Sevgili okurlarım, önümüzde çok kritik iki seçim var. Türkiye’de yapılacak her seçim özellikle bu iktidar döneminde ‘tartışmalı’ olmaya mahkûmdur.

Tıpkı son birkaç seçim gibi.

Yakın geçmişi ve bu konuda neler olduğunu şimdi bir kez daha anımsayalım...

Seçmen kütükleri, çıkarılan yasayla birlikte artık tümüyle iktidarın elinde.

Bu kütükleri düzenleme görevi daha önce Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) yetkisindeydi...

★★★

Yine küçük bir anımsatma yapayım...

Türkiye’de bir süre öncesine kadar adına parmak boyası denilen bir uygulama vardı.

Bu önemli konuya 19 Mart 2022 tarihli yazımda değinmiş ve hadiseyi ülke gündemine taşımayan muhalefet partilerini eleştirmiştim.

Oy verecek seçmen sandık başına gittiğinde önce oyunu kullanır, imzasını atarken işaret parmağı boyanırdı.

İstisnasız her seçim sandığında küçük şişelerin içinde siyah bir boya vardı.

Ne yaparsanız yapın, hangi işlemi uygularsanız uygulayın, bu boyanın 24 saat boyunca parmaktan silinmesi mümkün olmazdı.

Böylece, bu boya sayesinde herhangi bir seçmenin hile yoluna başvurması, başka sandıklarda ikinci ya da üçüncü kez mükerrer oy kullanması önlenmiş olurdu.

★★★

Bu uygulamalar AKP iktidarının işine gelmedi!..

Seçmen kütüklerinin düzenlenmesini YSK’dan alıp İçişleri Bakanlığına devrettiler.

Böylece yargının elinde olan çok önemli bir yetki yürütme organına, başka bir deyişle AKP iktidarına devredilmiş oldu.

Seçmen kütükleri, hilenin en çok yapıldığı uygulamalardan biridir.

Herhangi bir iktidar seçmeni bu yolla aynı seçimde ve farklı sandıklarda birkaç kez oy kullanabilir...

Hele de parayla ya da çeşitli vaatlerle satın alınan yabancı uyruklu sığınmacılar...

★★★

Bu süreçte ikinci ve en az seçmen kütükleri kadar önemli bir parmak boyası uygulaması vardı.

AKP iktidarı parmak boyası uygulamasını, çıkardığı 18 Mart 2008 tarihli yasa ile yıllar önce kaldırdı.

Böylece çok önemli bir seçim hilesinin daha önü açılmış oldu.

Oysa Türkiye’de üretilen bu boyanın maliyeti fazla değildi.

Kullananlara hiçbir zararı yoktu...

Ama çok önemli bir işlevi vardı ki, hileyi önlüyordu.

★★★

Şimdi şu tabloya bakınız...

Şu anda Türkiye’de yaşamakta olan ve sayıları resmi rakamlara göre dört milyonu aşan Suriyeliler var.

Bunlara Türkiye’de yaşayan ve tam sayıları kesin olarak bilinmeyen milyonlarca Afganistan, Irak, İran, Pakistan, Özbek, Kırgız, Bangladeş, Somali vesaire kökenlileri de ekleyin.

Bunların bir bölümünün şu anda seçmen kütüklerinde kayıtları var!

Üstelik hemen hepsine bizim sırtımızdan, bizim ceplerimizden çeşitli avantalar sağlanıyor.

Pek çoğu, sayıları tam olarak bilinmese bile “T.C. vatandaşı” yapıldı.

Bizim gibiler için geçerli olmayan çeşitli olanaklar onlara sağlandı.

Ücretsiz eğitim, ücretsiz sağlık hizmeti ve daha niceleri!

Çoğu cahil ve eğitimsiz kişiler...

Doğurganlık hızlarına yetişmek mümkün değil.

O yüzden, bunların sayısı özellikle Kilis, Hatay ve Mersin gibi bazı illerimizde T.C. vatandaşlarının sayısını geçti.

Kendi mahalleleri, gettoları, hastaneleri, iş yerleri ve okulları bile oluştu.

★★★

Bu saçma sapan uygulamaya ve milyonlarca ‘yeni vatandaşımıza’ muhalefet partileri haklı olarak karşı çıkarken, AKP iktidarı onları koruyup kolluyor.

Dolayısıyla onlar AKP’nin yeni oy makinelerine dönüştü.

Vatandaşlığı ceplerine koydular, hiç ummadıkları bir sürü avantaya kavuştular...

Ve şimdi büyük çoğunluğu bu iktidarın güvencesi olan ve oy yumurtlatan kuluçka makineleri!

★★★

Meydan artık boş!..Yasalar onlara çalıştı!

-Seçmen kütükleri YSK’dan alınıp İçişleri Bakanlığına devredildi.

-Parmak boyası kaldırıldı.

Şimdi akla bir soru geliyor:

Muhalefet partileri bu iki olayı, özellikle de parmak boyasını ülke gündemine niçin taşımıyor? Bu olanların açık bir hile kapısı olduğunu millete niçin anlatmıyor?

★★★

Önümüzde çok kritik iki seçim var...

Parmak boyası yeniden kullanıma sokulmadığı takdirde önümüzdeki seçimler (hem Meclis, hem de cumhurbaşkanlığı seçimleri) her türlü şaibeye açık olacaktır.

Oysa bunu önlemek iktidar açısından gayet kolay ve basittir...

İki satırlık bir yasa çıkarmak...

Ya da sorunu bir cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle halledivermek...

Ama yapamazlar çünkü işlerine gelmez.

Bir yanda sayıları tam bilinmese de, vatandaş yapılan yabancı kökenli seçmenler AKP’ye oy vermek için hazır asker gibi bekletilirken, bu iktidarın parmak boyasını geri getirip hileyi önlemesi mümkün müdür!

O halde bunun tek çaresi kalıyor:

Muhalefetin iyice bastırıp bu konuyu ülke gündemine ısrarla ve en kısa zamanda taşıması!..

Yani kamuoyu baskısı oluşturmak.

Oysa muhalefet partileri bunu unutmuş görünüyor...

Ya da yeterince umursamıyor.

Türkiye gibi seçimleri bile üçkağıtçılığa ve her çeşit yolsuzluğa açık olan bir ülkede parmak boyasının kaldırılmış olması sadece AKP’ye yarıyor.

Bu konuda muhalefet partilerine çok önemli bir görev düşüyor ama her nedense ses çıkmıyor!