Türkiye’nin en büyük muhalefet bloğu olan “Altılı Masa” 3 Temmuz’da İYİ Parti lideri Meral Akşener’in ev sahipliğinde toplanıyor.

CHP, İYİ Parti, Deva Partisi, Gelecek Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’nin liderlerinin oluşturduğu masa daha önce de dört kez toplanarak seçim güvenliği, geçiş süreci gibi önemli konuları görüşmüş, önemli ortak kararlar almıştı.

Öyle görünüyor ki Akşener’in ev sahipliğindeki beşinci toplantının temel gündemini “aday” mevzusu oluşturacak.

Liderler o gün aday konusundaki “ortak aday” gibi önemli detayları netleştirecekler.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun o toplantıya, son dönemde yaptırdığı kamuoyu araştırmalarının sonuçlarından oluşan bir raporla katılması bekleniyor.

Edindiğim bilgiye göre o raporda, Meral Akşener’in sıkça ifade ettiği “13. Cumhurbaşkanı Millet İttifakı’nın adayı olacak” görüşünü destekleyen sonuçlar yer alıyor.

Rapordaki bütün göstergeler, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın aday olacağı bir seçimi, her durumda kaybedeceğini gösteriyor.

Altılı Masa’nın diğer partilerinde de benzer raporlar olduğu biliniyor.

★★★

Beşinci “Altılı Masa” toplantısında aday konusunda da ilginç bir karar çıkabilir.

CHP kulislerini yakından takip eden Politikyol.com Genel Yayın Yönetmeni Ali Haydar Fırat PolitikTV canlı yayınında ilginç bir kulis paylaştı.

Fırat’a göre, Millet İttifakı ortak aday belirleyecek ve adayın ismini 29 Ekim günü kamuoyuna duyuracak.

CHP’nin masaya getireceği raporda örtülü “aday Kemal Kılıçdaroğlu olmalı” mesajı da var gibi.

Ancak, öyle anlaşılıyor ki diğer beş lider ortak adayın Kılıçdaroğlu olması konusunda henüz hemfikir olmamış.

Altı parti de beşinci toplantıdan sonra 29 Ekim’e kadar kamuoyu yoklamalarını yoğunlaştıracaklar.

Millet İttifakı’nda Kılıçdaroğlu dışında Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun adaylığı da gündemde. Akşener her ne kadar “Başbakan” olmak istese de ittifakın aday adayları arasında görülüyor.

★★★

Bu arada, Cumhur İttifakı kulislerinde de seçimin yeni seçim yasasının geçerli olacağı şekilde erkene alınabileceği konuşuluyor. Böylece “Erdoğan Cumhurbaşkanı adayı olabilir mi” tartışmasına da son verilmesi isteniyor.

Kulislere göre Cumhur İttifakı seçimi erkene alması halinde tarihi 14 Mayıs 2023 olarak belirleyecek. 14 Mayıs 1950, Türkiye’de Demokrat Parti’nin “yeter söz milletin” sloganıyla iktidara geldiği seçimlerin yapıldığı gündü. AK Parti, 73 yıl sonra aynı gün, benzer seçim mesajları ve sloganlarıyla seçime girmek istiyormuş.

Bu kulisler gerçekse hem Cumhur İttifakı hem Millet İttifakı sembollerle dolu bir seçim kampanyası yürütecek.

Ancak Merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in deyişiyle mutfakta “boş tencere” dururken AK Parti’yi hiçbir sembol kurtaramayabilir.

Bahse girseniz ne derdiniz?


Bir süredir İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üye olup olmayacağını tartışıyoruz. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, konu ilk gündeme geldiğinde her zamanki gibi kesin ifadelerle konuşmuş, iki ülkeyi de veto edeceklerini ima etmişti.

Ancak aradan geçen zamanda mesajlar yumuşadı. Karşılıklı trafik yoğunlaştı.

En son, Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal ile Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın iki hafta önce Brüksel’e giderek bu konuda görüşmeler yaptı.

Diplomatik trafik sonunda Ankara’nın mesajları yumuşadı.

Başta kesin bir veto mesajı veren Erdoğan, dün Madrid’e giderken, yani NATO Genel Sekreteri, İsveç ve Finlandiya liderleriyle dörtlü zirve yapmadan hemen önce yaptığı açıklamada “İsveç ve Finlandiya NATO’ya üye olacaklarsa, ittifakın 70 yıllık mensubu Türkiye’nin güvenlik endişelerini dikkate almak zorundadır. Bunun aksi düşünülemez” dedi.

Üstelik bu bölümü doğrudan elindeki metinden okudu.

Görülüyor ki Erdoğan yürütülen diplomasi sonrasında “istemezük” noktasından “şunu yapmazlarsa olmaz” noktasına gelmiş.

Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden’ın görüşmeleri, Erdoğan tarafından kurulan cümlelerin daha da yumuşamasıyla sonuçlanabilir. Ben sonucu tahmin ediyorum ama sizin görüşünüzü de merak ediyorum. Sizce finalde ne olacak?

  1. A) İki ülke de Türkiye’nin vetosu nedeniyle NATO’ya üye olamayacak

  2. B) İsveç ve Finlandiya’nın yapacağı bazı açıklamaların ardından Türkiye “istediğimizi aldık” diyerek iki ülkenin NATO üyeliğini onaylayacak.