Bugün hem benim sıklıkla tanık olduğum hem de birçok vatandaşın dile getirdiği bir sorunu aktarmak istiyorum.

Konumuz Büyükşehir Belediyesi’ne ait otobüsler.

Aslında Büyükşehir belediyemiz ve otobüslerimiz demek gerek.

Çünkü o belediye bugün şu partiden yarın öbür partiden olabilir ama sonuçta bizim yani Adana halkının belediyesidir, doğal olarak otobüsler de Adana halkının malı olan otobüslerdir.

Fakat bu otobüsler ne kadar doğru kullanılıyorlar?

Otobüslerin hepsi ehil ellerde, usta ve sorumluluk sahibi şoförlerin elinde mi acaba?

Maalesef işte sıkıntı burada başlıyor.

Gazetemiz tesislerinin belediyle otobüslerinin son duruklarına yakın olması nedeniyle sık sık otobüslerin kalkış saatlerini beklerken motorlarının çalıştıklarını görüyorum.

Bu çalışma, otobüsün kalkış saatine göre bazen 15-20 dakikayı bazen de yarım saati buluyor.

İnanın o süre içinde otobüslerin motorları harıl harıl çalışıyor ve boşuna akaryakıt yakıyorlar.
Ben bu durumu çok merak ettim.

Önce, acaba bu motorların çalışması mı gerek, otobüslerin özelliği mi bu, motorlar durursa bir sıkıntı mı olur diye düşündüm.

Bunu, başta otobüs işletmesi müdürlüğü yetkilileri olmak üzere tecrübeli şoförlerden de soruşturdum.

Hayır böyle bir durum yok.

İstisnai olarak bazı özellikle de eski model otobüslerde eğer motorun yeniden çalışmasını sıkıntıya sokacak bir arıza yoksa motorların kesinlikle durdurulması ve gerektiği zaman çalıştırılması gerekiyormuş.

Peki neden bu şoför arkadaşlar motorları çalıştırıp günde onlarca litre mazotu boşuna yakıyorlar.

Merak edip bunu da araştırdım.

Öğrendiğime göre, Adana’da 300’e yakın belediye otobüsü varmış. Şoför sayısı da 500 civarında.

300’e yakın otobüsün hepsi mazot yakıyor.

Neresinden bakarsanız bakın günde milyarlarca lira mazota para veriliyor.

Şimdi park yerlerinde stop ettirilmeyip çalışan her otobüs sadece bu süre içinde bir litre mazot harcasa bile her defasında 300 litre mazot havaya gitmiş oluyor.

Tabi bunu günde belki 7-8 kez olarak değerlendirirsek o zaman harcanan mazot miktarı nereden bakarsanız bakın günlük birkaç ton.



Yani günde birkaç ton mazot sadece otobüslerin park halindeyken kontakları kapatılmadığı zaman harcanıyor.

Şimdi soruyorum;
Neden Belediyenin, Adanalının, vatandaşın parası böyle boş yere havaya gidiyor.

Bu şoförler yeterince denetlenmiyor mu, yoksa yeterli eğitim mi verilmiyor?

Şoförlerimizin bilerek ve isteyerek böyle bir zarar meydana getireceklerini düşünmüyorum ama bu işte bir yanlışlık var.

Ya şoförlerimiz yanlış bir uygulamanın doğru olduğunu sanıp böyle bir iş yapıyorlar ya da içlerinde belediyeyi zarara uğratmak isteyen bazı kişiler var.

Sonuçta ben gördüğüm ve tanık olduğum olayları, fotoğraflarını, görüntülerini çekip ilgili yetkililere ulaştırdım.

Onlar da o şoförler için gereğini yaptılar.

Ama bu sadece benim ya da başka bir vatandaşın çabasıyla olacak iş değil.

Bence burada hem her vatandaşın bu konuda duyarlı olması ve böyle bir durumla karşılaştığında yetkililere bildirmesi lazım.

Tabi ki yetkililer de daha sık denetimler yaparak bu olumsuzlukların önüne geçmeli.

Ben bunu bir basın mensubu olarak değil, sade bir vatandaş olarak, vatandaşlık görev bilinci içinde aptığıma inanıyorum.

Bundan sonra gördüğüm aksaklıklara da elbette müdahale edeceğim.
Çünkü çar çur olan para Zeydan Karalar’ın değil, bizim paramız…