Sevgili okurlarım, başımızda her gün patlayan zamlar konusunda ne yapacağımızı milletçe şaşırmış durumdayız.

Bu zamlar artık çekilir olmaktan çıktı, işkenceye dönüştü.

Ancak biraz düşününce karşımıza birinci sıradaki en önemli konu olarak akaryakıt zamları çıkıyor.

Bu zamların ölçüsü nedir?

Neye göre yapılıyor?

Bunu bilen yok!

Gelişmeleri medyadan izliyoruz!

“Bu gece saat 24 itibariyle mazota zam gelecek...”

“Benzine de zam geliyor!..”

★★★

Öyle meret bir şey ki, akaryakıta gelen her zam, öteki mal ve hizmetlerin fiyatını yükseltiyor.

Et fiyatı, domates biber dahil her şey otomatik olarak artıyor.

Ama daha da ilginç olan, o gece zamdan hemen önce akaryakıt istasyonlarında yaşanan olaylar!..

Araç sahipleri depolarını doldurmak için saatler öncesinde gidiyor.

Uzun araç kuyrukları var.

En az 50 araç sıraya girmiş. Saatlerce beklemek zorundalar.

Bu sırada pompacılardan haber geliyor:

“Herkesin haberi olsun çünkü sadece 300 liralık verebiliyoruz.”

İtirazlar yükseliyor:

“Kardeşim 300 liralık benzin (ya da mazot) ne işe yarar? Ne işime yarar benim 300 liralık yakıt!”

Millet hırslanıyor ama derdini duyuracak kimse yok ki.

Bazıları sinirleniyor, sorumlusu sanki onlarmış gibi pompacılara bağırıp çağırmaya başlıyor.

★★★

Bu arada konuşmalar oluyor...

“Bu zamları az bile yapıyorlar. Litresini 30 değil 300 lira yapacaksın ki bunlara ibret olsun...”

Onlara yanıt hemen geliyor:

“Bırak 300 lirayı kardeşim, gecenin şu saatinde bize işkence yapıyorlar. Kimdir bunun sorumlusu? Biraz yakıt alabilmek için bize yaşattıkları şu rezalet neyin nesidir...”

Kuyrukta tartışmalar sürüp gidiyor.

Her şey depoyu bir miktar doldurabilmek için.

★★★

Bekleme uzayınca iş ister istemez siyaset tartışmasına dönüşüyor...

“Yaa arkadaş biz bunlara oy vermiştik. Hakkımız haram olsun!”

Yanıt yandaki aracın sürücüsünden geliyor:

“Vermeseydin, zorla mı aldılar senin oyunu!”

Zam öncesinde oluşan kuyrukta sinirler gergin...

“Elini biraz çabuk tut pompacı, saat 24 oluyor. Yoksa bize zamlı tarifeden mi satış yapacaksın?”

Arada kalan gariban pompacı ne yapsın, ne desin!

★★★

Döviz sürekli yükseliyor...

Peki biz bu zamları niçin yiyoruz?

Döviz yükseldiği için mi, yoksa iktidar vatandaşın sırtından para kazansın, büyük müteahhitler daha fazla hortumlasın diye mi?

Şimdi bir düşünün yani...

Ve karamsarlığa düşmeyin.

Muazzam gelişmeler var, bir yanda uzaya (!) gitmek üzereyiz.

Elâlemin uzay roketinde yer almak isteyen 34 bin vatandaşımız başvuruda bulunmuş.

Bunu bile bize ‘yerli ve milli uzay programı’ olarak yutturmaya kalkışıyorlar.

Öbür yanda ise iktidar medyasında çok umutlu (!) haberler yer alıyor. Karadeniz’de bir yerlerde doğalgaz bulunmuş. 2023 seçimleri öncesinde kendi yerli ve milli gazımızı kullanmaya başlayacakmışız.

★★★

Gülüp geçmeyin yani, bunlar ciddi haberler.

Allah izin verirse bir de petrol bulduk mu bu iş tamamdır.

Hatta yine iktidar medyasında yer alan haberlere göre, Bilecik’te kazılan bir su kuyusunda siyah bir sızıntı olmuş, bunun petrol olduğu tahmin ediliyormuş!..

İnşallah petrolü de bulduktan sonra ne akaryakıt zamları kalacak ne de doğalgaz zamları.

Hiç kimse gece yarılarına kadar akaryakıt kuyruklarında beklemek zorunda kalmayacak.

Etin kilosunu beş liradan, domatesi bir liradan almaya başlayacağız!

Güzel günler bekliyor hepimizi, yeter ki umudumuzu yitirmeyelim!