Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Atatürk Havalimanı (HL) sahasına Millet Bahçesi için yapılan ihalenin “şeffaf” olduğunu söylemiş. Bu beyanını Ankara’daki Başkent Millet Bahçesi açılış töreninde ifade etmiş.

Kurum’un katıldığı Başkent Millet Bahçesi töreni, CHP İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu’nun Atatürk Havalimanı önündeki açıklaması ile yakın saatlere rastladı. Bu, ilk tesadüf.

İkinci “anlamlı” tesadüf şu: Bakan Kurum’un katıldığı törene konu olan Ankara Millet Bahçesi’nin her iki etabı da Yapı&Yapı’ya ihale edilmişti. Bu firma, Atatürk HL Millet Bahçesi ihalesini üstlenen ve aynı dakikalarda makineleri pisti kırmaya başlayan Yapı&Yapı.

Bir de kavramsal ve tarihsel detay: Ankara’daki Millet Bahçesi’nin ilk adı AKM (Atatürk Kültür Merkezi) Millet Bahçesi’yken daha sonra Başkent Millet Bahçesi oldu.

ŞEFFAF FALAN DEĞİLDİ

Konuya geleyim: 9 Mayıs’ta buradan detaylarıyla duyurduğum ihale şeffaf filan değildi. Tıpkı Yapı&Yapı’nın aldığı, Mart 2019’da yine 21/b usulüyle ihale edilen Ankara Millet Bahçesi ihalesinin şeffaf olmayışı gibi. O ihaleyi duyurduğum yazıda (18 Mart 2019) TOKİ’nin birçok şehirde Millet Bahçesi projelerini açık ihale usulüyle çıktığı halde, neden Ankara’yı 21/b usulüyle, yani firma davet ederek yaptığını sormuştum. Cevap gelmedi tabii.

Atatürk HL Millet Bahçesi ihalesi şeffafmış...

Geçiniz. Biz gazeteciler bu ihaleyi duyurmasak, tartışma başlayıp siyaset gündemine taşınmasa, şirket iş makinelerini dizdiğinde tepkiler büyümese, Bakan Bey, ihalenin büyüklüğü, usulü ve kimin kazandığı konusunda topluma bilgi mi verecekti? Birçok önemli 21/b ihalesinde olduğu gibi bu stratejik ihale de resmi istatistiklere aylar sonra yansıyacak, çoğunluğun haberi o zaman olacaktı.

★★★

Kaldı ki, ihale eğer şeffafsa, neden acil ve olağanüstü koşullar için kamu idarelerine tanınan bir yol olan pazarlık usulü kullanıldı? O pisti kırmanın, o Millet Bahçesi’ni oraya yapmanın nasıl bir aciliyeti vardı? Hangi koşul TOKİ’yi sıkıştırıyordu?

Eğer İYİ Partili Ali Kıdık’ın “İstanbul HL Araplara satılacak ve onların da aynı yakada iki havalimanı olmasın ön koşulu var” iddiası doğruysa ve bu talep iktidar için “acil durum”sa kamuoyuna yine açıklama lazım.

Bakan Kurum, Atatürk HL’nın kapatılmasıyla oluşan milyarlarca dolarlık kamu zararı konusunda değerlendirmede bulunmamış. Ama önceki gün bu köşede sorduğum soruların ikisine cevap aldık. Acil durumlar için bir pist bırakılacağını ve olası deprem için afet toplanma alanına da yer bırakılacağını öğrenmiş olduk. Büyük saadet!

BÜTÇEYİ DELECEK BİR YOL İHALESİ

Şimdi paylaşacağım, bir yol projesi. Yine 21/b. Yine içinde Yapı&Yapı firması geçiyor. Ama ben fikri sabit haline getirdiğim için değil, iktidarın yakın zaman tercihleri bu yönde şekillendiği için. Ve yine ekonomik kriz derinleşirken, milyarlarca liralık kamu kaynağının nasıl harcandığının hepimizi ilgilendirmesi sebebiyle.

Erdemli-Silifke-Taşucu yolunun Melleç-Kaledran arası, ilk önce Ocak 2021’de ihale edildi. 21/b usulüyle yapılan ihaleyi, 2.1 milyar TL teklifle Özaltın İnşaat-Yapı&Yapı ortaklığı kazanmıştı. (25 Ocak 2021 tarihli yazım)

Yaklaşık bir yıl geçti. Aralık ayında DW’de Gülsen Solaker imzalı haberde bu ihalenin iptal edildiğini öğrendik. Danıştay, eğer bir iş 900 gün sürede yapılabiliyorsa, ihalesinin acil durum maddesi olan 21/b ile yapılmasını hukuka uygun görmemişti.

İşte şimdi Danıştay’ın hukuka uygun bulmayıp iptal ettiği ihalenin tekrarlanması gündemdeymiş. Ama açık usul değil. Melleç-Kaledran arasının ihalesinin yine 21/b usulüyle söz konusu olduğu ve yatırım maliyeti 2’den 6 milyar liraya yükselen ihaleyi yine aynı iki firmanın aldığı/alacağı sektörde konuşuluyor. Eğer bu iddialar doğruysa; yeterli beslenemeyen, maaşına insanca artış oranları bekleyen vatandaşlar adına gerçekten yazık.