Günlük köşe yazarıysanız, her gün çok mektup, destek, beğeni, uyarı, eleştiri alırsınız. Tek tük küfür eden terbiyesiz de eksik olmaz. Bazı mektuplar vardır, görünüşte size yazılmıştır. Ancak sahibini arıyordur.

Onlardan biri:

“Sn. Doğru. Ben sizin iyi bir takipçinizim. Emekli bankacıyım. Aydın/Kuşadası’nda bir sitede oturuyorum. 4 kişilik aileyiz. Evimde klima, kalorifer yok. Soba ile ısınıyoruz. Herkesin evinde olan TV, buzdolabı, çamaşır, bulaşık makinesi fırın bizde de var. Bugün bağlı olduğumuz AYDEM elektrik dağıtım şirketinden gelen memur, sayacı okuyup tamı tamına “805 TL fatura” bıraktı. Giderken de; “Gelecek ay 1000 TL’yi geçer. Hazırlıklı olun” dedi. Peki ne yapacağız vatandaş olarak? Ülkemiz çökmüş durumda. Lütfen bu derdimi köşenize taşıyın duymak isteyen duysun...”

Kulakları var.

Sağır.

Gözleri var.

Şaşı.

Kuşadası gibi “yaşanması rahat, kolay, neşeli ve nispeten ucuz bir ülke yöresinde bankadan emekli yurttaş böylesine geçim sıkıntısına” düşürülmüşse; İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Gaziantep, Urfa, Diyarbakır, Antalya, Mersin, Manisa gibi büyük kentlerde yoksulluk alev olmuş” yanıyordur.

★★★

Yoksulluk köylerdeydi.

Kentlere geldi, yerleşti.

Büyük kentlerin yönetimi muhalefet partisi CHP’li belediye başkanlarına geçinceiktidarın elinden 20 yıllık fakir- fukara edebiyatı istismarını” almak için muhtaç ailelere kara kış fonu” kurduklarını açıkladılar.

187 bin aileye:

Para yardımı.

780 bin aileye:

Gıda yardımı:

240 bin aileye:

Isınma yardımı.

475 bin aileye:

Eğitim yardımı.

554 bin aileye:

Ulaşım yardımı.

29 bin aileye:

Fatura yardımı.

Böylece CHP’li belediye başkanlarının yönetimde olduğu büyük kentlerde yaklaşık 3 milyon aile “belediye yardımına muhtaç” duruma düştü. 3 milyon aileye yapılan belediye yardımı toplamı 1 milyar TL’yi aştı. İstanbul’da yoksulluğun önünde sıraya girdiği ucuz halk ekmek” kuyrukları uzadı ve belediye ucuz ekmek üretimini artırma kararı aldı. İstanbul Halk Ekmek Genel Müdürü Okan Gedik, “ucuz ekmeğe olan günlük talep 1 Aralık 2021’de 1 milyon 261 bin adet iken, 25 gün sonra, 25 Aralık 2021’de 1 milyon 925 bin adet seviyesine çıktı” dedi. Belediye, yoksulların ucuz ekmek talebini karışlamak için 100 milyon Euro yatırımla dördüncü fabrikayı da açmayı planladı. Belediyenin ucuz ekmek fabrikası, İstanbul’da her gün 103 ayrı rotada 3025 noktaya (büfe- bakkal- market gibi)  ekmek yetiştirmek için 85 araçla, 16 bin 500 kilometre yol yapıyor.

İstanbul’a bak!

Taşı altındı.

Toprağı da platin.

Yoksulluk üretir oldu.

Ve tüm büyük kentlerde; sabah ne yiyeceğini bilmeden gece yatağa giren milyonlarca insan yoksulluğun dolambaçlı dehlizlerinde yaşamaya başladı.

★★★

Geçen hafta Eskişehir Halkevi binasına  “Geçinemiyoruz, zamlar geri alınsın” pankartı asıldı. Valilik pankartı gördü: Görür görmez “genelge” çıkarttı. Polis harekete geçti, valilik genelgesini göstererek  “Geçinemiyoruz Pankartını” Halkevi binasının duvarından söküp attı. Halkevi yöneticilerine de, yasada gösterilen en üst sınır olan 18.000 TL ceza yazıldı. Ve “bu tür pankartların halkta kin ve nefret duygusu uyandıracağı” tebliğ edildi. Tüketici Dernekleri Konfederasyonu Başkanı Aziz Koçal ise Mutfak yanıyor. Yoksulluk ve açlık artıyor. Halk beslenemez duruma geldi. Sosyal patlama riski büyüyor dedi.

Yoksulluk.

Türkiye’yi esir aldı.

Gözleri var.

Şaşı.

Kulakları var.

Sağır.

TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)



Serçe ile Akbaba!


Aldı sözü Serçe: Annemle konuştum. Babama danıştım. Siz iki cihanda da lekelisiniz. Haramzade çıktınız. İki elim iki cihanda yakanızdadır. Aldı sözü Akbaba: Yemeye bile değmezsin. Senin üzerinden biz yamçı ve kamçı sallamaktayız. Gözdağı verip halkı korkutmaktayız. Aldı sözü Serçe: Siz yırtık yamçı, kırık kamçı oldunuz. Hana, saraya, külhana sığındınız. Aldı sözü Akbaba: Hz. Adem de bahane. Hz. Havva da bahane. Sen de bahane. Gündemi değiştiriyoruz anla işte.