Sevgili okurlarım, bizim gazetenin Ankara bürosunda çok sevdiğimiz bir arkadaşımız var...

Durmuş.

Yorulmak nedir bilmez, bütün işlerimize o koşar.

Gel Durmuş git Durmuş, koş Durmuş...

Hiç üşenmez, verilen her işi yapar.

30’lu yaşlarında Sivas’lı bir genç adam.

Babası bir apartman görevlisi.

11 yıldan bu yana Durmuş’un görevi ( Döne ile birlikte ) bizim büronun çay kahve işlerini ayarlamak, çayımızı demlemek, konukları ağırlamak ve aynı zamanda büronun temizlik işlerini yapmak.

★★★

Ama önemli görevlerinden biri de büronun aylık alışverişini yapmak...

Çay kahve, temizlik malzemeleri, tuvalet kağıdı, kağıt havlu, kırtasiye malzemeleri, ne varsa ondan sorulur.

Durmuş bu alışverişi tasarruf olsun diye uzak semtlerdeki en büyük marketlerden yapar.

Dün yine alışveriş günüydü.

İşini yapmış, bir süre sonra elinde paketlerle geldi... O’nu gördüğümde yine hayretler içerisinde idi...

“Fiyatlar yine uçmuş abi. Aynı listeye geçen ay 1.190 lira vermiştim, bugün 1.700 lira ödedim. Hem de bu listede yiyecek bir şey yok.”

Faturayı gösterdi.

Bir miktar inceledik.

Örneğin bir rulo tuvalet kağıdı 117 lira olmuş.

★★★

Durmuş yakınıyordu...

“Emin Bey sadece bunlar değil, bir kilo kıymanın fiyatı oldu 150 lira. Bundan iki yıl önce biz eve bir kilo kıyma aldığımızda zorlanmazdık ama şimdi yumruk kadar kıymaya bile büyük paralar ödüyoruz...”

“Ne yapacağımızı, ne diyeceğimizi, ne yiyeceğimizi şaşırdık artık” diyordu.

Et yemek hayal olmuş.

Yakınıyordu, “Manavda da aynı durum var. Domatesin kilosunu en ucuz yerden 20 liraya alıyoruz. Yaz gelince fiyatlar düşecek diyorlardı da hani düşen fiyatlar... Sesimizi kime duyuracağımızı bilmiyoruz ki” diyordu.

Alışveriş listesinde yer alan malzemeyi büroya getirmişti, şimdi sıra gelmişti vatandaş olarak içini dökmeye.

Aynı dakikalarda herhalde milyonlarca insanımız da aynı şeyleri düşünüyordu, söylüyordu.

★★★

Sevgili okurlarım, bu ülkeyi yıllardan beri yöneten iktidar kadroları var...

Ne yapacaklarını, ne diyeceklerini onlar da artık şaşırmış durumda.

O kadrolar aslında birbirinden hoşlanmıyor.

Aralarında ciddi biçimde sürtüşmeler yaşanıyor ama hepsi tek bir şahsın önünde eğilip biat etmeyi kabullenmiş durumda...

Çünkü iktidarın nimetleri ve pastası çok büyük.

Ses çıkarıp da o nimetlerden vazgeçmeleri asla söz konusu değil.

Tek şahıs ne derse, ne isterse o!

★★★

“Cennet” derseniz çok yakında!..

Şimdi ilk hedef önümüzdeki temmuz ayı.

Asgari ücret artacak, memur ve emekli maaşlarına zam gelecek...

İyi de, yıllardan beri yemekte olduğumuz zam kazıkları ne olacak?

Örneğin akaryakıt zamları duracak mı?

Döviz yine zıplayacak mı?

Et, süt, peynir fiyatları düşecek ve insanlarımız açlıktan, gıdasızlıktan biraz olsun kurtulacak mı?

Hayır...

Çünkü bu iktidarın klasik, bayatlamış taktiğini artık hepimiz biliyoruz:

Vatandaşa kaşıkla vereceksin, kepçeyle geri alacaksın.

Yani gıdım gıdım verdiğimizin bir lokmasını bile onlara bırakmayacaksın.

★★★

Ancak bunlar milletin anasını ağlattıkları bu ortamda bile yepyeni müjdelerle (!) karşımıza çıkmanın da ustaları!

-Uzaya Türk yolcu göndereceklermiş! 34 bin kişi başvuruda bulunmuş.

-Muazzam doğalgaz rezervleri bulmuşlar, 2023 yılında yerli ve milli doğalgaz kullanacakmışız!

Pembe yalanların sonu yok ki...

Uydur uydur söyle!

Büyük ikramiyeler bizi bekliyor. Önce önümüzdeki temmuz ayı, sonra 2023 yılı!

Bekleyin...Biraz daha sabır! Aileniz ve çoluk çocuğunuzla birlikte kazançlı çıktığınızı göreceksiniz! Vallahi paraya para demeyeceksiniz!