Sevgili okurlarım hemen belirteyim, Türkiye’deki Alevi yurttaşlarımız bu memleketteki laiklik ilkesinin en büyük koruyucularıdır.

Büyük çoğunluğu Atatürk’e ve devrimlere içtenlikle bağlıdır...

Cumhuriyet rejimi onların olmazsa olmazıdır.

Ne acıdır ki, Türkiye’de belli kitleler onları başka türlü tanımlar.

Dinsiz imansız!..

Alevileri sevmemenin ötesinde nefret ederler.

Onları ‘ikinci sınıf’ insanlar olarak görürler.

★★★

Bu memleket yakın geçmişte bazı Alevi kıyımlarına tanık oldu.

O kıyımlar boş yere yapılmamıştı.

Çok uzun yıllardan beri dolduruşa getirilen, kafaları Alevilerle ilgili yalan yanlış bilgilerle doldurulan cahil ve eğitimsiz kişiler Kahramanmaraş, Çorum gibi illerimizde saldırıya geçti.

Büyük katliamlar yaşandı, yüzlerce Alevi vahşice öldürüldü.

Kanlı olaylar bir süre sonra unutulsa bile şu gerçeği hepimizin görmesi gerek...

Alevi nefreti uzun yıllar boyunca beyinlere şırınga edildi.

★★★

Geçmişte Türkiye’de böyle kavramlar yoktu...

Kim Alevidir, kim Sünnidir, bunları düşünmek ve soruşturmak insanların aklına bile gelmezdi.

Sonra, özellikle 1980’li yıllarda bu sorunlar parlatıldı ve ne yazık ki gündeme sokuldu...

Benim de çalışma ortamımda birlikte çalıştığım nice Alevi arkadaşlarım var.

Bugüne kadar hiçbirinde örneğin AKP’ye en küçük bir yatkınlık, eğilim görmedim.

İlişkilerimiz her zaman düzgün oldu, birbirimizi sevdik.

Örneğin herhangi birinden söz edildiğinde onlara takılır, sorarım:

“O da sizin teşkilattan mı?”

Onlardan biri de kısa süre önce vefat eden, çok sevdiğim ve büyük saygı duyduğum muhabirimiz Ali Ekber Ertürk idi.

Yazdığı belgeli haberlerle özellikle Diyanet’in üzerine gider, yolsuzluklarını açıklar ve ses getirirdi.

★★★

Elde kesin rakamlar yok ama Türkiye’de 10 milyon dolaylarında Alevi olduğu tahmin ediliyor.

Özellikle seçimlerde oy verme açısından bakıldığında çok büyük bir kitledir.

Alevilerde yobazlık yok.

Alevilerde din ticareti, din sömürüsü yok.

Örtünme durumu cem evleri dışında hemen hiç yok.

Duaları Arapça değil Türkçe.

İktidar yandaşları çok az.

Aynı Allah’a, aynı peygambere inanırız ama onlar için özellikle Hazreti Ali çok önemlidir.

Cem evlerine gittiğinizde duvarlarda mutlaka Atatürk ve Hazreti Ali’nin resimlerini görürsünüz.

★★★

Şimdi yeni bir seçim ortamına girmek üzereyiz...

Çok sayıda firma bu konuda “Oyunuzu kime vereceksiniz?” anketleri düzenliyor.

Eğer bu anketlerin tamamı düzmece değilse ve masa başında özellikle hazırlanmıyorsa (ki öyle değil), Tayyipgiller iktidarı açısından bakıldığında vaziyet ayva!

Hele son aylardaki gelişmeler dikkate alındığında her ikisinin de gidici olduğu anlaşılıyor.

Bu gidicilik gerçeğinde AKP’ye oy vermeyen Alevi kitlesinin de büyük rolü olduğu kesin.

Ancak günümüzde bazı yeni gerçekler ortaya çıkmaya başladı.

Her ne kadar inkar etseler bile iktidarın tepe adamları bir gerçeği gördüler.

“Alevilere yaklaşıp onlarla iyi ilişkiler kurmamız gerekiyor!”

Günaydın bayım ama bence biraz değil epeyce geç kaldınız.

★★★

Ne ilginçtir, geçmişte cemevleri için “Bunlar cemevi değil cümbüş evi” deyip alay etmeye ve aşağılamaya kalkışan iktidar temsilcileri şimdi o cemevlerinde düzenlenen Alevi iftarlarında ilk kez boy gösteriyor.

Dahası, Recep Bey yarın Hacıbektaş Veli’yi anma törenlerine katılacak.

Dikkat ediniz, bunlar ilk kez oluyor.

Peki niçin oluyor?

Şimdiden seçim yatırımı...

Alevilerle kendisinin ve partisinin ilişkisini düzeltmek...

Ve onlardan (eğer mümkün olursa) bir miktar oy devşirmek.

★★★

Türkiye’de laikliğin, devrimlerin ve Cumhuriyet rejiminin en büyük sigortası olan Aleviler bu oyuna acaba düşer mi?

Bilemiyorum ama sanmam.

Yalnız bir endişem var...

İktidar Alevilerle ilişkisini düzeltebilmek amacıyla o kesimde sözü geçen bazı kişi ve kurumlara parlak bir takım vaatlerle kesenin ağzını açacak, propaganda makinesini o doğrultuda çalıştıracaktır.

Ziyaretler, ziyafetler ve Saray davetleriyle Alevi oylarının peşine düşecektir.

Aleviler dikkat etmeli ki bu tezgaha düşülmesin.