Sevgili okurlarım, varsayalım Türkiye’de CHP’li bir Büyükşehir Belediye başkanısınız.

Bence, karşınıza çıkarılan bunca haksızlık sonrasında çıldırmanız, sinir hastası olmanız işten bile değildir!

Ortalıkta bir iktidar var, amacı belli:

-Sizi boğmak.

-Yatırımlarınızı durdurmak, hiçbir şeye izin vermemek ve size iş yaptırmamak.

-Yasal gelir kaynaklarınızı bile yok etmek.

-Maliyetlerinizi mümkün olduğunca artırmak ve size devlet kaynaklarından hakkınız olan bir kuruşu bile vermemek.

-Sonra da halkın karşısına çıkıp bunların iş yapmadığını, yapamadığını özellikle vurgulamak.

★★★

Şu anda CHP’nin elinde 11 Büyükşehir Belediyesi var. Bu belediyeler Türkiye nüfusunun yaklaşık yarısına hizmet veriyor.

Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Antalya, Mersin, Hatay, Muğla, Tekirdağ, Aydın ve Eskişehir.

Bir de büyükşehir olmayan Bolu, Bilecik, Kırşehir, Ardahan gibi illerin belediyeleri var.

★★★

Çok şükür ki CHP’li belediye başkanlarından ya da yönetim kadrolarından hemen hiçbirinin adı bugüne kadar herhangi bir hırsızlığa, yolsuzluğa, israfa bulaşmadı.

Onların bütün derdi “Gölge etme başka ihsan istemez” anlayışında düğümleniyor.

Çünkü iktidar onlara çalışma ve iş yapma izni vermiyor.

Elleri kolları bağlı...İstanbul Büyükşehir’de yaşananlar bu söylediklerimin en somut kanıtı.

★★★

Bütün CHP’li belediyelerin başında inanılmaz bir müfettiş baskısı hüküm sürüyor. Attıkları her adım, yaptıkları her alım ve ihale öncesinde ve sonrasında yanlarına müfettişler gönderiliyor.

Şu veya bu nedenle paraları kesiliyor.

İktidar, hak ettikleri yasal ödenekleri bile onlara vermemek için ortaya çeşitli bahaneler sürüyor.

★★★

Hangisi olursa olsun her belediyenin günlük harcamalarında en başta gelen kalemler şunlardır:

-Elektrik.

-Doğalgaz.

-En başta mazot olmak üzere akaryakıt.

-Ucuz halk ekmek üreten belediyeler için un fiyatları.

Her kaleme gelen zamlar inanılmaz, korkunç ve üstelik gaddarca.

Bu zamlar milleti mahvetti ve aynı akıbete özellikle CHP’li belediyeler de uğradı.

İktidar belediyelerinin ise tuzu kuru!

İktidar partisi onları hiçbir kesintiye uğratmadan beslemeyi sürdürüyor. CHP’li belediyelerin tümünden esirgenen paralar onlara aktarılıyor. Dolayısıyla onlar rahat!

★★★

Sadece iki somut örnek vereceğim...

Belediyelerin motorlu araçlarının hemen hepsi mazotla çalışır.

Kamyonlar, iş makineleri, dozerler, itfaiye araçları, aklınıza ne gelirse. Korkunç bir maliyet artışı.

Motorlu araçların bir bölümü yakında piyasadan (ister istemez) çekilmek zorunda kalacak.

Çoğu belediye kent halkına ucuza halk ekmek hizmeti verir. Halk ekmek yaklaşık yarı yarıya ucuzdur ve fakir fukara, satış yerlerinin önünde uzun kuyruklar oluşturur.

Elektrik ve doğalgaz gibi un fiyatları da anormal artış gösterdi. Dolayısıyla CHP’li belediyeler halk ekmek fiyatlarına zam yapmak zorunda kaldılar ya da yapmak üzereler...

★★★

İktidar açısından bakıldığında bütün bu boğma girişimlerinin kendilerince önemli bir amacı var...

CHP’li belediyeleri iş yapamaz duruma getirip halkın gözünde küçük düşürmek, verdikleri hizmetler için sürekli zam yapmalarının önünü açmak.

Sonra da o meşhur yaygaralarını koparmaya başlamak!

“İşte gördünüz ey vatandaşlar, bunlar iş yapamıyor ama ağızları sürekli laf üretiyor. Halk ekmeğe bile utanmadan zam yaptılar!..”

★★★

Başka Ankara ve İstanbul olmak üzere Türkiye nüfusunun yaklaşık yarısını yönetmekte olan belediyeler ellerinden halkın oylarıyla, kuş gibi uçup gitti!..

Ve bu hezimeti 2019 yılı mart ayında yapılan seçimlerden beri unutmaları, hazmetmeleri halâ mümkün olmadı.

Ama bu kafalarıyla, asıl eziyeti CHP’li yönetimlere oy veren milyonlarca insanımıza çektirdiklerinin farkında bile değiller.

Yazımın başında onun için dedim...

O CHP’li başkanların ve yönetimlerin böylesine engelleyici ve haksızlıklarla dolu bir ortamda çıldırması, sinir hastası olması işten bile değildir!

Vallahi dayanıklı insanlarmış.