Herkes Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayını çok merak ediyor. Bütün tartışma programlarında bu konu konuşuluyor. Ekrana çıkan her CHP’liye öncelikli olarak bu soru soruluyor.

Yapılan anketlerde iki büyük şehrin belediye başkanları Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun isimleri hep en tepede. Fakat CHP Lideri ısrarla, (kazanma olasılıkları çok yüksek görünse de) bu iki ismin belediye başkanlığı görevine devam edeceğinin ve aday gösterilmeyeceğini vurguluyor.

Habertürk'te Teke Tek programına katılan Kılıçdaroğlu’na Fatih Altaylı da özellikle aday meselesini sordu. Kılıçdaroğlu, adayı kendisinin belirleyemeyeceğin, Millet İttifakı bileşenlerinin ortak karar vereceklerini ifade etti. Hemen hemen aynı vurgularla İmamoğlu ve Yavaş’ın aday gösterilmeyeceğinin altını çizdi. Kılıçdaroğlu adayın ismi konusunda çok ketum olsa da önemli bir ipucu verdi. Kendi ifadesine göre, aday olacak kişinin, “Devleti çok iyi bilmesi” gerektiğini söyledi.

Aynen şu cümleleri kurdu: "Adayı ben değil Millet İttifakı belirleyecek. Herkes bir şey yazıyor ama işin doğrusu nedir? Biz bir araya gelip aday belirleyeceğiz. Şu ana kadar adayı konuşmadık.

Önemli olan Cumhurbaşkanı’nın nitelikleri. Cumhurbaşkanı’nın devleti çok iyi bilmesi lazım. Devlet aklının ne olduğunu bilmesi gerekir. Örnek olması lazım. Verdiği sözün arkasında durması gerekir. Yani yetkiyi verdik. Cumhurbaşkanı seçildi. 'Oh ne kadar güzel. Tek imzayla her şeyi yapıyorum. Nereden çıktı bu parlamenter sistem?' dememesi lazım.

Devleti tanımak şu açıdan çok önemlidir. Devletin ilişkileri karmaşıktır. Bu karmaşık ilişkiler içinde sizin neyi nasıl yapacağınızı, önceliklerinizi çok iyi bilmeniz gerekir. Biz gittik oturduk oraya değil, bugünden ne yapacağımızı, temel normları belirlememiz gerekir. Olay Cumhurbaşkanı olayı değil, olay sistem olayı. Biz bu sisteme devam edecek miyiz, etmeyecek miyiz? Sisteme devam edecekseniz Erdoğan var, etmeyeceksiniz karşısındaki aday var. Oraya oturan kişi devletin sigortası olacak. Şu anda devletin sigortası yok. Olayı isme indirgerseniz en büyük hatayı yapmış olursunuz. Ya bizi isim mi kurtaracak sistem mi kurtaracak?”

Kılıçdaroğlu ısrarla "Devleti ve onun işleyişini bilecek biri olmalı” şeklinde özetleyebileceğimiz bir tanımlamada bulunuyor.

Bu tanımlamaya da "daha önce devlet kademelerinde görev yapmış biri" olarak en çok kendisi uyuyor. Meral Akşener aday olmayacağını net olarak açıklamıştı.

Görünüşe göre Kılıçdaroğlu, partisinin Millet İttifakı’nın adayı gibi duruyor. Eğer o olmazsa -çok düşük bir olasılık-, yine kendi yaptığı tanımlamaya göre, devleti ve devlet aklını bilen sürpriz bir isim aday olarak karşımıza çıkacak demek ki.

★★★

Bir lider olarak Kılıçdaroğlu'nun değişimi


Eskiden çok eleştirilen Kemal Kılıçdaroğlu, son dönemlerde ilginç bir değişim yaşadı. Katıldığı her canlı yayında, düzenlediği her mitingte artık kitlelere daha etkili hitap eden, hiç bir sorudan kaçmayan, polemiklerden çekinmeyen, iktidarı yıpratmasını bilen, daha da iddialı bir figür olarak görüyoruz O'nu.

Hem muhalif lider olarak yaptığı açıklamalarla hem de takındığı tavırla, iki yıl öncesinden çok farklı bir siyasi portre var karşımızda.

Gerçekten Kılıçdaroğlu bu anlamda kendisini çok geliştirdi. Bana göre göreve geldiği ilk günden, hükümeti zora sokacak hamleler yapıyordu ama ortaya koyduğu imaj farklıydı.
Özellikle son iki yılda çok değişti. Karşısına birinin çıkmasından çekinmiyor. Çok somut iddialarla hükümeti yapratıyor. Öfkesini., bir hitabet sanatına çevirmesini çok daha iyi biliyor. Nezaketi ne zaman kenara bırakacağını ve bunun kitlelere nasıl ulaşacağını artık daha iyi görüyor.
Hepsinden daha önemlisi, özgüveni her koşulda hissediliyor.

Aslında bir lider olarak Kemal Kılıçdaoğlu’nun imkansızı başardığı başka bir olaya hep birlikte tanık olduk ama nedense unutuluyor.

Kemal Bey, 2019 yerel seçimlerinde, İYİ Parti ve HDP gibi birbirine taban tabana zıt iki partiyi o veya bu şekilde bir arada tutmayı başardı. Fakat bir lider olarak bundan da önemli başarısı, bu iki partiyi de öyle bir ikna etti ki, her ikisinin seçmeni de İstanbul ve Ankara’da CHP’nin adaylarına oy verdi. Siyasi tarihte böylesi başarılar çok az görülür. Kemal Kılıçdaroğlu da işte bu özgüvenle Cumhurbaşkanlığı yolunda ilerliyor.