YeniÇağ Haber Müdürü Fatih Ergün 1 Aralık günü öğlen saatlerinde şöyle bir Twitter mesajı yayınlamıştı:

“Meral Akşener’den önümüzdeki günlerde partisinin oylarını en az 5 puan artıracak hamle geliyor. Siyasette olağan paradigmayı değiştirecek türden hem de...

Beklemede kalın...”

“Ankara gazetecileri bilir, Meral Hanım ne açıklayacak” diye başlayan onlarca telefon aldım.

Her arayan bir de senaryo üretiyordu:

- Cumhur İttifakı’na mı gidecek?

- Masayı mı devirecek?

- Kendi adaylığını mı açıklayacak?

- Esad’la mı görüşecek?

★★★

Elimde bu senaryoları destekleyecek hiçbir bilgi yoktu. Ben de doğal olarak Sayın Akşener’i aradım ve “Ne yapacaksınız?” diye sordum.

Meral Hanım güldü ve “Fatih arkadaş şaka yapmıştır, benim bildiğim bir şey yok” dedi.

Hazır bulmuşken “İYİ Parti oylarını artırmak için masadan ayrılacak” yorumlarını anımsattım.

Biraz önce gülen Akşener, ciddileşti ve şunları söyledi:

“Bütün bunlar Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın çağrılarından sonra söylenmeye başlandı. Ben AK Parti’yi kuran ilk beş kişiden biriydim. Ben varken Bülent Arınç dahi yoktu. Ben o partiden sırf ilkelerimle örtüşmüyor diye yüzde 42 oy aldığı dönemde ayrıldım. Şimdi gider miyim hiç.”

“Zaten Cumhur İttifakı’na gitseniz insanlar iktidarı desteklediğiniz için size oy vermez” diye bir yorum yaptım.

Akşener, “Mesele oy meselesi değil. İlkesel olarak gitmem diyorum. Bizim Cumhur İttifakı’nda olmamız ilkesel olarak imkânsız diyorum.”

“Peki Cumhur İttifakı’na gitmeseniz de masayı devirme ihtimaliniz var mı?” diye sordum.

Meral Hanım açık konuştu:

“Bakın Deniz Bey, ben Altılı Masa’nın başarılı olmasını istiyorum. Bu başarı da seçimleri kazanmakla mümkündür. Ben kazanacağımıza inanıyorum. Ben bunun için çalışıyorum. Unutmayalım ki bu son seçim olacaktır. Bu seçimi kaybedersek Türkiye yerinde durur ama aynı Türkiye olmaz.  Bu seçimi kaybedersek, bir daha Parlamenter Sistem falan konuşamayız, hayal olur.

Millet bize umut bağladı. Bu umudu söndüremeyiz. Bu yüzden o masadan kalkmak olmaz. Milletin umuduna ihanet edecek en son insan ben olacağım.”

★★★

İYİ Parti’nin ve Akşener’in iki önemli konudaki tutumu bundan daha açık ifade edilemezdi herhalde. Ben yine de kendi cümlelerimle söylediklerini özetleyeyim:

- Cumhur İttifakı’na gitmem.

- Masayı devirmem.

Akşener’in bu iki net tavrını gören Erdoğan bir daha benzer çağrılar yapmaz diye düşünüyorum.

Bu açıklamalar muhalefet bloğu içinde yer alan ve İYİ Parti’ye “Erdoğan’ın çağrısı ellerini güçlendirdi, istedikleri olmazsa masayı devirecekler” suçlamasını yöneltenler için de açık ve net bir cevap olmuştur.

★★★

Altılı Masa’nın iki önemli partisi CHP ve İYİ Parti’dir.

CHP’nin tutumu netti.

İYİ Parti’nin ve lideri Meral Akşener’in de üretilen senaryolara isyan ederek tavrını netleşmesi seçime kadar geçecek zamanda Altılı Masa’nın elini güçlendirecektir.

İki parti arasında artık halledilmesi gereken konu sadece adaylık meselesidir.

O konuda da Meral Hanım’ın “Bu seçim son seçimdir, mutlaka kazanmalıyız” yaklaşımının etkisi büyük. Seçimi tartışmasız bir şekilde kazanacak bir aday olsun istiyor.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise bu kez kendisine güveniyor ve aday olmak istiyor.

Bu durumun iki parti arasında tatlı bir rekabet yaratması da kaçınılmaz.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanacağı net bir şekilde anlaşılırsa Meral Akşener itiraz etmeyecektir. Ancak Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan karşısında seçim kazanması riskli bir durum yaratırsa, zaten Kılıçdaroğlu da adaylıkta ısrar etmeyecektir.

Ez cümle, son düzlüğe girilirken muhalefet kanadında işler rayına oturmaya başlamış.

Kılıçdaroğlu’nun bugün yapacağı ekonomik projeler tanıtımı, Altılı Masa’nın Anayasa değişikliği, parlamenter sisteme geçiş takvimi, seçim güvenliği, sorunlara çözüm stratejileri gibi konularda ortaya koyduğu somut adımlar yakın gelecekte gündemi ve algıyı muhalefet lehine değiştirecek gibi görünüyor.