Sigara ve alkol zararlı diye devamlı zam yapılıyor. Maksat fiyatı artırıp, halkı kötü alışkanlıklardan korumak! Zam yap ki, satın alırken canı acısın...

İyi de bu mantıkla gidersek dünyada “şişmanlıkla en kapsamlı mücadele eden ülke” payesi de bizim... Yemek yerken insanın canı acıyor!

★★★

Global gıda endeksi yedi aydır düşüyor. Türkiye’de tersine son bir yıldır tarım ürünleri üretici fiyat endeksi yüzde 163 oranında yükseliyor.

Başka bir soru sorayım: Bu ülkede iki yılda gelirini yüzde 163 oranında artıran var mı? Maaş zammında yıllık yüzde yirmi, otuzun hesabının yapıldığı yerde yüzde 163’ü kim bulmuş?

★★★

Sonuçta Türkiye, 126 ülkeden sebze ve meyve ithal ediyor. Çil çil dolar ödüyor. Dünyada kaç ülke var ki zaten?

Piyasada fiyatları dengelemek için ithal etsek neyse... Üretim ülkeye yetmiyor diye ithal ediliyor meyve sebze... Her şey ithal edilir mi? Ülke dönmüş çorak çöle... Nasıl bir tarım politikası uygulanıyorsa öyle...

★★★

Gıda fiyatları neden yüksek? Arz-talep meselesi... Arz az! Üretilen ürün 85 milyon kişiye yetmiyor. Ülkeye yerleşen 13 milyon mülteciyi besleyemiyor.

Hani Erdoğan; “Yağ, bakliyat, sebze ve meyvede fiyatlar öncelikli meselemiz... Vatandaşın gıda ürünlerini daha ucuza tüketmesi lazım” diyerek fiyatların düşürülmesi için talimat vermişti.

Niye düşmedi? Talimatla olmuyor muydu o işler? Erdoğan’ın sözlerinin hiçbir geçerliliği yok, kimse ciddiye almıyor mu bunun anlamı?

★★★

Ülke kendini doyuramıyor, yeteri kadar üretilemiyor, el âlemin çiftçisine para ödeniyor, ithal ediliyor. Bu, Türkiye kısıtlı kaynağını yurt dışına gönderiliyor demek! Sonra da ülke neden fakirleşiyor?

İktidar 2006 yılında kanun çıkarttı. Milli gelirin en az yüzde 1’ini tarımsal desteklemeye ayıracaktı. Çiftçiye verilecek desteğin yap-işlet-devret ihaleleri ile yandaş müteahhitlere harcandığı ortaya çıktı.

★★★

Memleketimin efendisi sürünüyor, ağlayanı yok. Türkiye’de yıllık ortalama kişi başı gelir resmi açıklamaya göre yaklaşık 9.000 dolar seviyelerine çekilirken, tarım kesiminde bu rakam kişi başına 4.000 dolara kadar geriledi. Kim yapmak ister ki?

Haliyle aile tipi küçük, dağınık ve zayıf yapıdaki üretici ile birkaç tane güçlü sermaye sahibi karşı karşıya kaldığında serbest piyasa koşulları işlemiyor! Rakamlar ortada...

★★★

Ne ekersen onu biçersin! Çiftçi ne ile ekecek? İş gücünü geçtim. Sabaha kadar çalışsın, geceler olmasın ama en ucuz gübre kaç para? Mazot kaç para? Tohum kaç para? Elektrik harcamayacak mı sulamaya? İlaç da atsa ne olur fatura?

Yine tribünlere oynayıp milletin gazını alan, günah keçisi bulup suçu ona atan bir yönetim söz konusu... Tuhaf olan bu yönetim şekliyle her şeyin düzelebileceğine inanan uyku moduna alınmış insanların buna itibar etmeleri...