Sevgili okurlarım, memlekette artık baş edilmesi mümkün olmayan enflasyon canavarı bütün kesimleri ezip geçiyor.

Bu canavarı bu saatten sonra durdurmak, ya da hızını kesmek söz konusu değil.

Devletin bütçesi de tepetaklak olmuş durumda.

Seçimlerin 2023 yılında normal zamanında yapılacağını varsayarak şunu söylüyorum:

İktidar panikte... Bu yüzden önüne gelen her mal ve hizmete zam yapmayı sürdürecek.

Buna maaşlar ve ücretler dahil.

Memur ve emekli maaşları...

Emekli ikramiyeleri...

Asgari ücret...

★★★

Enflasyon belasıyla baş edemediler...

Şimdi ellerinde bir tek silah kaldı:

Maaşlara ve ücretlere zam yapıp milletin gazını biraz olsun almak.

Bu zamları verebilmek pek öyle kolay bir iş değil.

Para lâzım!

Devletin gelirleri aynı ölçüde artmadığı sürece vaziyet ayva!..

Ve artmıyor.

★★★

O halde ne yapacaksınız?

Banknot Matbaası’na yükleneceksiniz!..

Tek sığınağınız orası olacak.

Her ülkede olduğu gibi bizde de bir tek Banknot Matbaası var.

Ankara’da kurulu.

Maşallah diyelim, hele bu günlerde tam kapasite çalışıp kağıt paralarımızı basmayı sürdürüyor!

Özellikle bu ortamda iktidarımızın göz bebeği.

Gelen talimatları uyguluyor, banknotları şakır şakır basmayı sürdürüyor.

Sahibi ve sorumlusu iktidarın elindeki Merkez Bankası.

★★★

En basit bir biçimde anlatmaya çalışayım...

Bu iş büyük risk taşıyor.

Bu gibi işler bizde olduğu gibi rastgele yapılmaz.

Varsayalım ABD, Türkiye’ye 100 milyar dolarlık bir nakit yardımda bulunacak.

Hiçbir ABD Başkanı “Ben emir verdim, bizim Merkez Bankası acele tarafından 100 milyar dolar basacak” diyemez.

Derse kafayı yemiş olduğu düşünülür, görevine hemen son verilir!..

★★★

Bizde ise neler olduğunu kimse bilmez, bu talimatlar gizlice verilir...

“Ücretlere, maaşlara ve ikramiyelere zam yaptık. Seçime doğru bu işi daha da hızlandıracağız. Bu durumda hükümetimize ek kaynak lâzım. Şu kadar para basıp derhal piyasaya sürmeye başlayın!”

Banknot Matbaası Ankara’da...

Makineler bu gibi talimatlar doğrultusunda tam kapasite çalışmaya başlar, gıcır gıcır banknotlar piyasaya sürülür.

İkramiyeler, ücret zamları, yandaş paraları, yolsuzluk, israf ve vurgun giderleri hep bu yöntemle ödenir.

Orada olanları kimsenin ruhu bile duymaz!

★★★

Elimize aldığımız banknotların kağıdı acaba nereden sağlanıyor?

Tamamı yurt dışından ithal ediliyor.

Yani başka bir deyişle bizim her kağıt liracıkta bile aslında döviz yatıyor!

Cumhuriyet döneminde ülkemizin en büyük kazanımlarından biri de kağıt üretmekle yükümlü olan kamu kuruluşu SEKA idi.

Başta İzmit olmak üzere her cins kağıdı üreten çeşitli fabrikaları vardı.

Ne yazıktır ve ne acıdır, bu iktidar SEKA’yı da ölmüş eşek fiyatına sattı...

Ve SEKA da kapatıldı.

Fabrikaları, arazileri, makineleri ve her şeyi kapanın elinde kaldı.

Günümüzde gazete kağıdı bile yurt dışından ithal ediliyor!

★★★

Neyse ki şu anda aynı tehlike Banknot Matbaası için geçerli değil!

O matbaa iktidarın elindeki en büyük güvencelerden biri. Ankara’da kale gibi duruyor.

Bir dediği iki edilmiyor, bütün talepleri anında yerine getiriliyor.

Kolay iş değil yani...

İşçi ve memur maaşları, emekli paraları ve aklınıza gelen her ödeme o kaynaktan yapılıyor.

Banknot Matbaamız ürettikçe üretiyor, bastıkça basıyor!

Allah uzun ömürler versin, matbaamızı başımızdan eksik etmesin, amin.

★★★

Ama esas furya bu yıl sonuna doğru boy gösterecek, 2023 seçim yılı boyunca hızla sürüp gidecek.

Beşlik, onluk, yirmilik, ellilik, yüzlük, iki yüzlük...

Gıcır gıcır banknotları piyasaya sürecekler.

Ceplerde olması şart değil, kokusu bile değişik oluyor, güzel oluyor!

Seçim yaklaştıkça banknot matbaası AKP’nin her alanda kurtarıcısı olacak.

Bastıkça basacak!




Sevgili okurlarım, elime birkaç gün önce çok ilginç bir kitap geçti...

Gazeteci arkadaşımız, Korkusuz gazetesi yazarı Ümit Zileli’nin kitabı:

“Liberal Paydaşlar. AKP ile ‘Beraber Yürüyenlerin’ Hikayesi.” (SİA Yayınevi.)

Türk medyasında son yıllarda ne yazık ki bir sürü yandaş hain boy gösterdi.

Bunlar hiç utanıp sıkılmadan Türkiye Cumhuriyeti’nin temeline dinamit koymaya kalkıştılar.

Atatürk düşmanlığı yaptılar, ‘liberallik’ ayaklarına yatıp nice pisliklerde boy gösterdiler.

FETÖ’yü bile bunlar semirtti.

★★★

Bu gibi yandaş ‘gazeteciler’ uzun yıllar boyunca televizyonlarda, internet sitelerinde ve gazete sayfalarında özel görev yaptı.

Medyanın büyük çoğunluğu onların emrine verilmişti.

Biz bunlara “Liboş” derdik.

Hepsinin amacı ortaktı:

AKP iktidarına destek olmak!

Şimdi geçmişe kıyasla sesleri o kadar fazla çıkmıyor. Bazıları piyasadan çekildi.

Ümit Zileli kitabında işte bu tipleri isim isim açıklıyor, ‘marifetlerini’ anlatıyor.

Zaten her şey kitabın adından belli.

Kolayca, bir solukta okunan bir kitap. Bayram tatilinde okumanızı öneriyorum.

Ellerine sağlık Ümit.