“Mesele Memleket Meselesi” sloganının pankarta dönüştüğü mitingi hatırladım önce. Ankara’da, 23 Mart 2019’a düzenlenen AKP-MHP yani Cumhur mitinginde açılmıştı bu pankart.

İki partinin, 15 Temmuz 2016 darbe girişimden sonra beka üzerine kurdukları ittifakla ilgili zaman zaman “Aklım almıyor, nasıl buluştular?” sorularını bugün bile duyuyorum.

Hatırlayın...

11 Ekim 2016’da MHP lideri Devlet Bahçeli, yönetim sisteminde seçilmiş cumhurbaşkanı ile hükümet arasındaki çift başlılığı ortadan kaldırmak için fiili durumun hukuki bir boyut kazanması gerektiğini söyleyerek AKP’nin sistem değişikliği önerisini Meclis gündemine getirmesini istedi.  Bahçeli, 30 Kasım 2017 tarihinde Star TV ana haberde ittifaka Cumhur İttifakı adını verdi. Motivasyon ise şuydu: 15 Temmuz sonrasında birlik-beraberlik...



Dün, “CIA’nın Kemalizm okuması ve CHP” başlıklı yazımda CIA görevlisi ve Türkiye uzmanı Graham Fuller’in tespitlerini sizinle paylaşmıştım.

Çünkü...

ABD ve İngiltere başta olmak üzere Batı’nın düşünce kuruluşları, Türkiye gibi ülkeleri boş bırakmaz. Saha çalışması, gazetecilerler buluşmalar, büyükelçilik üzerinden raporlar, Pentagon ve CIA için analizler... 1950’lerden bu yana böyle devam ediyor! Peki nereye geleceğim?

“AKP’nin geleceği” analizi


CIA görevlisi Graham Fuller, sekiz yıl önce sadece CHP’yle ilgili değil “AKP’nin geleceği” başlıklı bölümde de yeni dönemin kodlarını vermeye çalışmış. Tabii ki alandaki görüşmeler üzerinden okumalar yaparak:

“... Bu arada bazı gözlemciler, AKP’nin enerjisi tükendikçe, MHP’nin bazı unsurlarıyla bir tür uzlaşmaya gidebileceği ihtimali sezinlemekte. MHP uzun zamandır- AKP’de asla olmayan tarzda- otoriteryen eğilimleri olan, kısmen şovenist bir parti olmuştur.

“... Ayrıca Batı’dan kuşku duyan unsuru da içermektedir. Şayet AKP destek kaybettiğini görürse, bir strateji, daha milliyetçi bir direksiyon kırıp, ‘sol’daki CHP’den gelmeyecek ilave oyları kazanmak olabilir.

“... İslamcılar ile milliyetçilerin bu tür bir bileşimi muhtemelen çok daha az liberal, daha az demokrat, ırki ve etnik meselelerde daha az hoşgörülü, Kürtlere daha az kucak açan ve daha az Batı dostu olacaktır. Böylesi bir koalisyon Gülen hareketiyle de papaz olacaktır.

“... Alternatif biçimde, AKP farklı kanatlara bölünebilir, daha dini ve ideolojik olanlar karşısında daha esnek ve pragmatik olanlar. Muhtemelen partisini Erdoğan ve Abdullah Gül kanatlarını yansıtmak üzere. (Türkiye ve Arap Baharı/Graham Fuller/Serbest Kitaplar/Sayfa 424)

Herkes analiz yapıyor biz vasatız


Yanda özetlediğim başlıklara bakın ve düşünün: Cumhur İttifakı kuruldu, Fetullah’la “papaz” olundu, AKP’de ayrılıklar yaşandı (DEVA-Gelecek), Batı’yla karşı karşıya gelindi vs... Bu arada MHP içinden de İYİ Parti kuruldu! Süreçleri beraber yaşadık.

Dün ne dedim: Teğmen Mehmet Ali Çelebi olayı bize “ideolojinin” ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Vasat tartışmalarla yaratılan kahramanların önümüzdeki dönemde ne olacağını, nasıl savrulacağını da göreceğiz. Bırakın sabun köpüğü magazin tartışmalarını ve esasa/gerçeğe gelin.

Algıyı değil olguyu konuşun. Adamlar ne olacağını ya da olabileceğini konuşuyor ve raporluyor. Ya biz? Yaşadığımız saflaşmanın da seçimde daha da keskinleşeceğini görmek gerekiyor notunu da ekledikten sonra...

28 Şubat çağrısına kulak verin


Bu arada bir çağrıyı da sizinle paylaşmak istiyorum.

28 Şubat davası kapsamında müebbet hapis cezasına çarptırılan ve 19 Ağustos 2021’den bu yana cezaevinde tutulan 13 general için aileleri, 15 Ağustos’ta Anayasa Mahkemesi (AYM) önünde bir basın açıklaması yapacak. Asker aileleri, bir duyuru yayınlayarak herkesi AYM karşısındaki Ahlatlıbel Atatürk Parkı girişine davet etti.

Çetin Doğan


Ailelerin çağrısı şu şekilde:

“28 Şubat kumpas davası kapsamında halen cezaevlerinde bulunan ve yaşları 74 ile 90 arasında değişen 13 komutanın cezaevlerinde 1. yıllarını doldurmaları vesilesiyle... 15 Ağustos 2022 Pazartesi günü, saat 13.00’de Anayasa Mahkemesi (AYM) karşısındaki Ahlatlıbel Atatürk Parkı girişinde (Ankara) yapılacak açıklamaya destek vermenizden ve yanımızda olmanızdan minnettar oluruz.”

Bu çağrı neden önemli? Çünkü... “Kendi kabilesinde” yaşananlara karşı “duyarlı” olanların Fetullah’ın sahte belgeleriyle hapis yatan askerlerin yaşadıklarını anlamaları gerekiyor. Algılar değil olgular üzerinden bakın!

NOT: Kısa bir tatil izni istiyorum. Yeni dönem sıcak ve yorucu olacak. Ben yine burada olacağım okuyucu!