Temeli sağlam atmak istediler. Açık ki, halkın toplumsal arzusuna, sosyal istek, kitlesel tercih anlayışına güveniyorlar.

Metni okudum.

Bir daha okudum.

Şu sonucu çıkardım:

Alevi- Sünni- Türk- Kürt- Sağcı- Solcu- İslamcı- Laik- Atatürkçü- Gelenekçi- Muhafazakar- Batıcı- Doğucu- Yerli- Milli- Zengin- Fakir- İşçi- Patron- Köylü- Kentli, Üretici- Tüketici- Kadın- Erkek- Genç- Yaşlı- Emekli- Çalışan- Öğrenci- Öğretmen- Alim- Cahil- Esnaf- Tüccar- İthalatçı- İhracatçı- Eli iş tutan- İş arayan, hemen herkese; “Yeni bir çoban arama... Çoban sen ol... Biz sana çoban önermek için bu metni yazmadık. Seni kendinin çobanı yapacak hukukun üstünlüğüne dayalı bir ileri demokrasi modeli teklif etmek için bu metni yazdık. Onun için metnin adını; “Biz Türkiye’yiz” koyduk” demiş oldular.

★★★

Bu metinde:

Eski Başkan çürük çıktı, yeni bir başkan bulalım önerisi yok.

Erdoğan gitsin.

Ben geleyim.

O kalksın.

Koltuğa biz oturalım.

Teklif edilen bu değil.

Söylenen şu: Tek Adamlık, Sultanlığa dönüştü. Cumhurbaşkanı tarafsız olacaktı, yemini vardı. Taraflı oldu. Ülkemiz yönetiminde çok ağır çamur-çirkef bir yozlaşma oldu. Devlet bir partiye, parti bir devlete dönüştü. Türkiye bu yozlaşma ile yaşayamaz, ilerleyemez, gelişemez, dünyada saygın bir yer edinemez. 84 maddelik metin; halk isterse; “Tek adamlık ve Sultanlık kalkacaktır” diyor. Yerini birlik, beraberlik, ileri demokrasi, bağımsız yargı, bağımsız meclis alacaktır sözünü veriyor.

★★★

Yoksulluk, hayat pahalılığı, açlık, işsizlik, rüşvet, devleti soyma, adam kayırma, yalan, yozlaşma, fakirin daha fakir, zenginin daha zengin olmasını önlemek, Türkiye’yi dış borç bağımlısı olmaktan kurtarmak  için:

Önce hukuk.

Önce adalet.

Önce ahlak.

Önce eşitlik.

Önce ifade özgürlüğü.

Önce insan onuru.

Önce liyakat.

Önce vatan.

Önce memleket.

Bir kişinin sözü!

Yasa olmayacak.

Bir kişinin lafı!

Emir sayılmayacak.

Devlet parti olmayacak.

Parti devlet olmayacak.

Başkan istedi diye!

Parti kapatılmayacak.

Biri emir yolladı diye!

Dokunulmazlık kalkmayacak.

Tek Adam işaret verince!

Meclis parmak kaldırmayacak.

★★★

Meclis bağımsız olarak ve toplumun ihtiyaçlarına göre yasa yapacak ve meclis bütçeyi denetleyecek. İktidar vergileri kimlerden topluyor ve kimler için nerelere harcıyor çok açık, net, şeffaf, denetlenebilir olacak. Meclis bağımsız, yargı bağımsız, basın bağımsız olunca polisler “iktidar partisi marşı” söylemek türünden bir densizliğin içine gömülmeyecek ve hiçbir belediye, Cumhurbaşkanının çocuklarının yönetici olduğu türeme vakıflara belediye parası pompalayamayacak, yargı yürütmeye bağımlı hale getirilmeyecek, iktidarın sözünü dinlemiyor diye bir yargıç yerinden alınıp başka bir kente sürülmeyecek.

Hakimler Kurulu ayrı.

Savcılar Kurulu ayrı olacak.

Cumhurbaşkanı istedi diye seçilmiş belediye başkanı görevinden atılıp, hapse konmayacak.  Meclisin iradesi, bir kişinin tekeline verilmeyecek. Cumhurbaşkanı, şahsi suçlarından yargılanabilecek. Emmi oğlundan, teyze kızından, damattan, özel şoförden milletvekili yapılamayacak. Politikacı, zenginleşme ve hısım akrabayı kayırma mesleği olmaktan çıkartılacak. Cumhurbaşkanı, asla damadını bakan yapmaya yeltenemeyecek. Üç maaşlı, beş maaşlı, on beş maaşlı kayırmacılık asla geçit bulamayacak.

İleri demokrasiye geçilecek.

Yeni darbeciler türemeyecek.

Tarikat devlete sızamayacak.

★★★

İnsan denilen canlı, ülkeye ve ülke işlerine içten gelen bir arzu ile toplu tavır alırsa bunun adı; zihniyet devrimi olur. 6 partinin 84 maddede toparlanan metni; “yeni bir zihniyet devrimi” teklifidir.

1923 yılında Cumhuriyet yeni bir zihniyet devrimi ile kuruldu. Cumhuriyet zihniyeti halkı uzun bir yoğrulma ve şekillenme sürecine soktu. Bu süreçte 2002 yılında karşı devrim oldu ve son 20 yıl içinde “Tek Adamlık yani Seçilmiş Sultanlık” hortladı. Şimdi yeni bir zihniyet devriminin eşiğindeyiz. Altılı Masa’nın 6 lideri, halkı yaşama stili ile değer hükümlerini değiştirmeye hazır buldular. 84 maddelik metin halka şu çağırıyı yaptı: Sana çobanlık yapsın diye yeni bir Tek Adam arama, çoban sen ol.