde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu “linç” edilmek istendi mi istenmedi mi? Akıl tutulması yaşanmıyorsa linç girişimi oldu!

Hatırlayın:

Tarih 21 Nisan 2019...

Hakkari Çukurca’da şehit düşen piyade er Yener Kırıcı’nın Ankara Çubuk’taki cenaze töreninde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’lilere “linç” girişiminde bulunuldu. Cenaze töreni boyunca slogan atan kalabalık, törenin ardından Kılıçdaroğlu’nun etrafını çevirdi ve tekmelerle-yumruklarla saldırıya başladı. Saldırı anında güvenlik güçleri Kılıçdaroğlu’nu “öfkeli kalabalığın” arasından güçlükle kurtardı. Güvenlik güçleri, Kılıçdaroğlu’nu yakınlarda ikamet etmekte olan bir vatandaşın evine götürdü fakat kalabalık bu kez Kılıçdaroğlu’nun da içinde bulunduğu vatandaşın evinin etrafını sardı.  CHP lideri zırhlı bir araçla vatandaşın evinden çıkarılabildi...

Nereye mi geliyorum?

Konuşması gereken polis şefi


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindeki CHP heyetine yönelik linç girişimine ilişkin davanın gerekçeli kararı yayımlandı. Çubuk 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin açıkladığı 353 sayfalık gerekçeli kararda, “linç” yok!

Zaten 64 sayfalık iddianamede linç yerine, “izdiham”, “arbede” gibi tespitler yer alıyordu. Ki hukukçuların ortak görüşüne göre lincin bu olaydaki en belirgin hali “Ceza alan şahısların, Kılıçdaroğlu vatandaşın evine sığındığı zamanki sloganları ve eve girmeye diretmeleri”.

Avukat Ruşen Gültekin, “Ha keza bu sloganlarının içinde kasten öldürme unsuru bulunmaktadır (‘Yakın bu evi’ sloganı gibi). Kasten öldürme unsuru bir izdihamın, linç girişiminin vazgeçilmez unsurudur” dedi. Not olarak eklemekte fayda var: Olayda “Yakın bu evi” diye bağıran Sevim Gölyeri’ne verilen cezanın “sanığın geleceği üzerine etkisi” göz önünde bulundurularak 1/6 oranında indirim yapıldı.

Linç kelimesini kullananlar ise davada şikayetçi olan CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, danışmanı Deniz Demir.

353 sayfa dedim ya!

Gerekçeli kararın 29 ve 30’uncu sayfalarında (Eylemlerin genel olarak hukuki nitelendirilmesi başlıklı bölüm) saldırganların sadece “yaralama kastıyla” hareket ettikleri belirtildi:

“... Olay sırasında atılan taşların çoğunlukla evin önüne yaklaşmaya çalışan araca zarar vermeye yönelik kullanıldığı... Cenaze merasimine iştirak etmek amacıyla toplandıkları, müşteki Kemal Kılıçdaroğlu’nun tören alanına gelmesiyle başlayan protestoların sonrasında suç oluşturan eylemlere dönüştüğü... Olayların gelişimi, şüphelilerin içerisinde bulundukları hal ve şartlar, suçta kullanılan vasıta ve yöntemler dikkate alındığında iddianamenin devamında ayrı ayrı eylemlerine yer verilen şüphelilerin ‘yaralama kastı’ ile hareket ettiklerinin değerlendirildiği...”

SONUÇ: Dönemin Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya umarım bir gün konuşur ve “linci” anlatır! Çünkü... Çubuk’ta linç girişimine net tavır alan isim Uzunkaya’ydı.