Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, anket sonuçlarını görüyor olsa gerek, beklenenden önce seçim havasına girdi.

Öncelikle dış politikada “başarı hikayeleri” yazarak kendi tabanını birleştirmeye çalıştı. Ancak halk somut sonuçlarını görmediği için bunlar yetmedi.

Peşi sıra KYK kredi borçlarının faizlerinin silinmesi, 3600 ek gösterge konusunda bazı meslek gruplarının talebini yerine getirmesi, memura ve emekliye zam gibi seçmeni mutlu edecek adımlar attı. Ancak bunlar da oy kaybını frenleyemiyor.

Kaybedilen oyları geri almak, karşı cephede oluşan iktidar tepkisini yumuşatmak için yeni çıkışlar gerekiyor ve Erdoğan da o çıkışları yapmaya başladı. Belki fark etmemişsinizdir:

- Önce Yüksek Askeri Şura üyeleriyle Anıtkabir ziyaretinde sürpriz yaptı. ATA’nın huzuruna çıktıktan sonra Anıtkabir Özel Defteri’ne yazdığı mesaja “Aziz Atatürk” ifadesiyle başladı.

Kendisinin Atatürk’ün adını bir iki kez daha andığına şahit olmuştuk ama bir siyasal İslamcı olarak genellikle “Gazi” ya da “Mustafa Kemal” demeyi tercih ediyordu. “İki ayyaş” tanımından “Aziz Atatürk” noktasına gelmesinin 2023 seçimleriyle ilgisi olmadığını kim söyleyebilir?

- Bir başka sürprizi KPSS’de ortaya çıkan hırsızlıkla ilgili yaptı. Geçmişte KPSS sorularının çalındığı iddiaları ortaya çıkmış, o zamanki ÖSYM Başkanı Ali Demir’in istifası istenmişti. Muhalefet Demir’i ehliyetsiz olmakla suçlamış, Erdoğan ise sonuna kadar Demir’e sahip çıkmış, hatta sahip çıkmakla kalmamış şöyle demişti:

“Bakıyorsun birisi çıkıyor, ne düşüklüktür ya, bakıyorsunuz ÖSYM Başkanı’nı ehliyetsizlikle suçluyor. ÖSYM’nin başındaki arkadaşımız; değerli bir bilim adamı...”

Bu kez usulsüzlük iddiaları ortaya atılır atılmaz harekete geçti ve ÖSYM Başkanı’nı görevden aldı. Hemen Devlet Denetleme Kurulu’nu harekete geçirdi. Cumhurbaşkanı yol verince savcılık hemen düğmeye bastı ve kamuoyunun beklentileri karşılandı.

- Erdoğan’ın başka bir açılımı da Alevi meselesinde geldi. Daha demokrat olduğu dönemlerde Alevi açılımları yapan Erdoğan, uzun aradan sonra Muharrem Ayı dolayısıyla Hüseyin Gazi Cemevi’ni ziyaret ederek, kanaat önderleriyle iftar yaptı.

Geçmişte CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Alevi olduğunu seçim meydanlarında olur olmaz şekilde dillendiren, Cemevlerini “ibadet değil kültür evi” olarak niteleyen Erdoğan’ın bu son çıkışı da ister istemez “seçim yatırımı” olarak görülüyor. Aleviler bu saatten sonra Erdoğan’ın bu açılımından etkilenir mi bilmiyorum ama bu gelişmeler, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak için Atatürk’ü sevenlerin, yolsuzluklarla, usulsüzlüklerle etkin mücadele bekleyenlerin ve Alevilerin oylarını almak zorunda olduğunun farkına vardığını gösteriyor.

- Erdoğan, bu kapsamda elbette Kürt seçmenin oyları olmadan da kazanamayacağını farkında. Bu nedenle benzer bir çıkışı Kürt meselesinde de yapmak istiyor ama ittifak ortağını aşamıyor. Kurmayları, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki oy kaybına dikkat çekiyor ve bu konuda adım atılmazsa seçimlerde çok geç olacağını düşünüyor. Erdoğan’ın yakın zamanda ittifak ortağını karşısına almadan Kürt meselesiyle ilgili adımlar atması da beni şaşırtmayacak.

★★★

Demokrasinin en güzel tarafı ve son kalesi iktidarların seçimle değiştirilebilmesidir. O nedenle iktidar mensupları seçimler yaklaşırken iktidarı koruyabilmek için seçmen ve oy derdine düşüyorlar. Geçici de olsa seçimden sonra vaatler unutulsa da demokrasinin bu erdemini görmek, siyasetçilerde yarattığı “dönüşümü” izlemek insanı mutlu ediyor ve “Yaşasın Demokrasi!” dedirtiyor.

İhaleyle, inşaatla orman mı olur?


İktidar 81 ilde 81 millet ormanı yapacakmış. Ankara’daki ormana “Beştepe Millet Ormanı” adı verilmiş. Tarım ve Orman Bakanlığı, zaten Atatürk Orman Çiftliği alanı içinde bulunan, zaten imar planlarında ağaçlandırma alanı olarak düzenlenmiş bir alana ihaleyle orman yaptıracakmış. İhalenin adına bakar mısınız?

Beştepe Millet Ormanı Sosyal Donatılar İnşaatları İle Altyapı ve Çevre Düzenlemesi Yapım İşi İhalesi...

İnsan bazen gerçekten hayret ediyor!

Orman yapmak istiyorsanız, alın fideleri, bir seferberlik düzenleyin, öğrenciler, kamu çalışanları, Mehmetçik gelsin o alanı fidanlarla doldursun. Siz de bakımını yapın, sulayın olsun bitsin.

Orman alanında Sosyal Donatı nedir? İnşaat nedir?

Adı üstünde “Orman”: Sadece ağaçların, kuşların, sincapların böceklerin ve belki küçük patika yolların olduğu bir alan.

Atatürk’ün adını her yerden silmek, Atatürk Orman Çiftliği’nin geri kalan bölümlerini de inşaat ve sosyal donatılarla doldurmak isteyen iktidar, artık işin çivisini çıkardı ve orman tanımını da değiştirmek istiyor.

Bu gelişmeler karşısında insanın içinden “Yeter artık! Elinizi AOÇ’den, ormandan, kuşlardan böceklerden çekin” diye haykırmak geliyor.

Neyse ki Mimarlar Odası Ankara Şubesi ihaleyi yargıya taşımış. Yargı mensuplarının karar verirken iki şeyi unutmamalarını umut ediyorum:

- Burası AOÇ arazisi ve zaten ağaçlandırma alanı

- Orman yapmak için fidan ve onları dikecek gönüllüler yeter. İhaleye, inşaata, sosyal donatıya gerek yoktur.