Siyasetin, artık parti genel merkezlerinde oturarak, haftada bir gün TBMM gurup toplantısında konuşarak yapılamayacağı gerçeği, geç de olsa ana muhalefet partisi tarafından da anlaşıldı.

Nasıl bunun farkına varıldı derseniz? Bu konuda Sayın Meral Akşener öncülük etti. O’na teşekkür borçlular. Sayın Akşener, bir taraftan il ve ilçeleri dolaşıp halkla bire bir konuşurken, diğer taraftan TBMM grup toplantılarında mikrofon halkın diyerek onları konuşturuyordu.

Derken, CHP bir adım öne çıkarak parti toplantılarını, ülkenin değişik kentlerine taşıyıp hem meydan konuşmaları yapıyor. Bu sayede de halk, yıllarca TBMM’de oturarak, ataletini yitirmiş, Milletvekilliğini meslek edinmiş vekillerin yüzlerini görüyordu.

CHP Genel Başkanı olduğundan  bu yana, Sayın Kılıçdaroğlu şunu başardı, bunu başaramadı, hiç seçim kazanamadı, partiden ulusalcıları saf dışı etti gibi konuların konuşulmasının bugün yeri ve zamanı değil.

Bugün ülkenin içinde bulunduğu ve tek adam yönetimiyle içine düştüğü ekonomik, sosyal ve siyasi kaostan kurtulmanın çözümlerinin konuşulacağı günler...

CHP’nin meydanlara çıkarak, halkla kucaklaşıp,  birlikte yürüyeceğiz, birlikte başaracağız demesi tüm kesimlerde büyük bir heyecan yarattı.

Büyük umutlar yaratan bu konuşmalar yapılırken, Sayın Kılıçdaroğlu durup dururken

‘’HELALLEŞECEĞİZ” demez mi !!

Sayın Kılıçdaroğlu, kullandığınız bu kavramın, ülkenin içinde bulunduğu şu ortamda ne yeri, ne de zamanı.

Kullandığınız bu söz, sadece CHP seçmenini değil, toplumun büyük  bir kesiminde de hayret  ve şaşkınlık yarattı.

Hak, Hukuk, Adalet diyerek ,yüzlerce kilometre yürüyeceksin, ülkede yaşanan, yaşatılan bunca haksızlık ve hukuksuzluklara rağmen, tüm bunları bir kenara bırakıp ”Helalleşeceğiz” diyeceksin!!

TDK (Türk Dil Kurumu),
“Helalleşme, karşılıklı iki kişinin birbirleri veya topluluğun bir kişiyle aralarındaki çeşitli münasebetler, alışverişler neticesinde meydana gelen sonuçlardan razı olmasıdır. Helalleşmenin gerçekleşmesi için taraflar arasındaki ve birbirlerini ilgilendiren tüm olay ve alışverişlerin karşılıklı olarak biliniyor olması gerekmektedir. Eğer, bir taraf kendini ilgilendiren bir bilgiyi bilmeden hakkını helal etmişse karşı tarafın o konudaki sorumluluğu kalkmaz” diyor.

Toplum geleneklerinde  bilinen ve alışılan, helalleşmeler kişiler arasında yapılır.

Sayın Genel Başkan, kullandığınız bu helalleşme kavramı, Demokrasi ve hukuk diyen kesimlerde ciddi kuşkular yaratırken, beraberinde bazı sorular oluşturdu.

Sayın Genel Başkan ‘’helalleşelim’’ derken, kimlerle neyi ve nasıl helalleşeceğini açıkça ortaya koyamaz, gerçek anlamda tanımlayamazsanız, bu sözün altında kalır ve bu da siyasi olarak partiye, diğer yandan Demokrasi ve Hukuk ilkelerine büyük zarar verirsiniz.

Sayın Genel Başkan, helalleşmeyi kiminle ve kimler adına yapıyorsunuz?

Şu anda hangi yetkiyle bu sözü veriyorsunuz?

20 yılda Cumhuriyet ve Laik Demokrasi ile kavgalı olanlarla mı?,

“İslam Cumhuriyeti Anayasası ve devletin dili Arapça olsun diyen anlayışla mı?,

Sayın Emin Çapa’nın her programında dile getirdiği “Türkçe öldü” diyenler ile mi?,

Ayasofya Camii açılışında hutbede Atatürk’e hakaret ve beddua eden din adamları ile mi?.

Ülkesi için tüm yaşamını ortaya koyan, onurlu şerefli görevlerde bulunan Komutanları, uydurma gerekçelerle hapisanelerde tutanlarla mı?,

Cumhuriyet’in tüm birikimlerini, satanlarla mı,

Adalete, Demokrasi’ye ve özgürlüğe saygısı olmayanlarla mı?,

Soru hırsızları ile mi,

Helalleşeceksiniz?..

Sayın Genel Başkan, bırakalım yapılan tüm hukuksuzluklar, haksızlıklar, çalmalar, çırpmalar, kamudaki yandaş liyakatsiz atamalar, sınav sorularının çalınlar, yandaş ihale yolsuzlukları yapanlar,

HUKUK’la
HELALLEŞSİNLER…

Geçenlerde bir dost sofrasında ülke sorunları konuşulurken söz dönüp dolaşıp Kemal Bey’in

“helaleşeceğiz” sözüne geldi. İşte tam bu sırada, bir partili dost  birazda sesini yükselterek ”Kemal Bey helalleşecekse…

Partinin öz evlatları ulusalcıları  partiden nasıl dışladıkladıkları ile,

İl başkanlık seçimlerinde tek aday deyip, aday olacakların önününü kestikleri ile,

Cumhuriyetin sosyal Demokrat Partisi CHP’yi parti ilkeleri ile örtüşmeyen kesimlere açtığı için,

Genel Başkan olduğundan bugüne, girdiği tüm seçimleri kaybederek, CHP’yi iktidara taşıyamadığı için seçmenleri ile “Helalleşsin” dedi!!

Sayın Genel Başkan, ülkenin içinde bulunduğu bu  durumda altılı masa için büyük emeğiniz her türlü övgüye değer. Ancak halk buluşmalarınızda her konuda çeşitli vaatler veriyorsunuz. Dilerim bu söylemleriniz, altılı masa da alınan ilke kararlarına ters düşen söylemler olmaz!!.

Ne olur, bugünlerde kullandığınız söylemlerinize özen gösterin ve içleri dolu olsun. Eğer mavi boncuğa başlarsanız güvenirliliğinizi kaybedersiniz. Bu kaybediş, sadece sizin değil, Demokrasi adına emek veren tüm kesimlerin umutlarını yaralar.

Demokrasi’ye gönül vermiş tüm kesimler, el ele, kol kola vererek, geçmişe dönük dargınlık ve kırgınlıkları bir tarafa bırakıp, aydınlık ve özgürlük deyip yürüyelim.

Haydi TÜRKİYE !!!

SON SÖZ; Mazeret; İnsanın kendisine söylediği en büyük yalandır… Hz. ALİ◦