Nedenine gelince; halk otobüslerinin çok sık dur-kalk yaptıkları, zaman geçirmek için insana sıkıntı bastıracak biçimde yavaş gittikleri, bazen da aksine aşırı sürat ve tehlikeli gittikleri, serbest biniş kart sahipleriyle tartışmalara girdikleri Adana’da, vatandaşlar Büyükşehir Belediyesi’nin otobüslerinde daha huzurlu yolculuk yaptıklarını söylüyorlar.
Yani, gerçekten de Büyükşehir Belediyesi’nin şoförleri, göreceli olarak daha kibar ve daha disiplinliler.
Zaten, belediye otobüs şoförleri arasında kadınların çokluğu, seyahat huzurunu sağlamada etkili nedenlerden…
Neticede, bu akaryakıt pahalılığında en makul sayılabilecek fiyatlarla hizmet veren belediye otobüsleri Adana’da olmamış olsaydı, ulaşımda hem fiyat hem de tartışmalar, kavgalar Adanalı yolcular aleyhine gelişebilirdi kuşkusuz.
Cümleyi , "Bu yüzden gerek ekmek, gerek ulaşım olsun, belediyelerin piyasada olmaları halk için çok önemli olan bu iki kalemi kontrol etmede çok etkili." diye toparlayabiliriz.
Yalnız, noktayı koymadan Büyükşehir’in içinde bulunduğu ekonomik açıdan zor şartlarda otobüslerin daha iyi yönlendirilmesi ve yönetilmesi gerektiğini düşünerek birkaç aksaklık hakkında söz söyleyelim.
Hem de basın olarak uyarma görevimizi yapmış olalım.
Nedenini anlamadığım bir kaç konu var:
Zaman zaman benim de tanık olduğum olaylar bunlar ki birincisi; otobüsler son duraklarda beklerken 20-25 dakika beklese bile birçok şoför kontak kapatmıyor.
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan KaralarGereksiz yere otobüsler boşta çalışıyor.
"Nasıl! Böyle bir şey olabilir mi "diye hayretler içinde kaldığınıza eminim.
Lakin, öyle…
Muhtemelen o şoför kendi aracını evinin önünde bir dakika bile böyle kontak açık bırakmıyordur ama birçok kez karşılaştığım gibi koca otobüs dakikalarca boşa çalışıyor, mazot yakıyor.
Bunu şoförlere soruyorum; “Özellikle eski araçlarda kontağı kapatıp tekrar açtığımızda pompa arızası oluyor aracı çalıştıramıyoruz “ diyorlar ama, yeni otobüslerde de aynı şeyi görüyorum.
Bunu birkaç kez şikayet ettiğim Otobüs İşletmesi yetkilileri o şoförü uyardıklarını ve böyle bir şeyin hiçbir gerekçesi olmayacağını belirtiyorlar.
Yani şoförlerin söylediği , “arıza yapmasın “ diye otobüsü çalıştırmak gibi bir yöntem asla doğru değilmiş.
Bir diğer nokta; işyerime gelirken Afet Evlerinde, Kulak Siteleri denilen apartman topluluğunun bulunduğu evler ana yola sadece 100 metre uzaklıkta, evet yanlış duymadınız sadece 100 metre. Ama hangi torpillinin marifetiyle ya da kim kime hava atmak için yaptıysa, bu yöne giden otobüsler bu 100 metre ilerideki durağa varmak için tam 3 kilometre yol yapıyorlar.
Evet, yanlış duymadınız, 100 metre ileriye gittikleri vakit bir buçuk km yol kat ederek geri dönebiliyorlar ve böylece 3 kilometrelik yolu fazladan yapmış oluyorlar.
Karşılıklı gidip gelen iki otobüsün günde 10 kez bu mesafeyi dolandıklarını varsayarsak, 60 kilometre günlük fazladan yakılan bir yol söz konusu ki bu ayda 1800 kilometre yapar, Yani buradan Bolu’ya kadar gidiş geliş yapılacak bir mesafe. Yılda ise 21 bin 600 kilometre, yani 21 defa İstanbul’a gidecek kadar bir mesafe.
Yazık değil mi?
Mazot bu kadar pahalı iken kime şirin gözükmek için böyle bol keseden evlere servis yapıyorsunuz.
Hayır; o zaman Adana’nın her yerine böyle girip çıkın. Örneğin Sarıçam’dan bana çok sayıda mesaj geliyor ve vatandaşlar otobüslerin evlerinin uzaklarından geçtiğinden şikayetçiler.
Oralara da girip çıkın o vakit!
Elbette, otobüs herkesin evine kadar gitmez ancak yürüyebileceği kadar da yakın olmalı.
Buradan Büyükşehir Belediyesi’nin yetkililerine uyarımdır.
Zeydan Başkan, Belediye bütçesini denkleştirmek, maaşları gününde ödeyebilmek için kırk takla atıyor.
Sineğin kanadından yağ çıkarmaya çalışıyor.
Adeta adamın canı çıkıyor.
Bir yandan muhalefetle, bir yandan siyasetle, bir yandan işlere çomak sokmaya çalışanlarla uğraşıyor.
Adam her yerde, "Tasarruf, tasarruf, tasarruf..." diye nefes tüketiyor.
Yalan mı?..
O halde sizler de üzerinize düşeni yapın ve otobüslerin son duraklarda dakikalarca gereksiz çalışmasını, böyle 100 metrelik mesafe için kilometrelerce yol yapmasını önleyerek tasarruf edin.
Biz de buradan sizi alkışlayalım…
Hadi kolay gele…
