Hazine ve Maliye Bakanlığı açıklama yaptı. Önümüzdeki dönemde ihtiyatlı maliye politikasına devam edileceği ve mali disiplinden asla taviz verilmeyeceği ifade edildi.

Keşke asla, “asla” demeseydi... Hangi ihtiyatlı politikaları uyguladıklarına, ortada mali disiplinin mi kaldığına pek değinmedi...

Maliye politikasında program hedeflerinden sapmadan büyüme, istihdam ve özellikle gelir dağılımını önceleyen uygulamalara devam edileceği masalına devam etti.

★★★

Yeni bir Kur Korumalı Mevduat tarzı bir şey çıkartmayı denedi. Faize, “faiz” dememek için kırk takla attı. Faizsiz finans ile çözüm yolu aradı. Yok, kâr payı ödeyecekmişler yok parayı imana getirecekmişler. Boş işler...

Enteresan değil mi? Yüzlerce yıldır günah olan faiz 1975 yılına gelindiğinde yeni bir formül eşliğinde İslam Kalkınma Bankası’nın da açılmasıyla hayata geçti. Adına da “kâr payı” denildi.

★★★

Fetva işi de güzel iş... Al fetvayı ne yapsan günah olmuyor. Kitap aynı kitap... Fetvayı veren artık nasıl okuyorsa, aldın mı fetvayı sorun kalmıyor! Kim kimi kimin adına yetkilendirmişse artık!

Peki, faizin tanımı ne? Paranın zaman karşılığı kirası... Sistem aynı şekilde işliyor, ismi farklı... Bu tam o değil ama her daim “nas” geliyor onlar konuşunca aklıma...

★★★

Mantık ne? Aynı! Faiz yerine vade farkı alınıyor. Satıcı çeşitli vadeler için fiyat farkı istiyor. Alıcı kabul edince para bağlanıyor. Anlaşma tamamlanıyor.

Faiz yerine kâr payı veren fakat her ne hikmetse zarar etme olasılığı olmayan ve piyasa faiz oranlarının aynısını verip harama girmeyen kurumlara faizsiz finans kuruluşu deniliyor.

★★★

Türkiye ekonomisinin kurtuluşu da bu mantıkla aranıyor. Gelire endeksli senetler zarar etmesi mümkün olmayan bir kamu kurumuna endeksleniyor ve kupon ile anapara ödemeleri belirleniyor.

Şimdilik ne getirisi belli ne vadesi... Sahi o zaman neden alelacele böyle bir açıklama yapılıyor? Bir anda mı akıllarına geliyor? Yoksa doların fırlaması mı durdurulmaya çalışılıyor?

★★★

İstatistik Kurumu’na göre yüzde 73, gerçekte yüzde 150 enflasyon ortamında yüzde 25 getiri sunsan kime fayda?

Türkiye’nin iflas riski göstergesi CDS’ler 800’ün üzerine fırladıysa böyle dandik fikirlerle ekonomiyi kurtarabileceğini sanmak... Finanstan, ekonomiden, matematikten hiç nasibini almamak.

Yabancılara tahsisli swap imkânı yurt dışı piyasalara uzatılan zeytin dalı... Yerler mi? Hayvan terli... Daha önce kazıklamasaydık onları belki ama artık geçti.

★★★

Başka? Kredilere sağlam bir “dur” denildi... Ticari kredilerdeki karşılık oranını artırarak, “bak verirken iki kere düşün, çekirdek gibi dağıtma” mesajı anlaşılabilir, mantıklı bir hamle...

Aynı şekilde tüketici kredilerine getirilen düzenleme... Geç kalınmış fakat sonunda doğru olan yapılmış.

Kırk yılda bir olumlu cümle kurdum, bu anın bozulmasına izin vermemek adına son veriyorum bu yazıya...