YÖK HAREKETE GEÇMEK İÇİN NE BEKLİYOR?

Bir doktor ve bir avukat öldürüldü...

Sağlık çalışanları ve avukatlar önceki gün arkadaşları için meydanlara çıktı! Türkiye’nin kanayan bir yarası da üniversitelerde kadrolaşma! 26 Nisan’da bu köşede, “Bir anket... Mobbing... Cihannüma Derneği” başlıklı yazımı okudunuz. Kısaca hatırlatayım: “... Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi’nde (NEVÜ) Rektör Semih Aktekin’in uygulamalarıyla ilgili şehirde ‘huzursuzluk’ olduğuna dikkat çekiliyor. Nasıl mı? Türk Eğitim-Sen, üniversite personeline yönelik 3 Şubat-18 Mart 2022 tarihleri arasında ‘memnuniyet’ anketi düzenledi. Türk Eğitim-Sen Nevşehir Şube Başkanı Tayfur Ürgenç anket sonuçlarını açıkladı... Ankete toplam 343 üniversite personeli cevap verdi. Ankete yanıt verenlerin 267’si akademik, 76’sı idari personelden oluşuyor. Cevaplayanların 230’u sendika üyesi 113’ü de herhangi bir sendikaya üye değil ya da başka bir sendikada. Ankete verilen cevaplar değerlendirildiğinde dört ana başlık ön plana çıktı. Bunlar, mobing, adalet, destek ve memnuniyet. Bizim gördüğümüz kurumda ciddi bir memnuniyetsizlik, adaletsizlik ve mobbing olduğu yönünde.”

Bu yazıdan iki ay sonra bana ulaştırılan bir mektubu sizinle paylaşmak istiyorum. Çünkü...

NEVÜ’de öğretim görevlisiyken yönetim tarafından görevden el çektirilen Doç. Dr. H.K., 8 aydır bir soruşturma içinde olduğunu ve adına açılan dava ve karalama kampanyalarına psikolojik olarak daha fazla dayanamadığını, bir daha böyle bir durumun içine düşerse canına kıyacağını belirterek yaşadığı her şeyi anlattığı bir intihar mektubu yayımladı. H.K. aynı zamanda süreç içerisinde sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacağını da söyleyerek mektubunun sonunda TCK. Madde 84/ Kişiyi İntihara Yönlendirme Suçu’nun maddelerinden de bahsetti.

Şimdi size mektuptan kısa bir özet paylaşacağım:

“Mobbing dayanılmaz hale geldi”




“... 20 küsur yıl tek bir soruşturma geçirmemiş, uluslararası yayınları olan saygın bir öğretim üyesini sahte evraklarla işinden etmek ve arkasından çok sayıda usulsüz soruşturma açarak mobbinge tabi tutmak artık dayanılmaz bir noktaya gelmiştir. Mahkemede kaybedeceğini anlayan M.H.Ç. bu kez de zamanaşımına uğramış olan bir soruşturma açtırmış ve beni yine hukuksuz biçimde işimden etmeye çalışma girişimi başlatmıştır. 2 yıllık zamanaşımına uğrayan, 2018’deki bir konuyu yine hukuksuzca soruşturma konusu yapmış ve bunun için yine soruşturmacıları ve yönetim kurullarını kullanmaya girişmiştir. Bu konuda kendisi hakkında savcılığa, evrakta sahteciliğe ek olarak yeni bir suç duyurusunda bulunuyorum.

“... 8 aydır bütün psikolojim, maddi düzenim, sosyal hayatım, aile ilişkilerim, çocuğumla olan babalık ilişkim alt üst olmuş durumdadır. Bu saatten sonra mahkeme kararı ile tescillenen haklılığımın yeni bir hukuksuzlukla karşı karşıya kaldığını öğrendim. Bir insanın haksız olarak ve keyfi biçimde işinden edilmesi, kolay kaldırılabilecek bir psikolojik süreç değildir. Yeni bir hukuksuz süreci kaldıracak psikolojim kalmamış ve gücüm tükenmiş, ruh halim ağır biçimde kötüleşmiştir.

“... Bu yeni hukuksuz sürecin işletilmesi durumunda intihar etmek benim için kaçınılmazdır çünkü aynı şeyleri yeniden yaşayıp, mahkemelerde haklılığımı kanıtlayacak gücüm kalmamıştır. Aldığım psikiyatrik ilaçlar ve psikolojik tedavi de artık bir işe yaramıyor. Bir insanın ekmeğiyle ve hayatıyla oynamak bu kadar hukuksuz ve kolay olmamalı.

“... Adaletsizlik ve hukuksuzluklara daha fazla dayanacak gücüm kalmadı. Bu hukuksuz işleme onay veren, işlem tesis eden, beni intihara sürükleyen herkes hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacağım ve sorumlu tutulmalarını isteyeceğim. Benim hayatım kararırken, buna yol açanların elini kolunu sallayarak dolaşmasını kabul edemiyorum.”

Evet mektup özetle böyle!

Şimdi YÖK’e çağrıda bulunuyorum: Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi’nde yaşananlara el atın! Öğretim üyeleri çaresiz!

Rektör Aktekin’i kim koruyor?


Doçentin intihar mektubundan sonra Türk Eğitim-Sen’in yaptığı anketteki bir soruyu sizlerle paylaşmak istedim.

Anketin şu sorusu en can alıcı yeri:

“Haksız yere soruşturma açılması ya da ceza alma gibi endişeler yaşıyor musunuz?”

Anketteki değerlendirme şöyle:

“Bu soruya verilen cevaplara bakıldığında çalışanların neredeyse tamamının (yüzde 90.2) kendileri hakkında haksız yere soruşturma açılması veya ceza alma endişesi yaşadığı görülmektedir. Bu sonucun ortaya çıkmasında özellikle son dönemlerde personel hakkında açılan soruşturma sayısının ciddi oranda artmasının da etkili olduğu düşünülmektedir.”

Peki bu anketin ardından ne yaşandı? Üniversitede fakülte sekreteri, meslek yüksek okulu sekreteri, enstitü sekreterlerinden oluşan 15 kişinin görev yerleri değiştirildi.

SORU ŞU: Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi’nde Rektör Semih Aktekin’i kim, neden koruyor?