“Milli servettir, boşa gitmesin...”

Bu söz şu yarım asırlık ömrümde en çok duyduğum ve en çok etkilendiğim sözdür.

- Tarlayı sularsın, işin biter suyu kesmeyi unutursun, su boşa akar.

Deden gelir eline alır küreği, suyun önünü keser ve içten içe söylenir:

“Milli servettir boşa akmasın...”

- Devlet memurusun, devletin 15-20 kağıdına yanlış bir metin bastın. Tam atıp, yeniden basacaksın, amirin gelir kağıtların arkasını çevirir önüne koyar:

“Boş yerini not için kullan, milli servettir boşa gitmesin...”

- Bir köy okulunda öğrenciler müstahdeme yardım olsun diye sobayı temizlemek ister. Tam sobadan çıkardıkları kömür kovasını küllüğe boşaltacakken müstahdem yetişir. Yanmamış kömürleri ayıklar ve çocuklara seslenir:

“Daha yanmamışlar, milli servettir boşa gitmesin...”

- Adam evinin önündeki kavak ağacını kesiyordur. Komşu görür ve “kesme evladım” der. Adamın yanıtı “kendi ağacım bey amca sen karışma” der. Komşu yanıt verir:

“Senin toprağında olsa da milli servettir, kesme...”

Eminim aklınıza “milli servettir...” diye başlayan yüzlerce cümle ve bu cümlelerin kullanıldığı yüzlerce durum gelmiştir.

★★★

Atatürk Havalimanı’nın yıkım meselesiyle ilgili haberleri izlerken aklıma ilk gelen ve sürekli tekrarladığım cümle de aynıdır: “Milli servettir, kıymayın...”

Belki hatırlarsınız: 10 Haziran 2005 gününde Ankara’da kıran kırana bir ihale yapılıyordu. AK Parti iktidarının başlattığı özelleştirme furyasının o güne kadarki en büyüğüydü.

Bir tur, iki tur, üç tur, dört tur ve beşinci tur...

Nihayet ihale TAV’da kalmıştı. Şirket Atatürk Havalimanı’nı yenileyecek ve 15,5 yıl işletecek, karşılığında devletimize 2 milyar 950 milyon dolar ödeyecekti.

TAV inşaatı ne kadara mal etti bilmiyoruz. Ancak bildiğimiz üç şey vardı:

- Atatürk Havalimanı’nı pistleriyle, taksi yollarıyla binalarıyla, teknik binalarıyla, hangarlarıyla milyar dolarlık bir yerleşkeye dönüştü.

- Atatürk Havaalanı’ndan sadece TAV değil Devlet Hava Meydanları (DHMİ) da çok kazanıyordu. DHMİ için Atatürk Havalimanı tam anlamıyla altın yumurtlayan tavuktu.

- TAV Atatürk Havalimanı’nı 2021 başına kadar işletecekti. 3. Havalimanı 6 Nisan 2019 yılında açıldığı için TAV’a 389 milyon euro (6.5 milyar TL) tazminat ödemek zorunda kaldılar.

★★★

Atatürk Havalimanı, pistlerine hastane kurarak yaralasalar dahi çalışır durumdaydı.

Atatürk Havalimanı kimsenin babasının değil, kamunun yani halkın malıdır ve milli servettir.

Kimsenin bu serveti çöpe atmaya hakkı yoktur.

Neymiş efendim, yerine millet bahçesi yapacaklarmış. Yani milyar dolarlık Havalimanını çöp yapacaklar, yerine milyarlarca lira daha harcayıp park yapacaklar.

Ha bir de o değerli binaları yıkmak için dahi bu milletin milyonlarca lirasını harcayacaklar.

Anlayacağınız meselenin hangi boyutuna elinizi atsanız zarar olarak elinizde kalıyor.

Beyler, farkında mısınız?

İnsanlar ekmek bulmakta zorlanıyor.

Çiftçi gübre ve tohum bulamıyor.

Esnaf zor geçiniyor.

Sanayiciyi bunaltmış durumdasınız.

Böyle bir ortamda size milyarlarca dolarlık bir kamu malını, yani milli serveti yok etme, çöpe atma, hatta bunu yaparken dahi milletin parasını harcama hakkını kim veriyor?

Cesaretiniz varsa “Atatürk Havalimanı’nı yok edelim mi etmeyelim mi” diye halka sorun.

Sorun ki halk Atatürk Havalimanı’nı değil sizin “ben yaptım oldu” cümlesinde vücut bulan kibrinizi yıksın.

Yoksa o kibir size kamu malına ve halka karşı çok büyük bir suç işletecek.

Benden söylemesi!