Gidenler AKP’nin kodamanları, gelenler CHP’nin belediye üst kadroları oldu. Villalar halkın parası (belediye kaynağı) ile yapılmış lüks yapılardı. 1 değil, 2 değil, 5 değil 15 adetti villa ve İstanbul şehrinin kupon yerleşkesi Florya Atatürk Ormanı’na bitişiktiler. Belediye parasıyla AKP’li Kadir Topbaş döneminde dikilmiş villalarda iktidar önde gelenleri,  sabah namazına bülbül sesiyle uyanıyor, altın leğenlerde abdest alıyorlardı.

Gelenler.

Gidenleri.

Villalardan attı.

Topbaş’ın villası!

İmamoğlu’na verilmedi.

20 kişilik ofise dönüştürüldü. Bu ofiste çalışan yeni belediye kadrolarının İstanbul’un geleceğini planlayan projeleri geliştirecekleri duyuruldu. Topbaş’ın çizim odası olarak kullandığı “hobi binası” da İmamoğlu’na “oyalayıcı uğraş mekanı” yapılmadı. Toplantı salonuna dönüştürüldü. Üstü açılır kapanır içinde 850 metrekarelik havuz olan villa ise AKP’li belediyelerin seçilmiş önde gelen isimlerinin yorgunluk atma mekanıydı... Burası da İmamoğlu ve diğer önde gelen seçilmiş CHP’liler için sauna yapılmadı.

Konferans salonu oldu.

★★★

Villalar büyüktü.

Ama biri en büyüktü.

En büyük villa AKP’li Esenler Belediye Bakanı Tevfik Göksu’ya tahsisliydi. Göksu burada ailesiyle oturmuyor, çalışma ofisi gibi kullanıyor, arkadaşlarını çay- kahve içmek üzere ağırlıyordu. AKP’li Göksu’nun villası (aslında halkın villası) CHP’li Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’a verilmedi.

Danışmanlar ofisi yapıldı.

İmamoğlu danışmanları.

Göksu villasına taşındı.

Villaların içinde bir kupon villa daha vardı. Büyükçe bir villaydı ancak yine de “iktidarın çok şişkin itibarına” küçük geliyordu. Ek bina yapıldı, genişletildi ve AKP’li Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’a tahsis edildi. Demircan’ın villası (aslında halkın villası) CHP’li Bakırköy Belediye Başkanı Murat Hazinedar’a verilmedi.

Tasarım ofisi yapıldı.

★★★

AKP’li Fatih Belediye Bakanı Hasan Süver’e tahsisli villa CHP’li Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı’na sunulmadı.

İdari ofis yapıldı.

Yaz yaz bitmez!

AKP’li Sultangazi Belediye Başkanı Cahit Altunay’a tahsisli villa, AKP’li Bayrampaşa Belediye Başkanı Atilla Aydemir’e tahsisli villa, AKP’li Eyüp Belediye Başkanı Remzi Aydın’a tahsisli villa, AKP’li Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı’ya tahsisli villa, AKP’li Üsküdar Belediye Başkanı Hamdi Türkmen’e tahsisli villa, AKP’li Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin’e tahsisli villa, AKP’li Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın’a tahsisli villa, AKP’li Küçükçekmece Belediye Başkanı Temel Karadeniz’e tahsisli villa ile AKP’li Güngören Belediye Başkanı Şakir Yücel Karaman’a tahsisli villa alındı, CHP’li seçilmiş belediye başkanlarına verilmedi.

İPA Platform binası.

Vizyon 2050 Ofisi.

Sosyal Politika Ofisi.

Enstitü Ofisi.

İstanbul İstatistik Ofisi.

Girişimcilik Ofisi.

İstanbul Yatırım Ajansı.

Kafe ve yemekhane yapıldı.

★★★

Gelenler, gidenleri villalardan attı, kendileri tek tek isim olarak yerleşmedi ama “İstanbul’un hizmetindeyiz” etiketi yapıştırıp kadrolarını yerleştirdi. Gidenler de zaten “İstanbul’un hizmetindeyiz” diyerek villa tahsisine konmuşlardı.

Ne değişti?

Görüntü.

Yeni CHP’li kadrolar zaten sokakta değildiler. Çalıştıkları ofisleri mutlaka vardı, villaya taşınmış oldular. İmamoğlu belediyeciliği; halkın parasıyla yapılmış bu 15 villayı, üniversite giriş sınavlarında ilk 100 ya da 200’e girmiş parlak beyinli çalışkan dar gelirli aileden üniversite öğrencilerine yurt yapsaydı veya buna benzer başka bir toplum ihtiyacı için açsaydı “daha yakışır” olacaktı!

TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)



2 Kazakistan gözlemi!


Astana’dan yazıyorum. 16 yıldır Orta Asya ve Kafkaslar’da yaşıyorum. Uluslararası bir firmada çalıyorum. Benim gördüğüm tablo şudur: Çoğu Tacikistan, Kırgızistan ve hatta Özbekistan’dan ve aralarına Kazakistan’ın taşra kentlerinden gençleri de eklemişlerdi. Bunlar yerel halkı, benzin ve doğalgaz zammını protesto için sokaklara çektiler. Uzun namlulu silahları vardı, sağa sola ateş ettiler. Güvenlik güçleri karşılık verdi, masum halk öldürüldü. Astana’yı ve özellikle Alma Ata’yı sokak sokak bilirim. Arkadaşlarım da ateş edenlerin suratlarının yerel olmadığında hem fikirler. Cumhurbaşkanı Tokayev, kazak anneleri çocuklarını sokaktan eve almaya ikna ettikten sonra “vur emrini” verdi. Olaylar protestodan talana, yıkmaya, yakmaya dönüştü, dönüştürüldü. Meriç Uslupehlivan”... “Seferihisar’dan yazıyorum. Kazakistan’daki olayları duyunca beynim geçen yaza döndü. Kuzenim eşi Natalia’nın tırnak üzerine istediğiniz her görüntüyü nakış edebilen bir mesleği var. Natalia özel müşteriler için yazlık sitelere çağrılıyor. Onların tırnaklarına istedikleri motifi işliyor. 50- 60 güvenlik elemanı ile korunan, iki pistinde iki helikopterin beklediği, sahilinde 4 mega yatın demirli olduğu bir siteye gitti. Bu evlerde Kazakistan’dan milletvekili ve üst düzey yöneticiler oturuyor. Natalia, dönüşte bize “tırnağını nakış işlediğim Kazakistanlı zengin kız, Çeşme’ye helikopter ile gitti, orada tırnağındaki nakışta bir eksiklik hissetmiş helikopterle geri döndü, nakışı istediği gibi düzeltirdi” diye anlattı. Özgür Kurt.”