Kuşkusuz hatalı, defolu, kibirli, paragöz, kendini beğenmiş doktorlar vardır. Hastayı ve yakınını geri zekalı yerine koyan, sinirli, küstah doktorlara da rastlanıyor.

Tek tük çıkıyor.

Çoğunluk değiller.

Ayrıca Fetullahçıların devlete sızdığı dönemde “sorular çalınarak” doktor yapılanları da unutmadık. Bunlar var diye bütün doktorları aynı kefeye koyup, “doktor öldürenleri koruyan ilkel zihniyeti” göz ardı edemeyiz.

Bu ilkel zihniyet!

Devleti ele geçirdi.

Oy için.

İktidar için.

Koltuk için.

“Doktor benim vatandaşımın emrinde olacak. Benim vatandaşımın emrinde olmazsa o doktor vatandaşa hesap verecek... Giderlerse gitsinler...” diyerek “doktor öldürme bataklığı” son 20 yılda yaratıldı.  Doktor öldürme zihniyeti o kadar kökleşti ki, bu kaba atmosfer içinde “doktor dövme hakkı” ile “doktor öldürme katilliği” ve “topluca hastane basma haydutluğu” iyice azgınlaştı.

★★★

İşte son tablo:

Konya’da genç kardiyolog doktorun görevi sırasında öldürülmesinden sonra doktorlar seslerini duyurmak istediler. 48 saat greve gittiler. Doktor öldürme zihniyeti hemen harekete geçti.

Yalan.

İftira.

Çamur.

Doktorların acil durumdaki hastalara bakmadıkları, ameliyatlara girmedikleri kirli bilgileri devreye sokuldu. Lafını kurşun yapan bir imam, “şimdi biz bu doktorları dövmeyelim mi, sövmeyelim mi, öldürmeyelim mi...” diye cami içinden cemaat kışkırtması bile yaptı.

Arkası hemen geldi.

Adana’da 50 kişilik bir haydutlar topluluğu hastanenin acil servisini bastı.  Hasta yakınlarından biri; “O doktoru öldürmezsem adam değilim...” tehditleri savurarak; “döneceğiz hepinizi öldüreceğiz... ” korkutmasını yayına soktu. Aynı gün Sakarya’da bir hasta yakını ebe ve hemşireyi darp etti. Ameliyat sonrası kolunda şişlik olan bir hasta ise “o doktoru Konya’daki doktor gibi öldüreceğim” diye tehdit etti. Özetle zihniyetin 2 günlük bilançosu:

Konya’da:

Doktor öldürüldü.

Adana’da:

Hastane basıldı.

Sakarya’da:

Hemşire darp edildi

★★★

Hasta yakınları doktorları öldürüyor, ölümle tehdit ediyor, dövüyor, yaralıyor, darp ediyor, hastane basıyor; bu ilkel zihniyeti Türkiye seyrediyor.

Cumhurbaşkanı.

Sağlık Bakanı.

4 Bakan yardımcısı.

İktidar sözcüsü.

Birlikte aynı anda ve hemen harekete geçip; “doktor öldürme zihniyetini” sarsıp sallayacak, geriletecek, durduracak şu cümleleri söylemeyi akıl edemediler:

Evet!

Yakınlarınız ölüyor.

Sebebi doktorlar değil.

Doktor elinden geleni yapıyor. Yakınlarınız doktorların çabasına rağmen ölüyor.

Evet!

Ambulanslar gecikiyor.

Sebebi doktorlar değil.

Sebebi sizsiniz.

Geciken ambülanslar aciliyeti olmayan hasta yakınlarının  ambülans çağırmasından dolayı gecikiyor.

★★★

Evet!

Acilde birikme oluyor.

Doğrudur.

Sebebi doktorlar değil.

Sebebi sizsiniz.

Acil olmayan hastalarınızı bile acile getiriyorsunuz. Benciliği asıl siz yapıyorsunuz. Acilde büyük bir birikmeye sebebiyeti siz veriyorsunuz. Sonrada ilkel zihniyete sarılıp doktora saldırıyorsunuz.

Evet!

Randevu alamıyorsunuz.

Uzun zaman bekliyorsunuz.

Sebebi doktorlar değil.

Sebebi hasta yoğunluğudur.

Evet!

Doktorunuz sizi muayene ederken yüzünüze bile bakmıyor, gülümsemiyor, nazik davranmıyor olabilir.

Sebebi doktorlar değil.

Sebebi size yağcılık olsun diye doktorlara “hastayı 3 dakika içinde muayene et, gönder sitemini” getiren bizleriz. Yani Cumhurbaşkanı, Sağlık Bakanı, Sağlık Bakanı’nın 4 yardımcısı. Ey vatandaş insaf et ve düşün; 3 dakika içinde doktor sizin yüzünüze bakacak vakti nasıl bulsun?

Evet!

Sorunlar var.

Sorunları doktorlar büyük emek vererek, büyük fedakarlıkları göğüsleyerek çözmeye çalışıyorlar. Siz bu sorunların çözülmesi için doktorlara, sağlık emekçilerine nasıl yardımcı olurum diye düşüneceğiniz yerde “doktor döverek- doktor öldürerek- hastane basarak- ölüm tehdidi savurarak” ilkellik peşindesiniz... Bu zihniyet insanlığa yakışmaz, doğru değil, haklı değil...

★★★

Cumhurbaşkanı.

Sağlık Bakanı.

4 Bakan yardımcısı.

İktidar sözcüsü.

Akıl edip;  katilliğe, hastane basmaya, haydutluğa, hoyratlığa soyunan hasta yakınlarını “sağduyuya- akla-izana- hakkaniyete- ahlaka” çağıracak bir tek söz etmediler. Meclis’i toplayıp “doktora saldıran bir daha hiçbir hastaneye ömür boyu giremez” kanunu hemen çıkartmadılar.  Doktor öldüren ilkel zihniyeti  kınamadılar, eleştirmediler, desteklemiş oldular.

Oy için.

İktidar için.

Koltuk için.

Aralarında kan davası olan düşmanların bile barıştığı bayram gününde cami içinden cemaate; “Hastaneden boş döndün, sen öldürmez misin, sövmez misin, dövmez misin” diye kışkırtma vaazı veren imama göstermelik bir soruşturma açtılar. Bu ilkel zihniyet yüzünden doktorlarımız ülkemizi terk ediyor.