Sevgili okurlarım Türkiye gerçek anlamda bir yolsuzluklar ülkesine dönüştü. Bunu özel yaşamınızda siz de fark ediyorsunuz.

Attığımız her adımda, yaptığımız her işte, alınan her kararda karşımıza bu yolsuzluk kervanlarının izleri çıkıyor.

İşin yüksek maliyetini (küçük bir azınlık dışında) toplumun bütün kesimleri ödüyor...

Vurgun, soygun, israf, lüks harcamalar ve eninde sonunda vatandaşın kazıklanması... Adına ne derseniz deyin, gerçek tablo budur.

★★★

Adam gibi yayın yapan az sayıda birkaç medya kuruluşu dışında topluma bu gerçekleri doğru dürüst anlatacak gazeteler, televizyon kanalları ve internet siteleri ne yazık ki yok.

Karşımızda çoğu satılmış, iktidara kiralanmış, devşirilmiş bir medya var.

Bu gibilere yandaş medya diyoruz.

Yıllardan beri maddi ve manevi bütün güçlerini bu AKP iktidarından alıyorlar, çizilen pembe tablolarla milleti uyutuyorlar.

Sonrasında ise, yapılan her vurgunun faturasını ödemek yine Türk Milletine düşüyor.

O büyük bedeli vergilere, harçlara ve her şeye getirilen zamlarla biz ödüyoruz.

Yolsuzluk, vurgun deyince aklınıza ille de ‘parasal’ konular gelmesin. Bu işin başka boyutlarını da her zaman akılda tutmak gerek.

★★★

En güncel örneği vereyim... Birkaç gün önce yapılan KPSS sınavına yaklaşık bir milyon kişi girmişti...

Hepsinin amacı bu sınavda yüksek bir not alıp bu işsizlik ortamında kamuda herhangi bir göreve atanabilmekti.

Sınav sorularını her yıl olduğu gibi bizim emektar (!) ÖSYM hazırlamıştı.

Türkiye’nin dört bir yanında sınav yapıldı ve bitti...

Fakat gelin görün ki soruların başkaları tarafından önceden ele geçirildiği hemen ortaya çıktı. Başka bir deyişle belgelendi. Bazı soru-cevap örnekleri medyada yer aldı.

Her şey bire bir idi! Öylesine kritik bir konu ki, bir soruya verilen doğru yanıt sizi 40 bin kişi yukarıya zıplatıyor.

★★★

Biz bunun örneklerini geçmişte çok yaşamıştık...

Sınav soruları ve test anahtarları önceden birilerine verilir, ya da satılırdı.

Bu süreçte başı her zaman FETÖ çeker, devlete kendi adamlarının girmesini bu yolla sağlardı.

Bu son olayda ise bazı soruların test anahtarını özel bir dershane, ya da yayınevi ele geçirip kitaplar halinde bastırmış ve her şey bütün Türkiye’ye dağıtılmıştı. Bu kez işin üzerine ciddi biçimde gidildi ve gerekli yasal işlemler ilk kez anında yapıldı.

★★★

Anladığımız kadarıyla bu işin raporunu önce Devlet Denetleme Kurulu (DDK) düzenleyecek, sonra olay yargıya intikal edecek.

Şimdi gelelim bir başka konuya...

Siz Türkiye’de DDK isimli bir kuruluşun var olduğunu yıllardan beri hiç duymuş muydunuz? Doğrudan cumhurbaşkanına bağlı, başkan ve üyeleri cumhurbaşkanı tarafından seçilen bir yüksek denetim kurulu.

Türkiye sürekli soyuluyor, bazı kimselere siyasi ayrıcalık sağlanıyor.

Çok basit bir örnek vereyim... Kamuoyunda beşli çete olarak anılan bir büyük müteahhitler ekibi var.

Devletin yüz milyarlarca liralık büyük işleri bunların arasında pay ediliyor.

Bazı büyük işlerde ihale bile yapılmıyor, işler doğrudan onlara veriliyor.

★★★

Evet, sadece beşli çete değil, hemen her işte yolsuzluk var, vurgun var.

Türkiye resmen soyulurken Türkiye ile birlikte 85 milyon insanımız da soyuluyor.

İsmini cismini uzun yıllardan beri hiç duymadığımız bu DDK şimdiye kadar, bütün bunlar olurken acep neredeydi! Her açıdan sonsuz yetkileri olan bir kuruluş.

Partili cumhurbaşkanı bu anayasal kurulu bir sürü büyük soygun ve yolsuzluk olaylarıyla ilgili olarak niçin devreye sokmadı?

Belki sokmuştur da haberimiz mi olmadı!

★★★

Cumhuriyet döneminde Türkiye’de bu doğrultuda görev yapan iki önemli kurul vardı.

Maliye Teftiş Kurulu ve Hesap Uzmanları Kurulu.

İlkinin temel görevi devletteki yolsuzluk ve usulsüzlükleri inceleyip ortaya çıkarmaktı...

İkincisi ise özel sektördeki vergi kaçakçılığını araştırıp karara bağlamaktı.

Her ikisi de sağlam ve deneyimli uzmanlardan oluşurdu.

Onlar artık yok!

AKP iktidar olduktan kısa süre sonra ikisi de (her nedense!) kapatıldı!

Onların yerine yeni denetim ve teftiş organları getirilmedi.

Var olduğunu son KPSS skandalı sonrasında öğrendiğimiz Devlet Denetleme Kurulu bunca yıldan beri ne iş yapıyor, hangi pislikleri araştırıp ortaya çıkarıyordu, doğrusu bilemiyoruz.

Bundan sonraki çalışmalarında kolay gelsin!