Adını “6’lı Masa” diye koydular. 6 ayrı muhalefet partisi liderleri asılında “Biz halka çoban olmak peşinde değiliz, halkı kendi kendisinin çobanı yapmak peşindeyiz” diye özetleyebileceğim açıklamalar yapıp, bildiriler yayınlıyorlar. Bu açıdan bakınca; son toplantı sonrası 6’lı Masadan 85 milyon halka bir çağırı yapmasını bekledik. Diyeceklerdi ki, “Ey halkımız... Bak Milletvekili Zehra’ya değiştir bu çürümüş düzeni...”

Bu düzen:

Tanrı lider peydahlıyor.

Lider partisi üretiyor.

Milletvekillerini, liderlere kul yapıyor. Bu yapıdan Meclis’te “kaldır parmak- indir parmak yoz milletvekili tipi” çıkıyor. Bu düzen milletvekilliğini; “makam ve koltuk kapma ve hısım akrabayı zenginleştirme aracı haline” getiriyor.

Bu düzen çürüdü!

6’lı Masayı oluşturan 6 Parti’nin liderleri, son toplantı sonrası yayınladıkları bildirinin başına; “Biz yarı tanrı lider olmayacağız... Biz parti diktatörlüğü kurup Meclis’i esir almayacağız... Bizim oluşturacağımız Meclis’te Milletvekili Zehra tipi parlamenterler olmayacak...” cümlesini koymalıydılar.

Demir tavında dövülür.

Akıl edemediler.

Milletvekili Zehra!

Erzurum’dan seçildi.

Parti genel başkanı olan Cumhurbaşkanı ile o dönem var olan partili Başbakan ve partili Meclis Başkanı, “güçlendirilmiş 3’lü nikah şahidi” oldular. Yine parti desteği ile bir üniversiteye rektör yapılmış damat ile partiden milletvekili Zehra’nın nikahı kıyıldı. Milletvekili gelinin ağabeyi de yine parti desteği ile SPK’nın başkanı yapıldı.

3 yıl geçti.

Milletvekili Zehra, mahkemeye başvurdu; “profesör kocasından boşanmak istediğini ve ondan 20 milyon TL manevi, 50 milyon TL maddi olmak üzere 70 milyon TL boşanma tazminatı dilediğini” açıkladı.

Uzun bir dilekçe yazdı.

★★★

Profesör kocasının evlendiklerinde çulsuzun biri olduğunu, kendisine iş kursun diye 2.500.000 Dolar (Türk lirası değil dolar) verdiğini anlattı ve “benim ve ailemin gücünü kullanarak lüks otomobiller, şirketler, çiftlikler, denizde pahalı tekneler sahibi oldu” dedi. Bunlar olurken bir işkadını da televizyona çıkıp, “Milletvekili Zehra ile onun SPK Başkanı ağabeyi benden rüşvet istediler. İstenen rüşvete aracılığı da Cumhurbaşkanı’nın 2 danışmanı yaptı” dedi. Milletvekili Zehra’nın SPK başkanı ağabeyinin de kısa zamanda “nereden nasıl kazandığı” açıklama bekleyen şişkin mal mülk sahibi olduğu yazıldı, çizildi.

★★★

Meclis tatildeydi.

Yeniden açıldı.

Sanki bütün bunlar olmamış gibi milletvekili Zehra, Meclis’e geldi, partinin diğer kadın milletvekillerinin arasına oturdu, parti genel başkanı Cumhurbaşkanı’nın Meclis’i açış konuşmasını dinlediler.

Güldüler!

Sevindiler!

Alkışladılar!

Bu düzen çürüdü.

“Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçeceğiz” diyen 6’lı Masa akıl edip, “ Bizim oluşturacağımız güçlendirilmiş parlamentoya Zehra milletvekili gibiler giremeyecek. Çünkü biz yarı tanrı liderler olmayacağız ve partilerimiz de politikayı dost ve akrabayı zenginleştirme aracı olarak görmeyecek” demeyi akıl edemediler.

★★★

Güçlendirilmiş parlamento!

Yarı tanrı liderliği, Meclis’i esir alan diktatörleşmiş particiliği silip atar. Adı Kemal, Meral, Ekrem, Mansur, Temel, Ali, Ahmet olan liderlerden herhangi birinin “Cumhurbaşkanı seçilmesi” parlamentoyu güçlü yapmaz. Parlamentoyu yeni dönemde güçlü yapacak olan muhalefet partilerinin 600 milletvekilinden en az 350-360-400’ünü kazanabilmesi ve bu milletvekillerinin de asla kocasının, kendinin ve ağabeyinin kısa zamanda zenginleşmesini açıklayamayan milletvekili Zehra durumuna düşmemeleredir. Kimin milletvekili olacağına parti liderinin ya da partinin delege ağalarının değil halkın karar verdiği Güçlendirilmiş Parlamento yeni ışıklı kapıdan ilerleyerek; “karşı devrimin karşı devrimini yapacak ve Türkiye’yi Ortadoğu’nun Almanya’sı ya da Japonya’sı durumuna getirecek kurumsal adımları” atacaktır. Halk tüm muhalefet partilerinden bunu bekliyor.

★★★

Çürümüş düzeni yıkmak.

Eski dönemi bitirmek.

20 yılın hesabını sormak.

Cumhurbaşkanını tek başına hem yürütme organı ve hem de siyasi iktidarın sahibi olmaktan çıkartmak. Seçimi, 6’lı masadan kimin aday olacağı kazanmayacak, güçlendirilmiş parlamento vizyonu kazanacak. Bu seçimde halk seçmeyecek, sarılacak. Özetle, hangi ismin Cumhurbaşkanı olacağı önemli değil güçlendirilmiş parlamento önemli. Bak milletvekili Zehra’ya değiştir bu çürümüş düzeni!