Rekorlar kırıyoruz diye sevinen yok ama bu başarı iktidarın, kutlamak gerek kendilerini bir ara... Dış ticaret açığı bir önceki yıla göre yüzde 155 artarak 10.60 milyar dolara yükseldi mayıs ayında...

Yılın ilk 5 ayında dış ticaret açığı olan 43.21 milyar doları ölçü birimi niyetine bir canlıyı kullanıp anlatalım derseniz hayvan gibi dış ticaret açığına sahibiz...

★★★

Rekor diye bağırlarken bu tablo karşısında pek bir sessiz kaldılar. Sayelerinde halk et yiyemeyip protein ile ilişkisini kesince, onlar da devamlı masal anlatıp hamur yemekten pelteye dönmüş beyinleri etkilemeye çalışıyorlar. Başarıyorlar. Alkışlayanı var.

Oysa hesaplasalar... Sadece Mayıs ayı açığı 13 adet Avrasya Tüneli’nin maliyeti... İyi mi yönetiyor şimdi?

★★★

Ticaret açığının bu kadar yüksek olması bir bakıma tansiyonun yüksek ama sıkıntı çıkarmıyor zannedersin, iki gün sonra yolda yığılır kalırsın, yeri öpersin. Aynı hesap!

Sıkıntı devam ederse siz un, yağ, şekeri tedarik edin, bir tencerede kavurmaya başlarken ben size anlatayım... Nasıl bilirdik?

★★★

Şöyle ufak bir hatırlatma yapmakta fayda var. Tüm bu Nas dili ve edebiyatının, faizleri yükseltmeme inadının, konut ve otomobilin bile yatırım diye alınıp fiyatlarının patlamasının, enflasyonun coşmasının temel amacı dış ticarette fazla vermek diye başlayan plandı...

“E o zaman nedir bu daldaki durum?” diye sorsan yapacakları savunma, enerji fiyatları arttı, bu sebeple verdiğimiz açık çıldırdı gibi oldukça sığ...

★★★

Güzel kardeşim bundan iki yıl önce yerlerdeydi enerji fiyatları... O zaman çok mu iyiydi ekonomi durumları? Önlemini almadın mı?

Zira neden enerjiye ödenen para sayılmasın ki? İstesek almayabiliyor muyuz kendisini? Üretim yapılabiliyor mu kullanmadan?

Öderken yine dolar verilmiyor mu? Hava iyiyken hepsi sizden, hava bozunca kes faturayı dünyaya... Oh ne âlâ...

★★★

Şöyle anlatayım; mevcut sistemle her ay satış rekoru kır, kasa yine tam takır kuru bakır... En basit bakkal hesabıdır... Kazandığından fazlasını harcarsan borçlanırsın. Borçların artarsa zorlanırsın.

Ortada böyle bir tablo varken elbet sorun çıkacak! İş bilmezliğin, liyakatsizliğin sonucunu dış mihraklara, şer odaklarına bağlayacaklar.

Öyle veya böyle inananı bulacaklar. Yine sıyrılacaklar. Helvayı da ateşte unutup, yakmayın. Önümüzdeki günler daha acı geçecek, bari ağzınız tatlansın.