Günlerdir “sahte doktor” haberlerini takip ediyorum.

Ayşe Özkiraz isimli genç bir kadın, aylarca Çerkezköy Devlet Hastanesi’nde doktor olarak gidip gelmiş. Erkek arkadaşı durumu fark edip ihbar edince de gerçek ortaya çıkmış. Kendisi tutuklanmış, Sağlık Bakanlığı konuyla ilgili soruşturma başlatmış.

Konuyu takip edenlerin, “olayı biliyorum” diyenlerin affına sığınarak, atlayanlar için bir özet geçmek istiyorum:

Ailesi Ayşe Özkiraz’ın doktor olmasını istiyormuş. Ancak o sınavda tıp fakültesi kazanabileceği bir puan alamamış. Ailesini hayal kırıklığına uğratmamak için de bir yalanlar zincirini başlatmış.

Önce “Çapa Tıp”ı kazandığını gösteren sahte bir sınav sonuç belgesi hazırlamış.

Sonra İstanbul’a gidip bir öğrenci yurduna kayıt yaptırmış ve yerleşmiş.

Orada tıp fakültesi öğrencileriyle kalmış. Ayrıca Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne gidip gelmeye başlamış. Gerçek öğrencilerle tanışmış, kendisine öğrenci kimliği bastırmış.

★★★

Yalanlar zincirinin sonunda Ayşe Özkiraz’ın sahte yolculuğu Çerkezköy Devlet Hastanesi’nde devam etmiş.

Hastane personelinin de ihmaliyle hastaneye doktor gibi gidip gelmeye başlamış. Hasta muayene etmiş, ameliyatlara girmiş.

Ayrıca kendisine görevli kimlik kartı bastırmış, doğum gününde hastaneye “Çapa’nın gururu” yazan çiçek göndermiş.

Olay ortaya çıktıktan sonra, ilk açıklama hastaneden gelmiş:

“Maaş almıyormuş, reçete yazmıyormuş, hekimin görevi olan hiçbir tıbbi girişimde bulunuyormuş. Hiçbir görev verilmeyip, uygulamaları değerlendirmediği için de “doktor rolü” bir süre devam etmiş. 

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da olayla ilgili müfettiş görevlendirdiklerine dikkat çekip şöyle demiş: “Göreve başlaması ve maaş alması gibi bir durum söz konusu değil. Bize herhangi bir belge, beyanda bulunmuşluğu yok. Bu, tamamen hastanede uzman arkadaşa sahte belgelerle sadece gözlemlemek amacıyla kendisine inandırmış olduğu anlaşılıyor. Durum ortaya çıktığında gereken tedbir alınır.”

★★★

Hem hastanenin hem Bakan Koca’nın açıklamasından anlaşılıyor ki kabak sahte doktora inanan, onun gözlem için hastaneye gelip gitmesi için referans olan genç, idealist bir uzman hekime kesilecek.

Geri kalan tüm sorumlular, kontrolün tamamen kaybedildiği sağlık sistemi temize çıkacak.

Bu kadar basit mi peki?

Aynı zamanda özel hastane sahibi olan Sağlık Bakanı Koca, personel hataları ortaya çıkan rakip özel hastaneleri hiç affetmiyordu oysa!

Mesela Ataşehir’de özel bir hastanede görevli bir personel, kadın hastayla alay edip o anları kameraya almış. Hastane personele işten çıkarma cezası verdiği halde, Koca hastaneyi kapattırmayı tercih etmiş.

Aynı şekilde Tokat’ta bir özel bir hastanede iki sağlık görevlisi felçli bir hastaya kötü muamele etmiş. Hastane iki personele de işten çıkarma cezası verdiği, suç duyurusunda bulunduğu halde Koca o hastaneyi de kapattırmış.

★★★

İki özel hastanede personelin hastalara yaptıkları elbette kabul edilemez. Ancak bir de madalyonun öteki yüzü var:

Kapatılan özel hastanelerde tedavileri devam eden, yeni ameliyat olmuş onlarca hasta, işini idealist bir şekilde layıkıyla yapan yüzlerce sağlık çalışanı vardı.

Kapatma kararlarının ardından hepsi mağdur oldu. Ameliyattan yeni çıkmış hastalar dahi ambulanslarla devlet hastanelerine sevk edildi.

İki hastanede görev yapan sağlık çalışanları, o hastanelerin yaşayacağı ekonomik kayıplar nedeniyle işsiz kalma tehlikesiyle karşı karşıya.

(Bir de şu var: Hastaneler savaşta, olağanüstü hallerde dahi kapatılmaz. Gerekirse kamu yönetimi devralır ve hastane faaliyetlerine devam eder.)

Şimdi adil olmak şu soruları sormayı gerektirmez mi:

- Madem özel hastanelerde personel hatası olunca bütün hastane kapatılıyor, o zaman Çerçezköy’deki bu büyük “müteselsil” ihmalin sorumluluğu neden sadece bir idealist hekime yıkılmaya çalışılıyor?

- Çerkezköy’de yaşanan büyük skandal Sağlık Bakanlığı tarafından bir kişinin üzerine yıkılarak kapatılmaya çalışılırken, aynı Sağlık Bakanlığı’nın (bakanın hastanelerine rakip) özel hastaneleri (hastaneler ilgili personele en ağır cezayı verdiği halde) tamamen kapatması nasıl açıklanabilir:

Devletle özel arasında uygulanan sıradan bir çifte standart mı?

Özel hastane rekabetinden kaynaklanan kasıtlı bir kapama mı?