“Kazanacak aday” deyip kimseyi işaret etmiyoruz

DEVA LİDERİ BABACAN GAZETECİLERLE BULUŞTU...

Altılı Masa’nın adayı kim olacak? “Kazanacak aday” tartışması... Masanın gündemi... DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ile kurmayları Sanem Oktar, Gülçin Avşar ve Gülay Göktürk dün İstanbul’da gazetecilerle buluştu. Önce şu tespitle başlamak istiyorum: Ser verip sır vermiyor Babacan. Satır aralarını okumak zorundasınız. O da bakanlık sürecinde kendisine bu yönde eleştiriler geldiğini söyledi .

YOL HARİTASI: Tabii ki ısrarlı bir şekilde 20 gazetecinin “aday kim? sorusunun muhatabı oldu: “Ortak program, ortak geçiş süreci ve ortak aday. Neden ortak geçiş süreci diyoruz? Çünkü geçiş süreci bir yol haritası. Kavşaklar çıkıyor. Yol haritası, ileriye doğru karşımıza çıkacak muhtelif senaryolarla ilgili... Her bir senaryoya karşı ne yapacağımızı belirlemek önemli. Sonra ortak aday.”

KAZANACAK ADAY TARTIŞMASI: Araya girdim ve sordum: “İYİ Parti çevresinden ısrarla ‘Kazanacak aday’ vurgusu öne çıkıyor. CHP lideri de masa isterse aday olabileceğini söylüyor. Ne diyorsunuz?” DEVA lideri şifreli konuştu ama sözlerinin nereye gittiği anlaşıyordu: “Kazanacak aday zaten malumu ilan. Herhalde altı parti biraraya gelip de kazanmayacak aday belirlemez. Ama kazanacak aday deyip de parmağımızla kimseyi işaret etmiyoruz. Kimseyi de saf dışı bırakmıyoruz. Bazen o kazanacak aday konusunda imalar olabiliyor. Biz isim havuzunu geniş tutarak ilerliyoruz. Çünkü şartlar değişiyor. Bir sene önce, altı ay önce adaylar konusunda farklı tartışma vardı. Seçime giderken de farklı olacak.”

“Aday listesi hazırlıyoruz”

Politikyol’dan Murat Aksoy, “Sayı azaldı sanki... Dört isim vardı ve bir isme düştü” dediğinde Babacan şu tespiti ve bilgiyi verdi:

“Yok en azından bize göre öyle değil. DEVA Partisi olarak çok geniş bir havuz içinde değerlendirmeye başlayacağız. Hatta bir grup arkadaşa geçen hafta söyledim ve zihinlerinde tartışmaya başlamalarını istedim. Çünkü masaya kısa bir aday listesiyle gideceğiz. Herhalde diğer partiler de öyle yapacak. Makul isimler bunlardır diyebiliriz ve listeler kesiştiği anda da beyaz duman tüter. Her parti şu olsun diye ya da olmasın diye bloke koymaz diye düşünüyorum. Önce ikili ikili olur aday belirleme süreci, ki ikili görüşmeler faydalı oluyor. Sonra da masaya getirilir.”

HAVUZU KÜÇÜLTMEMEK: Babacan’ın, ortak aday kriterleri arasında devlet tecrübesi olmadığının altını çizmesi de çarpıcıydı:

“Ortak adayın özellikleri arasında devlet tecrübesi yazmıyor. Başka siyasi partilerin bu konuda açıklamaları oldu ama masanın kriterlerinde bu tanımlama yok. Bunu yazdığınız anda havuzu küçültüyorsunuz. Farklı farklı genel başkanlardan bu ifade söylendi. Strateji olarak havuzu daraltacak bir şey söylemiyorum.”

BELEDİYE BAŞKANLARI: Gazeteci Murat Taylan araya girdi ve “Devlet tecrübesi dediğiniz zaman siz, Ahmet Davutoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener var. Ama belediye başkanları yok” dedi. Babacan güldü ve şifreli konuştu yine:

“Tam da bu sebeple havuzu geniş tutuyoruz. Masaya oturunca gerginlik yok. Ama masadan kalkınca ayrı ayrı açıklamalar geliyor ve insanlar gerginlik mi var diyor. Oturunca yine bitiyor!”

“Sınır ötesi operasyonun zamanlaması şüphe yaratıyor”

Ali Babacan’ın yaklaşık üç buçuk saat süren sohbet toplantısında ekonomiden teröre, HDP’den İYİ Parti’ye kadar geniş yelpazede birçok konu gündeme geldi. “Kemal Kılıçdaroğlu neoliberalizme karşı olduklarını hatta kamulaştırma yapacaklarını söyledi. Siz ise liberal bir çizgidesiniz. Nasıl anlaşacaksınız?” soruma şu yanıtı verdi: “Bir ay sonra ortak program açıklandığında nerede ve nasıl buluştuğumuzu göreceksiniz.”

Babacan’ın, İstiklal saldırısı, Gaziantep’e atılan roket ve sınır ötesi operasyonla ilgili şüpheleri de var. Devlet tarafından, asker ve istihbarat tarafından bilgilendirilmek istiyor:

“Sınır ötesi operasyon konusunun zamanlaması konusunda şüphemiz daha fazla. Roketle ilgili şüphelerimiz daha az olabilir. Ama İstiklal’deki saldırıyla ilgili soruşturma hâlâ devam ediyor. Basına yansıyan küçücük kısmı var. Arkada ne var ne yok... Patlama oldu ve İçişleri Bakanı PKK’nın yaptığını söyledi. ‘Amerika’nın taziyesini kabul etmeyeceğiz’ dedi. Yani Amerika’nın yaptığını söyledi. Ama aynı gün bir üst düzey yetkili- kim olduğunu bilmiyoruz- Reuters’a açıklama yaptı ve ‘Tam belli değil’ cümlesini kurdu ve IŞİD’in de olabileceğini ifade etti. Devlet refleksi gösterdi, İçişleri Bakanının açıklamasına karşılık dengeleme ihtiyacı hissetti o yetkili (kimse). Cumhurbaşkanı ise taziyeyi kabul etti ve hatta teşekkür etti. Biz nasıl emin olacağız. Neye göre? Kime güveneceğiz? Bu konuda bilgilendirilmek istiyoruz.”



İZLENİM: Babacan’ın “Geçmişi bırakalım, yaşananlardan herkes ders çıkarmıştır, yarınlara bakalım” vurgusu yapması dikkat çekiciydi. Önünde dosyalar vardı ve hepsini tek tek gösterdi. Adalet, eğitim, ekonomi-tarım, dış politika konusunda yol haritalarını paylaştı. Ancak... Gazetecilerin gündemi “Masanın heyecan vermediği, halkın da bu konuda beklentilerinin yüksek olduğu” yönündeydi. Babacan ısrarla “Bekleyin” dedi. İyimser olduğunu göstermeye ve masada partilerinin güçlü olduğunu anlatmaya çalıştı. Bu arada DEVA Genel Başkanı, basının haberi olmadan da liderlerin buluştuğunu belirtti. Bakalım, bekleyip göreceğiz.