Sri Lanka diye bir Güney Asya ülkesi var. Bize hiç benzemez. Bütün toprağı bir ada; topu topu 1340 kilometre sahil şeridi ile hemen her gün yağmurlu; kasırgası, hortumu azgın bir memleket... 22 milyon nüfusu ile “Hint Okyanusu’nun İncisi” diye yazılır, anlatılır.

Eski adı:

“Seylan” dı.

Tek ürettiği ve dünyaya sattığı ürün çay ve biraz da turizm geliri... Nüfusun yaklaşık yüzde 70’i Budist, yüzde 13’ü Hindu, yüzde 10 Müslüman, yüzde 7’si de Hıristiyan...

Adı değişti.

Sri Lanka oldu.

Sancıları değişmedi.

Uzun zamandır ekonomik sancılarla kıvanıyor, öfke küpüne dönmüş halk sokaklara taşıp gösteri yapıyor, paskalya günlerinde kiliseleri ile otellerinde bombalı terör eylemleri olmaktaydı. Bu ülkede önceki gün öfkeli halk kitleleri, başkent Kolombo’ da Cumhurbaşkanı Sarayı’nı bastı.  Bu cumhurbaşkanı ailesine yakın, yandaş bir yönetim anlayışını benimsemişti. Bir önceki Başbakan kardeşiydi. Kardeş Başbakan da, halkın evini basıp ateşe vermesi sonucu, daha önce istifa etmişti. Cumhurbaşkanı da halkın sarayını basacak kadar öfkelendiğini görünce kardeşi başbakan gibi “görevi bırakacağını” açıkladı.

20 yıldır iktidardı.

Sri Lanka’da Cumhurbaşkanı’nın görevi bırakacağını duyan halk, baskın verdiği sarayın havuzuna girerek kendince kutlama yapıp şenlik düzenledi

★★★

Okyanus’un incisi ülke!

Bu duruma nasıl geldi?

Ülke, büyük bir yakıt ve gıda kriziyle yüz yüze gelmişti. Açlık, yoksulluk öne çıkmıştı. Yoksullar her gün içinde pilav, mercimek, ıspanak pişen kazanların önünde kuyruğa giriyordu. Halk ihtiyaçlarını kısarak ve çoğunlukla borç bularak yaşamaya başlamıştı. Gıda fiyatlarındaki yıllık artış yüzde 80’ni bulmuştu. Ancak uzmanlar “ yüzde 80 enflasyonun yanıltıcı olduğunu gerçek enflasyonun yüzde 122’yi bulduğunu” söylediler.  Sri Lankalı bir işçi haftada 10 dolar ancak kazanabiliyor, ücretler artan fiyatlara yetmiyordu. Yetersiz beslenme, gizli açlık baş gösterdi. UNİCEF, akut yetersiz beslenme durumuyla yüz yüze gelen binlerce Sri Lankalı çocuk için “acil yardım talebinde” bulundu.

★★★

Dövizi bitti.

Döviz rezervi kalmayınca yemeklik yağ ve  petrol da alamaz oldu. Benzin, mazot, tüp gaz bulunamazlar arasına girdi. Elektrik üretimi petrole dayandığı için hem faturalar üçe- beşe katlandı ve hem de elektrikler günlerce kesilir oldu.  Özel araçlara 2 haftada bir benzin ve mazot satışı kısıtlaması getirildi. Başbakan, “ekonomimiz tamamen çöktü, artık yakıt, elektrik, ve gıda kıtlığından daha büyük bir tehlike ile karşı karşıya geldik” demek zorunda kaldı. Sri Lanka borç krizine saplandı, toplam borcu 51 milyar dolara çıkmıştı, 2026 yılına kadar ödemesi gerek dış borcu da 25 milyar doları buluyordu. Mayıs ayında temerrüde düştü, ülke dış borçlarını ödeyemez oldu. IMF’den, ABD’den ve komşuları Hindistan ile Japonya’dan yardım istedi.

★★★

Finansçı diyorlar.

Onlar geldiler.

İncelediler.

Teşhisi şöyle koydular:

Sudden Stop!

Türkçesi:

Aniden Duruş.

Arapçasını da buldum:

Tawaqaf Mufaji.

Tawaqaf Mufaji noktasına gelen ülkelerde halk Sri Lanka’ da olduğu gibi öfke patlamasına uğruyor ve Cumhurbaşkanı sarayını basıyor.  Dünyanın en iyi finans okulu olarak bilinen ABD’nin Whroten Finance’de ders veren Türk akademisyen Prof. Dr. Bilge Yılmaz, “Türk ekonomisinin geldiği bu noktada “Ani Duruş tehlikesi” var” dedi. (8 temmuz Cuma. Jale Özgentürk röportajı. Cumhuriyet Gazetesi)

Bak Sri Lanka’ya!

Gör halini!