Maç  öncesi, oyun için kafamda şöyle bir senaryo tasarlamıştım: Fenerbahçe, Ümraniyespor’u kendi yarı sahasından çıkarmayacak ve yapacağı pres ile ilk 20 dakikada mutlaka golü bulacaktı. Valencia penaltıdan golü attı ama oyununun gidişatı, benim kafamda kurguladığım gibi değildi. Sahada, Fenerbahçe’den çekinmeyen bir Ümraniyespor vardı. Takım savunmasında iyi, çabuk ataklarda başarılıydılar. Glumac’ın kafa ile attığı gol, takıma büyük moral ve güven verdi.

Fazla güven iyi değildir yalnız... Gol atmak için çok adamla rakip yarı sahada kalırsanız kontra yersiniz.

King ve Rossi ikilisinin çabuk oyunu sonrasında finali Valencia yaptı. Emre Mor doğal olarak yoruldu. Hücum ve savunmaya sürekli gidip gelmek pili bitirir. King oyunda kayboluyor.

Gelelim Gheorge’nin golüne. Kabul edelim, şutu nefisti. Altay adım attı, sonra uçtu. Vakit kaybetmişti anlayacağınız. Hemen arkasından gelen Mrsic’in penaltı golüyle Fenerbahçe iyice sarsıldı.

Ümraniyespor, Jesus’a adeta şok tedavisi yaptı. 2 gol atmış ve moralli Valencia niye çıktı anlamadım. Zajc ve Berisha beraberliği kurtardı.

Futbol neden güzel bir oyun biliyor musunuz? Ümraniyespor’un takım değeri 7.95 milyon Euro, Fenerbahçe’nin takım değeri 186.73 milyon Euro. Skor: Fenerbahçe: 3 - Ümraniyespor: 3.

Başka sözüm yok!