Geçtiğimiz günlerde Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Adana Şube Başkanı Mehmet Sezer ile faydalı bir sohbet gerçekleştirdik.

Sayın Sezer ile memur sorunlarından öğretmenlerin özlük haklarına kadar uzanan geniş ir yelpazede sorunları masanın üzerine koyduk ve değerlendirme yaptık.

Mehmet Sezer, yılların eğitimcisi ve memuru olduğu için bu konudaki derin tecrübelerini oldukça önemsiyordum.

Sohbet çeşitli konular üzerinden döndü dolaştı ve şu günlerin güncel konusu olan öğretmen atamalarındaki mülakatlar üzerine geldi.



Farklı partilerin ve sendikaların bu konudaki görüşlerini biliyordum ancak Türkiye’nin önemli sendikalarından olan Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen acaba bu konuda ne düşünüyordu.

Mehmet Bey, hiç lafı eğip bükmeden kıvırmadan dobra biçimde söyledi:

"Mülakatın kaldırılmasını ve sözleşmeli öğretmenliğin kalkmasını yıllardır savunduklarını belirten Mehmet Sezer, “Bunu yıllardır söylüyoruz. Bu konuda tavrımız net. Mülakatın kaldırılması gerektiğini yıllardır söylüyoruz. Mülakat kesinlikle kalkmalı. Bu çocukların hepsi bizim çocuklarımız. Sınavlara, KPSS’ye girmiş almış puanını bu çocuğu eliyorsun, böyle bir haksızlık olabilir mi? Genel Başkanımız Ali Yalçın da yıllardır bunu söylüyor. Eğer öğretmenliğe gerçekten bir engeli varsa  orada elenebilir ama sınavları kazanmış bir öğretmen adayının elenmesini kabul etmiyoruz.”

Mülakat meselesinden sonra bir diğer önemli konu ise sözleşmeli öğretmen konusu idi.

Bildiğiniz gibi okullarda kadrolu ve sözleşmeli olarak ayrı olarak öğretmen çalıştırılıyor.

Sözleşmeli öğretmenler ne yazık ki kadrolu öğretmenlerin sahip oldukları birçok haktan ve ayrıcalıktan istifade edemiyor.

Halbuki ikisi de aynı düzeyde ve nitelikte öğretmenler.

Mehmet Sezer’in bu konudaki tavrı da net:

"Sözleşmeli öğretmen de kesinlikle olmamalı. Tüm öğretmenlerimiz 4 A dediğimiz kadrolu öğretmenlik olmalıdır" diyor.

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Başkanı'nın bir diğer önemsediği konu ise okulların ihtiyaçları hakkında.

Bildiğiniz gibi okulların ihtiyaçları aile birlikleri ve velilerden sağlanan aidatlarla, yardım ve bağışlarla karşılanıyor ve bu özellikle kayıt zamanları kayıt ücreti şeklinde ortaya çıktığından pek çok şikayetleri konu oluyor.

Mehmet Başkan’ın burada da önerileri var.



Birincisi okulların da tıpkı belediyelerin İller Bankası'ndan aldıkları yardımlar gibi nüfuslarına göre yardım almaları şeklinde.

Yani belediyeler nasıl ki İller Bankasından nüfusuna göre yardım alıyorsa okullar da nüfuslarına göre devletten yardım alsınlar diyor.

Ve buradaki miktarı da belirliyor:

Öğrenci başına 15 TL.

Evet, her öğrenci için okullara verilecek 15’er TL ile okulların tüm masrafları çözülebileceğini hesaplamışlar.

Diyor ki, “Okullarda her öğrenci başına 15 TL alınsın.

Böylece birçok sorun çözülecek.

Okullarda veliler ve öğrenciler karşı karşıya gelmeyecekler…

Ne dersiniz?

Mantıklı bir çözüm değil mi?

Mehmet Sezer’le sohbetimizde söz dönüp dolaşıp geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in Şanlıurfa’da öğrencilerin önünde bir okul müdürünü azarlamasına da geldi.  Mehmet Sezer, yine burada da hiç lafı eğip, kıvırmadan “Bakan Bey’in yaptığını doğru bulmuyorum. Eğer müdürün bir yanlışı varsa bunu öğrencilerin olmadığı bir yerde kendisine özel olarak söyleyebilirdi. Elbette ki nasıl atadıysa görevden alma hakkı da vardır. Alabilir de.  Ancak eleştiri yapacaksa ya da uyaracaksa da bunu öğretmeni rencide etmeyecek şekilde yapmalıydı” dedi.

Tabi son olarak sohbetimizde memur maaşlarını ele aldık.

Bu konudaki görüşlerini de Sezer, şöyle açıkladı:

"Memurların ocak ayında aldıkları zamma rağmen mayıs, haziran ayları gibi vergi matrahının kesilmesi nedeniyle maaşı düşüyordu. Bunun telafi edilmesi talebimiz vardı. Bize de sürpriz oldu. Yüzde 3’lük zam bir nefes aldırdı ama piyasadaki dalgalanma ortadan kalkarsa tamam diyeceğiz. Şimdilik yetmez ama evet diyoruz. Eğer bu dalgalanma sürerse ek zam talebimizi yeniden dile getireceğiz. 1 Temmuz  itibarıyla toplu sözleşmeden kazandığımız zam kararımız var. Bu arada Cumhurbaşkanı’nın memur maaşlarını Temmuz’da tekrar değerlendiririz demesini  kıymetli buluyoruz."

İşte Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Adana Şube Başkanı olarak on binlerce kişiyi temsil eden Mehmet Sezer’in gündemde öne çıkan konulara ilişkin görüşleri böyleydi.

Sayın Sezer’e bundan sonraki çalışmalarında da başarılar diliyorum ve sorunları böyle dobra dobra, açık yüreklilikle dile getirmekten hiç vazgeçmemesini öneriyorum…