Hep söylerim: İktidardaysanız ve siyasette başarılıysanız en çok kendinizi anlatırsınız. İcraatlarınızdan söz eder, yapacaklarınızı ve projelerinizi somut bir takvimle inandırıcı bir şekilde anlatırsınız. Siyasette patinaj başlamış ise rakiplerinizi hedef alırsınız. Kendinize bir düşman yaratır, “düşmanımın düşmanı dostumdur” bakış açısıyla oy toplamaya çalışırsınız.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, iktidarının ilk yarısında hep ilk yolu seçti. Konuşurken meydan okurcasına hep icraatlarını anımsattı, projelerini ve vaatlerini anlattı. Kanal İstanbul gibi uçuk ve maddi zemini olmayan bir projeyi dahi Türkiye’nin önemli bir bölümünün benimsemesini sağlayabildi.

Ancak Erdoğan özellikle büyük yetki ve güçle donatıldığı son dört yılda bu çizgiden çıktı. Artık kendisini anlatmıyor. Anlatmaya çalışınca icraatlar konusunda yeni gelişmeler olmadığı için tekrara düşüyor. Geleceğe dair vaatlerde bulunduğunda ise millet söze değil adıma bakıyor ve “Elinizi tutan mı var? Hemen yapın” karşılığını veriyor.

O da haliyle ikinci yola başvuruyor. Kutuplaşma üzerinden bir siyaset tesis etmeye çalışıyor. Bir düşman yaratıyor ve o düşmanla savaşırken tabanını birleştirmeye çalışıyor.

Kimi zaman dış düşman, kimi zaman iç düşmanlar belliyor ve o düşmanları hedef tahtasına koyuyor.

★★★

Erdoğan son olarak da Fatsa’nın ünlü komünist belediye başkanı Terzi Fikri’yi hedef aldı.

Fındık bahçeleriyle, Karadeniz’e kıyılarıyla muhteşem bir kent olan Ordu’yu, ilçesi Fatsa’yı beton yığını yaptılar. Karadeniz kentleri çarpık yapılaşma nedeniyle her yıl sel mağduru oluyor ve iktidarın İstanbul gibi Ordu’ya da Fatsa’ya da hatta Karadeniz’e de ihanet ettiğini her yıl bir afetle deneyimliyoruz.

Bunun ötesinde Karadeniz halkının iktidardan somut beklentileri var. Çay üreticileri gibi fındık üreticileri de artan girdi maliyetlerini karşılayabilmek için iyi bir taban fiyat bekliyor.

Erdoğan Ordu’ya gelirken, Ordulu, Fatsalı Erdoğan’dan en az 65 liralık bir fındık fiyatı bekliyordu. Hatta Meral Akşener’in 74 lira vaat etmesi heyecan yaratmıştı.

Buna karşın Erdoğan 54 lira gibi komik bir rakam açıklayarak Ordu halkını hayal kırıklığına uğrattı.

Halkın hayalkırıklığını konuşturmamanın en iyi yolu neydi?

Başka bir gündem yaratmak, başka bir tartışma başlatmak.

Erdoğan da haliyle Terzi Fikri’yi terörist ilan etti ve tartışmayı başlattı. Muhalefet, Fatsa halkının önemli bir bölümü, Erdoğan’ın başlattığı bu tartışmayla komik fındık fiyatını unutuverdi.

★★★

Oysa Terzi Fikri, Fatsa’da 9 ay gibi çok kısa süre belediye başkanlığı yapmasına karşın, devrimci uygulamalarıyla Türkiye siyasetine unutulmaz bir yerel yönetim deneyimi bıraktı. Fatsa’da oluşturduğu bölgelerde, belediyenin her adımını denetleyen halk komiteleri kurdu. Halkla beraber karar alıp halkla beraber yönetme çabası, kısa süre sonra yeni bir belediyecilik anlayışı yarattı.

Bugün sosyal demokrat belediyecilerin sahip çıktığı, AK Parti’li belediyelerin dahi benimsemek zorunda kaldığı “sosyal belediyecilik” uygulamasının temellerini Terzi Fikri attı.

Halk bu uygulamadan son derece memnundu ve Fatsa deneyimi kısa sürede bütün Anadolu’ya yayılabilirdi.

Bu uygulamalar en çok kimi rahatsız etti biliyor musunuz?

Bir süre sonra kanlı bir darbe yapmaya hazırlanan Kenan Evren’i ve arkadaşlarını.

Evren, kuvvet komutanlarıyla birlikte 8 Temmuz 1980 günü bizzat Karadeniz turuna çıktı ve 11 Temmuz 1980 günü Fatsa’ya “nokta operasyon” yaptırdı.

Terzi Fikri darbeciler tarafından yargılandı ve ağırlaştırılmış hapis cezasına çarptırıldı. 1985 yılında da cezaevinde yaşamını yitirdi.

★★★

Erdoğan’ın başlattığı tartışma, 54 lira gibi bir rakamın fındık üreticileri açısından yetersiz olduğu gerçeğini değiştiremeyecek, unutturamayacak.

Diğer taraftan, Erdoğan’ın Terzi Fikri’ye bakış açısının, göstermelik bir davayla yargılanan ve yaptırdığı işkencelerin, katliamların hesabını vermeden ölen Kenan Evren’le aynı olduğu gerçeği de Erdoğan’ın hanesine yazılacak.

Zira Evren’in başlattığı seçilmişlerin yerine kayyum atama geleneği de bugün bizzat Erdoğan iktidarı tarafında sürdürülüyor.

Muhalefetin 54 liralık fındık fiyatını bırakıp Erdoğan’ın başlatmak istediği Terzi Fikri polemiğine dahil olması büyük bir hata olur.

Zira Kenan Evren öyle görüyordu diye Terzi Fikri nasıl “terörist” olmadıysa, Erdoğan öyle görüyor diye de terörist olmayacaktır.