Sevgili okurlarım yine acayip günler, haftalar ve aylar yaşamaktayız... Kafalar karışık.

Önümüzde seçim var ama ne olacağını, hatta seçimin ne zaman yapılacağını bilen yok!

AKP’nin adayı şimdiden belli, adını söylemek bile gereksiz.

İyi de, karşı taraf ne yapacak?

En güncel soru, altılı masadan nasıl bir karar çıkacak, muhalefetin adayı kim olacak?

O karar ne olursa olsun, özellikle küçük muhalefet partileri uyacak mı, yoksa her parti kendi adayını gösterip AKP’ye karşı verilen mücadelede vatandaşın oylarını bölecek mi?

Tam bir belirsizlik ortamı içindeyiz.

★★★

Kimse kusura bakmasın ama ben bile şu naçiz kafamla, muhalefet kesiminde yer alan özellikle küçük partilerden bir miktar endişeliyim!

Yine kendi adıma söylüyorum, altılı masadan çıkacak cumhurbaşkanı adayı kim olursa olsun oyum onadır.

Yeter ki karşımıza yetersiz, niteliksiz, gereksiz ve ismi geçmişte kirlenmiş bir isim çıkarılmasın.

Şimdi millet olarak elimize muhteşem bir fırsat geçmiş durumda...

Ve herkes, her lider ve her parti sorumluluğunu bilip ona göre davranmalıdır.

Aksi takdirde yine yandı gülüm keten helva!

★★★

Resmen açıklanmasa bile şimdiden görüyoruz...

Bazı partiler kendi cumhurbaşkanı adayını ortaya sürme hazırlığı içinde.

Özellikle de ‘küçük’ partiler!..

Onları vatandaş kimliğimizle şimdiden uyarmamız gerekiyor.

Bu gibi kararlar ve planlar siyasi açıdan tehlikelidir.

Türkiye ve Türk Milleti haziran 2023 seçimlerinde belki de son şansını kullanacaktır.

Eğer Recep Tayyip ve partisi bir kez daha kazanırsa, işte o zaman yine yandı gülüm keten helva.

Bu gidişe karşı çıkan milyonlarca insanımız ondan sonra ne kadar ağlaşırsa ağlaşsın, hepsine geçmiş olsun dileklerimizi iletme zamanı geliverir.

Yani son pişmanlık fayda etmez.

★★★

Tekrar ediyorum çünkü önemlidir... Şimdi önüne gelen parti lideri açıklama yapıyor... Yapmasa bile kendileri açısından olacakları dillendiriyor:

“Ben aday olacağım!..”

Ya da:

“Biz Cumhurbaşkanlığı için kendi adayımızı göstereceğiz!”

Yasal koşullara sahip olan herkes, her vatandaş, ya da parti lideri elbette aday olabilir ama bunun bir adım ötesinin de düşünülmesi gerekir.

★★★

Şunu hiçbir zaman unutmayalım:

Recep Tayyip en güçlü olduğu dönemde bile o makama halktan sadece yüzde 52 oy alarak seçildi.

Yani kıl payı...

Şimdiki durumu ise geçmiş seçimden daha iyi değil, daha güçlü de değil.

Türkiye’de her şey (şahsının da büyük katkılarıyla!) onu yıpratacak biçimde gerçekleşti. Önümüzdeki seçimlere kadar bu açmazdan kurtulması, geçmişte elde ettiği bu oranı aşması asla mümkün değil.

Sayın sayabildiğiniz kadar...

Yolsuzluklar, enflasyon, döviz kurları, işsizlik, partizanlık, normal aile yapısının çöküşe girmesi, iktidarın lüks, şatafat ve israfı...

İş sadece bu kadarla da kalmıyor.

Recep Tayyip saraylarında krallar gibi yaşamını sürdürüyor.

Sıradan vatandaş acı ve çile çekerken olanlardan haberi adeta yokmuş gibi davranışlar içinde.    

Üstelik normal olmayan bir takım davranışlara sürüklendi.

Tek adam oldu, büyüklük kompleksine kapıldı.

“Benim bakanım” diyor, “Benim valim” diyor.

Bu doğrultuda kadınlarımıza “Sürtük” bile diyebildi.

Üstelik her gün nutuk atmaktan, eline verilen yazılı metinleri adına prompter denilen elektronik aletten okumaktan yorgun düştü.

Yıprandı.  

Yanlış politikalar uygulamaktan ısrarla vazgeçmiyor!

Her şeyin en iyisini ve en doğrusunu bilen yine o!

★★★

İşte böyle kritik bir ortamda yaşıyoruz...

Ve bu kritik ortamı önümüzdeki seçimlere kadar da yaşamayı sürdüreceğiz.

Bana sorarsanız oy dengeleri yine bıçak sırtında.

Şimdi özellikle küçük muhalefet partilerine düşen en önemli görev bunların bilincine şimdiden varıp oyları mümkün olduğunca böldürmemektir.

★★★

Adayımızın veya partimizin adı geçsin diye yapılan gereksiz çıkar hesapları hiç kimseye bir şey kazandırmaz...

Tam tersine Türkiye’ye çok büyük zarar verir.

Bunları özellikle “küçük partiler” için söylüyorum.

Sen girersin seçime yüzde iki alırsın.

Öbürü de girer, yüzde bir alır.

Etti mi sana yüzde üç!

Böylece hiçbir yararı ve anlamı olmadığı halde oyları böldürür, Recep Tayyip’in o makama yeniden seçilmesini el birliği ile sağlamış olursunuz!    

Aman haa, dikkat!

Türkiye’yi bu tuzağa düşürmeyelim.