Hatırlarsınız, Ankara’da tarihi 19 Mayıs stadı “çürük” raporuyla 2018’de yıkıldı. O tarihten beri futbol kamuoyu yeni stadyumun ihalesini konuşuyor.

Ankaragücü Başkanı Faruk Koca, birkaç ay önce katıldığı radyo programında yeni stadyum ödeneğinin 500 milyon TL olarak Spor Bakanlığı’nca verildiğini açıkladı.

 

Yeni stadyum ihalesi pazarlık usulüyle yapıldı. İhaleyi Yıldızlar-ASL ortaklığının 4 milyar 520 milyon TL teklifle kazandığını, birkaç gün önce Fırat Fıstık imzasıyla Sözcü’de okuduk. Bu tutar, Koca’nın duyurduğu ödeneğin tam dokuz katı. Aradaki fark, Türkiye’deki enflasyonun gerçek durumu kadar belki bilmediğimiz başka hesapların da işaretidir.

★★★

İhaleyi kazanan AKP eski Milletvekili Abdülkadir Kart’ın sahibi olduğu ASL’nin birçok önemli kamu ihalesini 21/b usulüyle aldığını, kamuoyuna yıllar önce bu köşede fasılalarla duyurmuştuk. (Ayrıntılı bilgiler “Kamu İhalelerinde Olağan İşler” kitabımda da mevcut.)

Yıldızlar İnşaat ise İstanbul Finans Merkezi’nde ihalesi yine 21/b usulüyle gerçekleştirilmiş altyapı işlerini yapıyor. Şirket yöneticilerinden Edip Eren, Türkiye Futbol Federasyonu eski yöneticilerinden.



★★★

Ankara’ya “45 Bin Seyirci Kapasiteli Yeni Stadyum İnşaatı ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi” adlı ihaleyi TOKİ yaptı.

27 Mayıs’ta davet usulüyle gerçekleştirildi. Yaklaşık maliyet 4 milyar 741 milyon 704 bin 903 TL 68 kuruş olarak belirlendi.

En uygun teklifi veren Yıldızlar+ASL ile birlikte toplam 11 firma/firma ortaklığı çağrıldı:

REC Uluslararası, Caba İnşaat+Egemen İnşaat, Taşyapı İnşaat, Kolin+Pekerler, Gürbağ İnşaat, Limak İnşaat, Sembol Uluslararası yatırım, Mustafa Ekşi İnşaat, Mesa Mesken, Yenigün İnşaat.

Yıldızlar+ASL ortaklığının teklif tutarı 4 milyar 520 milyon TL. Bu tutarı seyirci kapasitesi olan 45 bine böldüğünüzde koltuk başına 100 bin 444 TL maliyet tutarına ulaşıyorsunuz. Bugünkü kurlarla 5.900 dolar yani.

İki soru: Bu maliyet ne kadar gerçekçidir?

İhalede ortaya çıkan maliyetin, Spor Bakanlığı’nın “ayırdığı” 500 milyon TL ödeneğin 9 katı olmasını nasıl izah etmek gerekir?

Not: Ankara Stadyumu ihalesi için bütçeden çıkacak kaynak tutarı, bugün için 1 milyon 62 bin asgari ücrete karşılık geliyor.

Şirket, zeytinleri kanunsuz mu söktü?


Zeytin ağaçları eğer maden sahasına rastlıyorsa, kömür çıkaran şirketler söküp kesip taşısınlar diye Enerji Bakanlığı’na yetki veren yönetmelik değişikliği 51 gün yürürlükte kaldı. Dava açılmıştı, beklenmesi gerekiyordu. Ancak Yeniköy Kemerköy santrallarını işleten Limak-İçtaş ortaklığı davayı beklemeden İkizköy’de zeytinlik alanları tahrip etti. Karşı duran köylüler darp edildi, gözaltına alındı. Bu katliamın Enerji Bakanlığı izniyle yapılabildiği sanılıyordu.



Ancak öyle olmadığı CHP Antalya Milletvekili ve Çetin Osman Budak’ın soru önergesine gelen cevapla anlaşıldı. Budak, 51 gün boyunca kaç zeytinlik alanda, kaç maden faaliyeti izni verildiğini Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’e sordu. Bakan imzasıyla gelen yanıtta “Maden Yönetmeliği’nin 115’inci maddesinin dördüncü fıkrasının yürürlükte kaldığı süre içerisinde ilgili düzenleme kapsamında herhangi bir madencilik faaliyetine izin verilmemiştir” denildi. Yani? Yani o an yürürlükte olan yönetmeliğe göre bile izin verilmemiş. “Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları”nda (John Perkins) geçen “şirketokrasi”nin örneklerinden biri daha yaşandı anlayacağınız.

AOÇ alanında plan üstüne plan


İmar kararları, bir şehirdeki arazilerden kimin nasıl yararlanacağının çerçevesini çizer. Bu ise ülkemizde çoğu kez rant kapılarının açılması anlamına gelir. Toplumun genelini ilgilendiriyorsa sık duyarız: Bir imar kararı hukuka aykırıysa dava açılır. Mahkeme hukuka aykırılık kararı verdiğinde ya karar geç kalmış olur ya da o hukuka aykırı kararı alan idare arkadan dolanıp aynı anlama gelecek başka bir karar alır. Bu niye mi böyle olur? Çünkü baştan bir tahsise bir rantın bölüşümüne karar verilmiştir. Gücü elinde tutan sonuna kadar gitmeyi dener.



 

Ankara’da TEBA Vakfı’na (Medipol’ün kurucu vakfı) tahsis edilen Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) alanındaki taşınmazda da böyle oldu. Erler Mahallesi’nde 1. Derece Doğal ve tarihi SİT alanı olan ve TEBA Vakfı’na tahsis edilen 555 bin metrekarelik AOÇ alanına dair plan değişiklikleri iptal edilmişti.

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yeniden plan değişikliği yaparak askıya çıktı. Mimarlar Odası Başkanı Tezcan Karakuş Candan, hukukun arkadan dolaşıldığını vurguluyor, “Atatürk’ün halkına şartlı bağışla emanet ettiği Atatürk Orman Çiftliği toprakları özelleştirilemez, vakıflara peşkeş çekilemez” diyor. Kayıt düşelim.