MADRİD ZİRVESİ’NDEN ÇIKAN SONUÇ...
Tarih 23 Haziran 2022...
ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi, Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliği başvurusu konusunda bir oturum gerçekleştirdi. ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve Avrasya İşleri Müsteşarı Karen Donfried, Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya katılmasının ittifakı daha da güçlendireceğini kaydederken Türkiye’nin dile getirdiği endişelere de değindi:
“... Gelecek hafta Madrid’de yapılacak NATO zirvesin de İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine ilişkin resmi belgeler imzalanabilir.”
Yani... Herkes biliyordu “mutabakata” varılacağını!
Örneğin...
Pazar günü (26 Haziran 2022) yol haritası belli olmuştu! Neden mi? Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın, Habertürk’te net konuşmuştu:
“Biz, İsveç ve Finlandiyalı muhataplarımızla iki toplantı yaptık. Büyük oranda mutabakat sağladık, anlaşamadığımız birkaç konu var.”
Yani... “Mutabakat” sağlanmıştı!
Ancak...
Türkiye, İsveç, Finlandiya arasındaki mutabakat metninde şu cümleler dikkat çekti:
“Müstakbel NATO müttefikleri olarak Finlandiya ve İsveç, milli güvenliğine yönelik tüm tehditlere karşı Türkiye’ye tam destek verirler. Bu çerçevede, Finlandiya ve İsveç, PYD/YPG ve Türkiye’de FETÖ olarak tanımlanan örgüte destek sağlamayacaklardır.”
Şimdi geliyoruz can alıcı soruya:
PKK/YPG’nin hamisi kim?
Örneğin...
Temmuz 2017...
ABD Özel Kuvvetler Komutanı Orgeneral Raymond Thomas, ABD’nin önemli düşünce kuruluşlarından Aspen Enstitüsünün Colorado eyaletinde gerçekleştirilen yıllık güvenlik toplantısında konuştu: “Onlar kendilerine resmi olarak YPG diyorlardı ki Türkler, bunun PKK ile aynı olduğunu söylüyor ve ‘Benim terörist bir düşmanımla muhatap oluyorsunuz, bunu müttefik olarak nasıl yapabilirsiniz?’ diyordu. Biz de bunun üzerine onlara isimlerini değiştirmeleri gerektiğini söyledik. Bir gün sonra adlarının ‘Suriye Demokratik Güçleri’ olduğunu ilan ettiler.”
Bitmedi...
Bu kaçıncı mekanizma?
Tarih 20 Ocak 2009... ABD’nin 44’üncü başkanı Obama oldu. 1 Temmuz 2012’de PKK’nın Suriye kolu Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) silahlı kanadı Halk Koruma Birlikleri (YPG) resmi kuruluşunu ilan etti!
Tarih 26 Ekim 2014... Cumhurbaşkanı Erdoğan, Estonya dönüşü uçakta gazetecilere şöyle konuştu: “... Görüşmeler esnasında benim Obama’ya söylediğim şuydu: (PYD’ye yapılacak olan bu yardımları tasvip etmemiz mümkün değil. Çünkü PYD, PKK ile eş bir terör örgütüdür.) Bütün bunlar ortada iken Kobani ABD için niçin bu kadar stratejik? Bu konuda bana verilebilen tatmin edici bir cevap da yok...”
Obama, PKK/YPG’yi açıkça destekledi.
Peki, 20 Ocak 2017’de koltuğa oturan Trump döneminde YPG’ye destek devam etmedi mi? TIR’lar dolusu silah, mühimmat gitmedi mi? YPG ile petrol anlaşması Trump döneminde olmadı mı? Biden geldi ve TIR’larla silahlar PKK/YPG’ye taşınmadı mı?
Sonra... İsveç ve Finlandiya ile yapılan mutabakata döndüm ve bildik cümleleri okudum: “... Terörizmle, örgütlü suçlar ve diğer ortak sınamalarla mücadelede mutabakat temelinde iş birliğini geliştirmek için kolluk kuvvetlerini ve istihbarat kuruluşlarını da içeren her düzeyde hükûmetlerarası yapılandırılmış bir diyalog ve işbirliği mekanizması tesis edeceklerdir.”
Sonra bir yıl öncesine döndüm...
3 Kasımm 2021... Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu dedi ki: “ABD’nin PKK / YPG ile iş birliği, FETÖ’nün ABD’deki varlığı ve S- 400’lere ilişkin tutumu müttefiklik ruhu ile bağdaşmıyor. Bu konuları ele alacak bir çalışma grubu kuracağız. Bu sefer bu teklif ABD tarafından Biden tarafından geldi.”
Mekanizma, çalışma grubu... Kur kur bitmedi!
Mumcu ve Bitlis Paşa’yı öldürenler
Tarih 23 Aralık 1992...
Uğur Mumcu, Cumhuriyet’ten uyardı:
“... ‘Çekiç Güç’, Kuzey Irak’ta oluşan Kürt Federe Devleti’nin kurulup, gelişmesini sağlıyor. Önce Çevik Güç, sonra Çekiç Güç. ABD Ortadoğu’yu gün geçtikçe egemenliği altına alıyor.”
Tarih 8 Ocak 1993...
Mumcu’nun “Ültimatom” yazısı :
“... Ben kendi hesabıma Kürt milliyetçilerinin bütün yayınlarını okuyor ve bunlardan yararlanıyorum. Yakında yayımlanacak bir yayınımda, Kürt milliyetçileri ile istihbarat ajanları arasındaki ilişkilere ışık tutacak ilginç belgeler açıklayacağım.”
Sonra... ABD karşıtı Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993’te evinin önünde suikasta uğradı.
Tarih 17 Şubat 1993... Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ‘bağımsızlıkçı’ Jandarma Genel Komutanı Org. Eşref Bitlis’in de içinde olduğu uçak düşürüldü! Çünkü... 1992’nin Kasım ayında TRT’de Nazlı Ilıcak ve Tayyar Şafak’ın hazırladığı “Söz Meclis’ten İçeri” programının konuğu olan Bitlis Paşa’nın yanında HEP Milletvekili Ahmet Türk oturuyordu. Ilıcak, 9 Ekim 2010’da o programı (TRT’deki) Sabah’taki köşesinde yazmıştı. Okuyalım: “... Toplantıdan önce özel konuşmamızda, Eşref Bitlis, Çekiç Güç uygulamasına karşı olduğunu, Amerikalıların, Kuzey Irak’ta PKK’nın gelişmesine yardım ettiğini söyledi. Amerikan uçakları, Kuzey Irak’taki PKK’lılara yardım malzemesi atıyor diye şikayet ediyordu...”
SORU ŞU: İsveç ve Finlandiya ile “mutabakat” yaptık! Peki Mumcu ve Bitlis’i kim öldürdü?
