Aşure kazanı çalındı. Çalan dört koldan aranıyor. Kazan sahibi öfkesini, mağduriyetini, duygularını özgürce anlattı. TV’ler ve gazeteler haberi yorumlu başlıklarla verdiler. Habere erişim yasağı konmadı.

Konuştu Türkiye.

AKP’li Erzurum milletvekili hanım kocasından boşanma bedeli olarak büyük bir servet istedi.

Dilekçesini yazdı.

İsteklerini sıraladı.

50 milyon maddi.

20 milyon manevi.

70 milyon TL.

Kocasının adını (Ünsal Ban) belirtip ve ne iş yaptığını anlattıktan sonra; sadece 3 yıl süren evlilikleri sırasında, “benim  ve ailemin gücünden yararlanarak büyük mal varlığı edindi” diye yazdı. Ve “eve ruj izi olan beyaz gömlekle geldi, ne bu ruj izi diye sormam üzerine hakaret yağdırdı” diyerek kocasının 3 yılda elde ettiği mal varlığını sayıp sıraladı.

Ankara’da ofis.

Ankara’da otel.

Mengen’de çiftlik.

Tarım şirketi.

Turizm şirketi.

Hisse senetleri.

Audi A6 araba.

Volkswagen minibüs.

Tesla marka otomobil.

Fiat EGEA araç.

4.5 milyonluk tekne.

AKP Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenoğlu boşanma dilekçesine yargıç ile savcının dikkatini keskince uyaracak; “benimle evlenmeden önce hiçbir ticari faaliyeti yoktu, ben ona iş kursun diye 2.5 milyon dolar verdim” diyen düşündürücü not da düştü. 3 yılda bu kadar mal varlığına kavuşan kocası için “evlenmeden önce çulsuzun biriydi” demek istedi. Bu habere erişim yasağı getirildi.

Sustu Türkiye!

★★★

Milletvekili siyasetçi!

Evlenir, mutlu olur.

Boşanır, acı çeker.

Bizi ne ilgilendirir?

Magazin bir haberdir; bunun için yazı yazmaya değmez. Ancak bu baharatlı boşanma dilekçesi; son 20 yılda iktidar gücünün, siyaseti nasıl hesabı verilemeyen bir zenginleşme aracı haline soktuğunun “uyanın... uyanın... uyanın...” diye bağıran örneklerinden biridir. Böyle bir habere daha çok kişinin erişip bilgilenmesini sağlamak yerine niçin erişim yasağı getirilir?

Bir nikah kıyılmış.

Nikah şahidi kim?

Tayyip Erdoğan.

Parti başkanı.

Evlenen kim?

Partili milletvekili.

Ruj iziyle gelen kim?

Partili profesör.

Ruj izini görüp 3 yıllık kocasının servet patlamasını ifşa eden partili milletvekili hanımın kardeşi kim?

Eski SPK başkanı.

Türkiye bu boşanma dilekçesinin aydınlattığı; “yeni zengin yaratma sisteminin dibe vuran çürümüş ilişkilerini”  konuşmayacak fakat aşure kazanını çalan fukara hırsızın vicdansızlığını konuşacak.

Bu toplum ne?

Aptal mı?

★★★

Kaldı ki, eve ruj iziyle gelen son 3 yılın zengini profesör damat, nikah şahidi Cumhurbaşkanı Erdoğan ile el sıkışırken çekilmiş bir fotoğrafını yayınlayarak; karşı atağa geçti.

Profesör damat:

“Yakında göreceksin.

Videolar.

Whatsapp yazışmaları.

Beraberiz inşallah!”

Diyerek milletvekili hanımına tehditler savurdu. Videolarda; hangi ihtiyaçların, hangi yeni durumları, hangi yeni durumların da hangi siyasi destek, kayırma, teşvik, kamudan alıp yandaş kişiye verme eylemelerini doğurduğunun; sesli-haraketli-canlı görüntüleri olmalı. Yazışmalarda da AKP’li hanım milletvekilinin eve ruj iziyle gelen kocasına; “sana iş kurasın diye 2.5 milyon dolar verdim, benim ve ailemin gücünden faydalanarak zengin oldun...” diyen anahtar cümlelerinin altında “nereden ve nasıl buldum” açıklayıcı belgeleri olmalı.

★★★

AKP’li Erzurum Milletvekili, “kocama 2.5 milyon dolar verdim” diyor. Nereden buldu?

Nasıl kazandı?

Finans profesörü olan ve sadece aylık akademisyen maaşı geliri olan  partili damat da 3 yıllık evliliği sırasında; “Ankara’da ofis. Ankara’da otel.  Mengen’de çiftlik.  Tarım şirketi.  Turizm şirketi. Hisse senetleri. Audi A6 araba. Volkswagen minibüs. Tesla marka otomobil. Fiat EGEA araç ve denizde 4.5 milyonluk tekne” sahibi nasıl oldu?

Nereden ne buldu?

Ne yapıp da kazandı?

Bu hızlı zenginleşmede “el sıkışırken fotoğrafını yayınladığı parti başkanının” dolaylı ve dolaysız katkısı oldu mu? Türkiye bunu konuşmayacak, analiz etmeyecek, soruşturmayacak, sorgulamayacaksa bu derine inen çürümüşlüğü nasıl kazıyıp silip atacak?

Nereden buldun?

Nasıl zenginleştin?

Hangi yasal ve temiz alın teri beceriyi gösterdin de bu kadar serveti, parayı kazandın?

Asla sorulamıyor.

Boşanma dilekçesinde 70 milyon isteyen Erzurum Milletvekili hanımın partisi AKP iktidara gelmeden önce “nereden ve nasıl buldun da zengin oldun” kanunu vardı, soruluyordu. Gelir Vergisi Kanunu içinde bir maddede; “gelirinin kaynağını açıklama mecburiyeti” bulunuyordu.

Bu madde kaldırıldı.

Sonuç:

Çalıntı aşure kazanı konuşan Türkiye, “nereden buldun”a dilsiz!