Başkanlık sisteminin ana ürünü olan derin ekonomik kriz yoksulluğu, sefaleti, yolsuzluğu, rüşveti, ahlak çürümesini, adaletin hançerlenmesini, demokrasinin derin yara almasını, baskıyı, korkuyu, kara paranın devlete hakim olmasını, zengin ile yoksul arasındaki uçurumu, gençlerin umutsuzluğa gömülüşü ile onların ailelerinin çaresizliğini hızlandırınca; “denize düşen yılana sarılır” örneği vatandaş meydanlara sarılmaya başladı. İstanbul’da CHP’nin düzenlediği “Milletin Sesi” mitingine yüzbinler katıldı.

Meydanlar!

Erdoğan’ı lider yapmıştı.

Meydanlar!

Şimdi Erdoğan’ı sallıyor.

Baskısıyla birlikte...

Korkusuyla birlikte...

Yandaşlarıyla...

Yeni zenginleriyle...

Beşli çete ile...

Yandaş medyasıyla...

Hoca efendileriyle...

TV ekran tekeliyle...

Saraylarıyla...

SADAT’larıyla...

İttifaklarıyla...

Kibriyle...

Tek adamlı düzeniyle birlikte sallıyor, silkeliyor. Meydanların ruhu vardır: Önceden bilir, anlar, kavrar, hisseder; patlayan yeni dip dalgaları meydanlar hızlandırır; kitleler kitle hareketi içinde kararsızlığını yener. Halk sonunda karar verir, meydanlara sarılır.

Sarıldı.

★★★

Politikacıların en iyi bildiği; dara düşen, umudunu yitiren halkın 20 yıl önce var ettiği liderden bıkıp usanıp yeni birine sarılma zamanını” kestirmektir. İstanbul mitinginde Kemal Kılıçdaroğlu, Tayyip Erdoğan’a oy verenlere de seslenerek; “İş, aş, adalet istiyorsanız bize katılın” çağrısı yaptı. Kılıçdaroğlu 40 yıllık politikacı, zamanın geldiğini kestirdi.

Ülke elden gidiyor.

Birlikte olmalıyız.

Çağrısı yapıtı ve halkın “Tayyip Erdoğan’ı sildiğini ve yeni bir umuda sarılma kararı aldığını” hissetti. 20 yıl önce de Tayyip Erdoğan, meydanlarda derya kalabalıklar önünde parmağındaki evlilik yüzüğünü göstererek vebundan başka servetim yok...” diye halktan birisi olduğunu kanıtlayarak tekrar tekrar ülke elden gidiyor, birlikte olmalıyız” çağrıları yapmıştı. Tayyip Erdoğan, parmağındaki yüzüğü gösterip “sizden biriyim” sözünü verdikten sonra gösterişli saraylar ile pahalı camiler yaptırmasının bedelini şimdi meydanlardan seçim sandıklarına dolacak halkın yeni kararıyla ödeyecek.

Kitlelerin intikamı!

Eski lideri bitirir.

Yeni lider diriltir.

Kitlelerin huyu:

Dirilttiğine sarılır.

★★★

20 yıl önce Tayyip Erdoğan’ın iktidara gelişi kadınların büyük desteğiyle olmuştu. Kılıçdaroğlu’nun pazar günkü mitinginde  kadınlar çoğunluktaydı. İstanbul’da “Milletin Sesi” mitingine katılanlar Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra en çok Canan Kaftancıoğlu’nu alkışladılar. Ve çok açık; “Tayyip Erdoğan’ın başkanlık sistemine geçişiyle birlikte derinleştirdiği yoksulluk, yokluk, yasaklar, yalan, korkutma, sindirme, adaleti ve demokrasiyi hançerleme, adam kayırmaya olan büyük tepkiyi” en çok kadınlar dile getirdi. Ekonomik krizin ağır yükünü kadınlar taşır oldular. Tayyip Erdoğan’ın gelişi kadınların elinden olmuştu, gidişi de kadınların elinden olacak.

Bir ev işçisi kadın.

Bir bulaşıkçı kadın.

Miting kürsüsünden meydanaDur demenin” zamanının geldiğini haykırdılar. Yanılıyor muyum, hayal mi kuruyorum, gönlümden geçeni gerçek mi sanıyorum? Meydanlarda yeni bir bilinç görmekteyim: Eskiden meydanlar “halkı yönetecek çoban” arardı. Şimdi meydanlar, “halkın kendisinin kendi çobanı olacağı bir yeni düzen” arıyor.

★★★

Meydanlar karar verdi:

Eskiyi sandığa gömecek.

Yeni çoban bulmayacak.

Kendi çoban olacak.

Bir yeni düzene geçecek.

Yeni lider ve kadrosu; halkı koyun gibi görürse 20 yıl dayanamaz, 2 yılda biter. Kılıçdaroğlu halkın bu; “karşı devrimin karşı devrimi” olacak bu yeni yeni filizlenen bilincini sezdi; “Kendi hakkımızı kendimiz arayalım... Kendi yolumuzu kendimiz çizelim...” diye meydandan halka söz veriyor.

Halk unutmaz.