Ankara Başkent ilan edilmişti ama yazın sıcak aylarında içme ve kullanma suyu sıkıntısı çekiyordu. Kışın ise bendini aşıp taşan dereler sel olup önünde ne varsa sürükleyip götürüyordu. Çubuk Çayı’na bir yürek resmi çizmek ve bu yürekten geçirilen suyla Ankara’nın bahtını açmak projesi yapıldı. İki Alman ağır inşaat (baraj yapım) profesörünün (Walter Kunze ve Heiden Berger) müşavirlik bilgisine başvuruldu. Şimdiki Altyapı Bakanlığı’nın adı Nafia Vekaleti idi ve ASKİ henüz yoktu ama Sular Umum Müdürlüğü kurulmuştu.

İlk etütler yapıldı.

Renkli hayaller.

Seçkin fikirler.

Şaşılacak buluşlar.

İnce hünerler yarıştı.

DSİ mühendisleri, yeniyi yapma heyecanıyla işe koyuldular. 1930’da temeli atıldı. Yapımını Tahsin İbrahim ve Biraderleri adlı şirket 2.78 milyon TL bedelle üstelendi.

★★★

Cumhuriyet döneminin ilk betonarme barajı Çubuk, yapıldığı vaadinin en derin yerinden 24 metre yükseklikte, 13.5 milyon metreküp su toplayacak şekilde inşa edildi. 180 hektar büyüklüğünde baraj gölü oluştu. Proje değiştirme, maliyet şişirme, hile, hurda olmadı. Toplam maliyeti 3.5 milyon TL tuttu. 3 Kasım 1936’da bitirildi. Barajın bedeninin tam ortasındagörünüşü kapıya benzeyen dört sütunlu bir görkemli yapı” oturtuldu. Bu yapı, aslında baraj içinde sızan suların toplanması için yapılmış bir galerinin giriş kapısıydı. Kapının iki yanına iki mermer kitabe konuldu.

Sol kitabeye:

“Bu Çubuk Bendi Türk Ulusunun ilk Cumhur Reisi Kemal Atatürk Devri’nde Devlet Merkezi Ankara’nın su ihtiyacını karşılamak üzere kurulmuştur” diye yazıldı.

Sağ kitabeye:

“Bu eserin bütün masrafları devlet hazinesinden ödenmiştir. Projesi ve inşası Türk mühendisleri, Türk müteahhit ve İşçileri tarafından yapılmıştır. Cumhuriyet Devri’nin bu eserinin kurulmasında fikirleriyle, emekleriyle, bedenleriyle hizmetleri geçenlerin cümlesine ebedi şükran ve hürmet. 1929- 1936” notu kazındı.

★★★

Baraj gölü, Ankaralılar için hafta sonu dinlenme ve eğlenme alanı haline dönüştü. Göle gezinti yapma tekneleri konuldu. Baraj manzaralı Göl Gazinosu da yapıldı. Ankara, beyaz eldivenli ve papyonlu garsonlarla bu gazinoda tanıştı. Gazinonun terası nehrin iki yakasını birleştiren köprüye kadar uzanıyordu. Çubuk Barajı’nın temelinin atıldığı yıllarda Ankara’da Ziraat ve Veteriner Fakülteleri yerleşkesinin yakınına barajdan gelen suyu filtrelemek için “Su Süzgeci Binası” da yapıldı. Baraj ile aynı tarihte açıldı. Ankara’ya yıllarca günde 24.000 metreküp su pompalayan ana bina, lojmanlar, su ölçme binası, depo ve havuzlu bahçeden oluşan süzgeç tesisi Türkiye’nin çağdaş kentleşme ve ikinci sanayi devrimini yakalama arayışının ilk adımları oldu. Acıdır: Cumhuriyet döneminin önemli bir endüstri mirası olarak korunması ve yaşatılması gerekirken yerle bir edildi.

Suya saygı.

Yapılana sevgi.

Yitip gidiyordu.

★★★

Cumhuriyet’in yaptıklarını yıkma, kent siyasetinden kişi zengin etme, yalan, iki yüzlülük, seçim yıllarında oy sahibi kitlelere dalkavukluk ön almıştı. Çubuk İlçesi’nin kanalizasyonu Çubuk Çayı’na dökülür oldu. Ve 1994 yılına gelindiğinde Çubuk Barajı’nın suyu içeni zehirleyen hale geldiği için su alımı durduruldu. Baraj çanağı alüvyon, çöp, çaput, kir, pas, toprak, inşaat enkazı ile doldu. Seçimlerde halktan oy toplamak için “Baraj ve vadisini rekreasyon alanı olarak değerlendirip topluma kazandıracağız” sözü verilmesine rağmen hiçbir şey yapılmadı. 2010 yılında Ankara Belediyesi Çubuk ve Karaköy Atıksu tesislerini hizmete soktu ve baraj temizleme işlemini başlattığını ilan etti ancak; “Cumhuriyet nesli yapar... Atasının mirasına sahip çıkar...” diyebilecek bir yenilenme gerekiyordu. Yeni Belediye Başkanı Mansur Yavaş döneminde (2019 Temmuz) dip çamuru temizlenmeye başlandı. Belediyenin birimleri Çevre Kuruma Kontrol Dairesi, Fen İşleri, Kent Estetiği Dairesi, ASKİ, ANFA ortak çalışmaya giriştiler. Sadece çevre düzenlemelerinde 317 belediye çalışanı 22.500 saat çalıştı. Alanın tümüne yaklaşık 1250 ağaç, 75 bin çalı, 15 bin her çeşitten çiçek, 3 bin sarmaşık dikildi, 20 bin metrekare çim ekildi. 550 kamyon dolusu pis kokan çamur çıkarıldı, 1500 kamyon hafriyat atığı temizlendi.

Seyir tepesi oluşturuldu.

Kafe yenilendi.

Seyir Tepesi’ne Barajın temelini 1930 yılında atan Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün heykeli dikildi. 4 çeşme, 3 süs havuzu, 219.000 metrekare piknik alanı, 730 metre doğa yürüyüş yolu, 520 metre bisiklet yolu yapıldı. 2 çocuk oyun alanı açıldı. “Baraj Park Alanı İnşaat, Elektrik ve Mekanik İşleri İhalesi” 860 bin liraya bağlandı. İhale şeffaf yapıldı ve tasarruf ön palana çıkarıldı. Çubuk Barajı 27 yıl aradan sonra su tutmaya yeniden başladı. Yılda 7 milyon metreküp su tutma hedeflendi.

Suya saygı yenilendi.

Ataya sevgi tazelendi.

★★★

Ben bu yazıyı eski tarihi kaynaklardan ve gazete haberlerinden okuduğum bilgilere dayanarak şunun için yazdım. Anketler, “En beğenilen siyasetçi kim?” diye yapılıp yayımlanıyor. Mansur Yavaş birinci çıkıyor. Ekrem İmamoğlu ikinci çıkıyor.

Demek ki halk!

Suya saygıya susadı.

Ata mirasına hasret.

Samimiyete açık.

Bir dönem kapanıyor.

Yeni dönem açılıyor.