Cumartesi akşamı DEVA Partisi’nin Gebze mitingi vardı. Ben de meslektaşlarımla birlikte Gebze’ye mitingi izlemeye gittim.

İlk izlenimim Kocaeli Valiliği ile Gebze Kaymakamlığı’nın mitingi zorlaştırmak hatta yapılmamasını sağlamak için elinden geleni yapması oldu.

Mesela miting yeri olarak Gebze merkezindeki meydan yerine, kentin dışındaki kapalı pazarın otoparkı tahsis edilmişti. Tahsis edilen yer hem ulaşımı zor, hem Gebze meydanının dört katı büyüklüğündeydi. Herhalde “Kimse gidemesin, yeterince geniş olan park alanı da büyük ölçüde boş kalsın” gibi bir hedef güdülmüştü.

Sorun sadece bununla da sınırlı değildi. Gebze ölçeğinde 20 dakikaya gidilebilecek bir yeri 45 dakikaya zor aştık. Zira yol boyunca 20’ye yakın polis panzeri, tuhaf yerlere park etmiş ve trafiği büyük ölçüde yavaşlatmıştı.

Miting alanına girerken, DEVA Partililerin elindeki pankart ve bayrakların polis tarafından toplanmaya çalışıldığına tanık olduk. Parti yöneticileri ısrar edip tartışmalar yükselince polis geri adım attı ve sadece plastik saplı pankart ve bayrakların geçmesine izin verdi.

Miting alanının hemen yanında koca bir pazar yeri vardı ama nedense koca pazar yerinin tuvaletleri kilitlenmişti.

DEVA Partisi lideri Ali Babacan, gazetecilerle sohbet ederken iktidar partilerinin liderlerinin çok rahat göründüğü söylenince, mitingde kendilerine çıkarılan zorluklara gönderme yaparak şöyle dedi:

“Rahat değiller. Rahat numarası yapıyorlar. Rahat olsalar bizimle bu kadar uğraşmazlar. Pazar yerindeki tuvaletleri dahi kilitlediler. Bayrakları toplamaya çalıştılar, istediğimiz yeri vermediler, çok uzak bir noktayı gösterdiler.”

Babacan konuşmak için kürsüye çıktığında karşısında çok coşkulu bir kalabalık vardı. Öyle ki genelde lider kalabalığı coşturur, o meydanda kalabalık lideri coşturuyordu.

Biraz önce söz ettiğim engellemelere rağmen alanı dolduran binlerce insan, DEVA partisinin yaygın ve dinamik bir teşkilatlanmayı tamamladığını da gösteriyor.

Babacan da bu konuda önemli rakamlar paylaştı.

“Kocaeli ilçe kongrelerini ve il kongresini tamamlayan ilk ilimiz oldu. Bugüne dek 81 ilde 716 ilçede başkanlarımız görev başında. Teşkilatlarımız olgunlaştı. Teşkilatlarımızda siyasete ilk kez başlayanlar var. Şu anda illerde ve ilçelerde yönetim kurulu üyesi olan arkadaşlarımızın sayısı 12 bin 900.”

Hem miting alanı, hem Babacan’ın paylaştığı bu rakamlar, Türkiye’de ilk korona vakasının açıklandığı gün kurulan DEVA Partisi’nin üstelik pandemiye rağmen kısa sürede önemli bir ilerleme kaydettiğini gösteriyor.



Babacan, miting konuşmasında doğal olarak en çok ekonomik krize ve iktidarın ekonomi alanında yaptığı yanlışlara dikkat çekti. Gazetecilerle sohbetinde de aynı konuya ağırlık veren Babacan, “Kur korumalı mevduat hesapları için ödenecek faiz ile birlikte Türkiye’nin faiz borcu 400 milyar liraya çıktı. Üstelik bu para parası olanlara ödenecek. Buna karşın ek bütçeyle birlikte tarımsal destekler 40 milyar lirada kaldı. Arada 10 kat fark var. Geldiğimiz tablo bu.”

SAĞ GÖSTERİP SOL VURABİLİRLER

Partiyi kurarken 22 eylem planı açıklayacaklarını duyurduklarını anımsatan Babacan, hükümetin sağ gösterip sol vurup kasımda erken bir seçime gitmesi ihtimaline karşın, bütün eylem planlarını ekim ayında açıklamış olacaklarını vurguladı.

“Ekonomik krizin daha da derinleşmesi iktidarı erken seçim kararı almak zorunda bırakabilir mi” sorusunu yanıtlayan Babacan şu yorumu yaptı: “Ekonomik kriz nedeniyle erken seçime gitmezler. Tersine fırsat görürlerse 6 ay kazanıp 5 yıl rahat edelim diyebilirler ama işleri çok zor. Artık düzeltemezler. Gelecek Mayıs ayı, Kasım ayından daha kötü olacak.” Babacan’ın sağlık sistemiyle ilgili yorumu da hayli dikkat çekiciydi: “Ellerinde sadece sağlık sistemi kalmıştı. O da çöktü. Randevu meselesi çok ciddi sorun oldu. Doktorlar 5 dakikaya hastayı mı dinleyecek teşhis mi koyacak? Doktor sayısı yetersiz ve azalıyor. Sayılar da rekor kırıyor. Yılbaşından bu yana 900 kişiyi geçmiş yurt dışına gitmek isteyen ve TTB’ne başvuran. İlaç bulmakta zorluk var. Katkı payları çok arttı. 500-600 ilacın olmadığını söylüyor Eczacılar Birliği. Türkiye maalesef yönetilemeyen bir ülke haline geldi.”

ORTAK ADAY EN İDEALİ


Dün yapılan Altılı Masa toplantısına da değinen Babacan, parlamenter sistem çalışmasının tamamlandığını, yasa ve Anayasa maddelerinin hazırlandığını, seçim güvenliği komisyonunun çalışmalarını sürdürdüğünü, Göç İstişare Komisyonu’nun kurulduğunu, Ekonomik Sosyal Konsey’in canlandırılması, Merkez Bankası’nın bağımsızlığı gibi konularda çalışan komisyonun da ekonomi alanındaki üç temel maddede hızlıca uzlaşma metni oluşturduğunu anımsattı. Sırada geçiş sürecinin yol haritası ve cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi olduğunu anımsatan Babacan, “Parlamenter sisteme geçilinceye dek nasıl bir yol izlenecek, yolu belirleyeceğiz” diye konuştu. Eylülde seçim kararı alınırsa hızlı bir süreç işletilerek Cumhurbaşkanı adayının açıklanabileceğini vurgulayan Babacan ayrıca şu mesajları verdi:

AÇIK FARKLA KAZANABİLECEK ORTAK ADAY İDEAL: Cumhurbaşkanlığı adaylarıyla ilgili kamuoyunda sağlıklı bir süreç işliyor. Topluma isimler soruyorlar. Kim başarılı olur araştırılıyor. Adaylarla ilgili kanaatler süreç içinde değişebiliyor. Ortak aday belirlenmesi bizim açımızdan ideal olan. Ancak bu olmazsa bir B planı elbette olacaktır. Kıl payı bir fark yerine ilk turda farklı bir şekilde seçimi kazanmak önemli. Açık fark olmalı ki rahat edelim.

ADAY 6’LI MASANIN İRADESİNİ DİKKATE ALMALI: Cumhurbaşkanlığı adaylığı meselesini sürecin sonuna doğru yol haritasını belirledikten sonra ele alalım diyoruz. Ortak aday konusunda UZLAŞAMAMA ihtimali var ama altı partinin niyeti UZLAŞMAdan yana. Olmazsa da her şeyin sonu değil. Biz ortak adayın olmasını önemsiyoruz. Cumhurbaşkanı adayının, seçimden önce belirlenen yol haritasına uymasını, partilerin iradelerini dikkat almasını istiyoruz. Sadece parlamenter sistem değil, yol haritasının belirlenmesini de önemli görüyoruz. Aday altı lider dışında biri olursa ve yol haritası konusunda mutabık olursa daha iyi olur. Parlamenter sistemin ruhunu hemen hayata geçirelim ama 2023’te seçilen Cumhurbaşkanı ile parlamentonun 5 yıl görev yapabilmesini istiyoruz.

3Y ZİRVE YAPMIŞ VAZİYETTE: AK Parti yoksulluk, yasaklar ve yolsuzlukla mücadele vaadiyle iktidar oldu. Başlangıçta bir mücadele azmi oldu. Uzun bir süre yoksulluk ve yasaklar konusunda mücadele oldu ama yolsuzlukla mücadelede maalesef başarısız olundu. Şu anda vatandaşlar eşitsizlikten, israftan mustarip. Geldiğimiz noktada her üç “Y” de zirve yapmış vaziyette.

ÜÇÜNCÜ KEZ ADAYLIĞI MESELE YAPMAYIZ: Hukukçuların kahir ekseriyeti Cumhurbaşkanı’nın ikinci dönemi olduğunu, TBMM erken seçim kararı almazsa aday olamayacağını söylüyor. DEVA olarak bunu çok mesele yapmak istemiyoruz. Tartışma çok olursa TBMM seçim kararı alıp bu tartışmaların önüne geçebilir. Erdoğan görevi bırakacaksa bunu halk söylese daha iyi olur. Halk “Görev süreniz doldu” derse daha iyi olur.

HDP’YE İKİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI: HDP’yle bir temasımız, işbirliğimiz yok ama HDP’yi görmezden gelmek HDP’yi yok saymak mümkün değil. DEVA Partisi olarak HDP’nin Kongresi’ne katılmak üzere iki genel başkan yardımcısını görevlendirdim.