Sevgili okurlarım, Türkiye’de yapılacak her seçim özellikle bu iktidar döneminde şaibeli olmaya mahkûmdur.

Tıpkı son yapılan birkaç seçim gibi.

Yakın geçmişi ve bu konuda neler olduğunu anımsayın...

Seçmen kütükleri artık tümüyle iktidarın elinde.

Bunları düzenleme görevi daha önce Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK)  yetkisindeydi...

Yine küçük bir anımsatma yapayım.

Bir süre öncesine kadar adına parmak boyası denilen bir uygulama vardı.

Oy verecek seçmen sandık başına gittiğinde, önce oyunu kullanır çıkarken işaret parmağı boyanırdı.

İçinde siyah bir boya vardı.

Ne yaparsanız yapın, hangi işlemi uygularsanız uygulayın, bu boyanın 24 saat, bazen de 48 saat boyunca parmaktan silinmesi mümkün olmazdı.

Böylece, milyonlarca seçmenin hile yoluna başvurması ve başka bir sandıkta ikinci ya da üçüncü kez oy kullanması önlenmiş olurdu.

★★★

Bu iki uygulama AKP iktidarının işine gelmedi!..

Önce seçmen kütüklerinin düzenlenmesini YSK’dan alıp İçişleri Bakanlığına devrettiler.

Böylece yargının elinde olan çok önemli bir yetki yürütme organına, başka bir deyişle AKP iktidarına devredilmiş oldu.

Seçmen kütükleri, hilenin en çok yapıldığı uygulamalardan biridir.

Herhangi bir iktidar seçmeni bu yolla aynı seçimde ve farklı sandıklarda birkaç kez oy kullanabilir...

Ve öyle oldu.

Yakınmalar ayyuka çıktı ama sonuç değişmedi!

★★★

Burada ikinci ve en az seçmen kütükleri kadar önemli bir olay daha vardı.

AKP iktidarı aldığı bir kararla parmak boyası uygulamasını kaldırdı.

Böylece çok önemli bir seçim hilesinin daha önü açılmış oldu.

Oysa adına parmak boyası denilen bu nesnenin hemen hiçbir maliyeti yoktu.

Kullananlara hiçbir zararı yoktu...

Ama çok önemli bir işlevi vardı ki, hileyi önlüyordu.

★★★

Şimdi şu karanlık tabloya bakınız...

Şu anda Türkiye’de yaşamakta olan ve sayıları resmi rakamlara göre dört milyonu aşan Suriyeliler var. (Aslında bu konudaki gerçek rakam altı milyondan daha fazla.)

Bunlara Türkiye’de yaşamakta olan milyonlarca Afganistan, Irak, İran, Pakistan, Özbek, Kırgız, Bangladeş vesaire vatandaşlarını da ekleyin.

Bunların pek çoğunun şu anda seçmen kütüğü kayıtları var.

Hemen hepsine bizim sırtımızdan, bizim ceplerimizden çeşitli avantalar sağlandı.

Bunların pek çoğu, sayıları tam olarak bilinmese bile milyonlarcası “T.C. vatandaşı” yapıldı.

Bizim gibiler için geçerli olmayan çeşitli olanaklar onlara sağlandı.

Ücretsiz eğitim, ücretsiz sağlık hizmeti ve daha niceleri!

Çoğu cahil ve eğitimsiz kişiler.

Doğurganlık hızlarına yetişmek mümkün değil.

★★★

Ama esas amaç neydi biliyor musunuz?

Bu saçma sapan uygulamaya ve milyonlarca ‘yeni vatandaşımıza’ muhalefet partileri karşı çıkarken, AKP iktidarı onları koruyup kolluyor.

Dolayısıyla onlar AKP’nin yeni oy makinesi olarak görülüyor.

Vatandaşlığı ceplerine koydular, hiç ummadıkları bir sürü avantaya kavuştular...

Ve şimdi büyük çoğunluğu bu iktidarın güvencesi olan ve oy yumurtlayan kuluçka makineleri!

★★★

Meydan artık boş!.. Onlara kaldı.

-Seçmen kütükleri YSK’dan alınıp  İçişleri Bakanlığına devredildi.

-Parmak boyası kaldırıldı.

Seçmen kütüklerinin yeniden düzenlenmesi belki epeyce zaman alır da, burada akla gelen çok önemli bir soru var:

Muhalefet partileri bu parmak boyası olayını ülke gündemine niçin taşımıyor? Bunun açık bir hile kapısı olduğunu millete niçin anlatmıyor?

★★★

Parmak boyası yeniden kullanıma sokulmadığı sürece önümüzdeki seçimler (hem Meclis, hem de cumhurbaşkanlığı seçimleri) her türlü hileye açık olacaktır.

Oysa bunu önlemek iktidar açısından gayet kolay ve basittir...

İki satırlık bir yasa çıkarmak...

Ya da sorunu bir cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle halledivermek.

Ama yapamazlar çünkü işlerine gelmez.

Bir yanda yabancı kökenli milyonlarca seçmen AKP’ye oy vermek için hazır asker gibi bekletilirken, bu iktidarın parmak boyasını geri getirip hileyi önlemesi mümkün müdür!

O halde bunun tek çaresi kalıyor:

Muhalefetin iyice bastırıp bu konuyu ülke gündemine taşıması!