Yusuf Ziya Gümüşel İsmailağa’da “özel” bir isim olarak değerlendiriliyor.

TECAVÜZ VAR, DELİL VAR, İDDİANAME VAR


Biri gözlerini, diğer kulaklarını, öteki de ağzını elleriyle kapamış üç maymun figürü... Japon kökenli bu figürdeki maymunların isimleri, Mizaru, Kikazaru ve Iwazaru, Japonca’da sırasıyla (şeytanı) görmemek, işitmemek ve konuşmamak anlamına geliyor.

Evet...

Türkiye’nin gündemine bomba gibi düşen ve bir gün sonra unutulan haberi ve “ürkütücü” sessizliği anlatacağım bugün.

3 Aralık’ta, Timur Soykan, Birgün’deki köşesinde, “Karanlık dünya bir çocuğu yuttu: Tarikat karanlığında henüz 6 yaşında...” başlıklı bir yazı kaleme aldı:

“... İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G. babasının kendisini 6 yaşındayken imam nikahıyla ‘evlendirdiğini’, çocukluğu boyunca her gün cinsel istismara uğradığını anlatarak şikâyetçi oldu. 6 yaşındayken 29 yaşındaki bir müritle imam nikahı kıyılan H.K.G. ifadesinde cinsel istismarın kendisine bir oyun gibi gösterildiğini anlatıyor. 2012 yılında ise H.K.G.’nin cinsel istismarına yönelik soruşturmayı gizli ellerin örttüğü anlaşılıyor.”

O gün herkes bu yazıyı konuştu ve dört gün geçti üzerinden! Ürkütücü sessizlik dediğim bu! İktidardan, AKP’den ses yok.

Neden?

O kadar çok soru ve aydınlatılması gereken olay var ki bu dosyada. 

Örneğin...

2012’de kapatılan dosya




İstanbul Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianameden okuyalım:

“... Yapılan soruşturma sırasında müştekinin cinsel istismara uğradığına ilişkin olarak Cumhuriyet Başsavcılığımızın 2012/34450 sayılı soruşturma dosyası üzerinden soruşturma yürütülüp Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar (KYOK) verildiğinin görüldüğü...”

Yani... H.K.G., 14 yaşındayken bir soruşturma açılıyor ama ‘Kovuşturmaya yer yok’ kararı alınıyor.

Devam edelim iddianameye:

“... 2012/34450 sayılı soruşturma dosyasının incelemesinde; müştekinin 17 Ağustos 2012 tarihinde adet düzensizliği nedeniyle annesi ile birlikte hastaneye müracaat ettiğinde yaşının küçüklüğü nedeniyle durumun polise haber verildiği... Müştekinin o tarihte mağdur olarak polis tarafından alınan beyanında, 7 Nisan 2012 günü Sancaktepe’de düğün yaparak şüpheli Kadir İstekli ile kendi isteğiyle evlendiğini, yaşının 17 olduğunu ve şikayetçi olmadığını beyan ettiği...

“... Söz konusu soruşturmada ilk olarak mağdurun doğum raporunun istenmesi gerekirken, mağdurun kemik yaşının tespiti için hastaneye sevk edildiği, Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından verilen 10 Aralık 2012 tarihli raporda mağdurun 21 yaşında olduğu ve KYOK kararı verildiği...”

Soru 1: İlk önce neden doğum raporu istenmedi?

Soru 2: Kim kemik yaşının tespiti için hastaneye sevk etti?

Bitmedi...

Tecavüz var, tutuklu yok!


İddianameyi okurken... Tecavüze uğrayan H.K.G.’nin, 21 Ocak 2022 tarihli İzmir Bayraklı Yamanlar Polis Merkezi tarafından alınan ifadesinin ne kadar önemli olduğunu gördüm.

Çünkü...

H.K.G., 2012’de, Haydarpaşa Numune Hastanesi’ne babasının başkanı olduğu  vakıfta (İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel) çalışan Mehmet Emin Marangoz isimli kişiyle gittiğini, film çekilmesi için beklediği sırada kendisinin yerine başka bir kızın filminin çekildiğini anlatmış. Hatta; kendisi yerine de başka birinin kemik testine sokulduğunu ifade etmiş.

Soru 1: Mehmet Emin Marangoz’un ifadesi alındı mı?

Soru 2: Haydarpaşa Numune Hastanesi’ndeki görevliler kimlerdi?

Şimdi geliyoruz ürkütücü sessizliğe: Savcılık ortada cinsel istismar olduğunu, suçun zincirleme şekilde işlendiğini yazmış! Buna rağmen; AKP’den, İsmailağa’ya bağlı vakfın başkanı Yusuf Ziya Gümüşel’le ilgili bir açıklama neden yok? Gümüşel neden serbest bir şekilde dolaşabiliyor?

Altını çizerek soruyorum:

6 yaşında evlendirilen H.K.G. dosyasının takipçisi kim olacak?

Tecavüzle suçlanan Kadir İstekli de serbest. Bu da manidar!