Hazine ve Maliye Bakanlığı, 9 Haziran 2022 günü ekonomiyi düze çıkaracak önlemlerini açıklayacağını duyurmuştu.

Hepimizi bir heyecan bastı.

Heyecanlıydık, çünkü öyle bir açıklama yapmışlardı ki hayatımızı zehreden birçok olumsuzluktan kurtulacağımız hissine kapılmıştık!

Mesela,

- 17 liranın üstündeki dolar kurundan,

- 18 liranın üzerindeki euro kurundan,

- 1000 liranın üzerindeki altın fiyatından,

- 30 liraya yaklaşan benzin fiyatından,

- 700 lirayı aşan bir torba gübre fiyatından,

- Yüzde 25’leri aşan işsizlikten,

- Resmi rakama göre yüzde 70’e, gerçekte yüzde 130’a dayanan enflasyondan,

- Zamlar karşısında su değmiş şeker gibi eriyen 2500 liralık emekli maaşından, 4253 liralık asgari ücretten...

Allah’ım...

Sonunda Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin gözlerinin ışıltısı işe yarayacaktı. Çakmak çakmak bakışlarıyla hayatımızı aydınlatacaktı. Hep beraber nefes alacak, zenginleşecektik!

★★★

Hükümeti savunmaya yemin etmiş TV yorumcuları, katıldıkları programda Nebati’nin açıklayacağı tedbirleri savunmaya hazırdı.

“İşte budur!” diyeceklerdi.

“Türkiye’yi düzlüğe çıkaracak, halkımıza nefes aldıracak tedbirler işte budur” diye alkış tutacaklardı.

Heyhat!

Çıka çıka iç borçlanma senedi çıktı.

Bir kez daha Cumhuriyet döneminde kurulan KİT’lere sarılmışlardı.

Parası olanlara şunu söylüyorlardı:

“Makina Kimya’nın, Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun, Eti Maden İşletmeleri’nin, TEİAŞ’ın, EÜAŞ’ın, TEDAŞ’ın, TPAO’nun, Toprak Mahsülleri Ofisi’nin, ET ve Süt Kurumu’nun, TCDD’nin, Devlet Malzeme Ofisi’nin, Türkiye Kömür İşletmeleri’nin, TEMSAN’ın, BOTAŞ’ın, TİGEM’in, ÇAYKUR’un ve TÜRASAŞ’ın senetlerini alın ve bu kurumların yıllık kârından size de şu oranda kâr payı ödemesi yapalım.”

Oysa, BOTAŞ’ın, ÇAYKUR’un, TMO’nun zarar ettiğine dair onlarca haber vardı ortalarda dolaşan.

Hadi bırakalım zarar etmelerini, peki bu kuruluşlar sizin vaat ettiğiniz kadar kâr edemezse ne vereceksiniz?

El Cevap: “Aradaki farkı hazine ödeyecek.”

Kur korumalı mevduat hesaplarında bekleyen 1 trilyon liranın 150 milyar lirayı aşan kur farkını milletin cebinden ödediler zaten.

Bu yetmiyormuş gibi şimdi de KİT’lerden senet alacaklara tüyü bitmemiş yetimlerin vergileriyle oluşan bütçeden kâr payı ödenecek.

★★★

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati dürüstçe söylemiş:

“Enflasyonla birlikte büyümeyi tercih ettik. Bu sistemden dar gelirliler hariç üretici firmalar, ihracatçılar kâr ediyorlar.”

Çok haklı. Kur korumalı mevduat, bankada parası olanların kârlarına kâr katmalarına yaramıştı.

Yeni açıklanan iç borçlanma senetleri de yine senet alabilecek kadar parası olanların kârına kâr katacak.

Bu ekonomi politikası, AK Parti iktidarının artık “zenginlerin” iktidarı olduğunu, yoksulu sadece “yardımlarla yaşayan oy deposu” olarak gördüklerini de teyit ediyor.

Zengin daha zengin oluyor, garibana ise sadece Nebati’nin gözlerindeki ışık kalıyor.



Ancak benden söylemesi:

Nebati, artık ünlü mitoloji kahramanı Medusa gibi.

Gözlerine bakanı taşa çeviriyor.

Siz siz olun “gözlerime bak” dediğinde aldanmayın ve Nebati’nin gözlerine bakmayın.

Taş olursunuz!