Ümit Özdağ, Zafer Partisi’ni kurdu. Gazetecilerin alamadığı bilgileri bulabilme fırsatına ve yeteneğine sahip. Ümit Özdağ, dün açıklama yaptı ve dedi ki; “Türkiye’deki mülteci sayısı 13 milyona çıktı ve 1 milyon 476 bin Suriyeliye Türk vatandaşlığı verildi. Türk milletinden sığınmacılarla ilgili tüm bilgiler gizleniyor.”

İçi beni yakar.

Dışı seni kavurur.

Türkiye’nin büyük kentleri, kasabaları; kendi öz vatanları yangın yerine dönmüş Suriyelilerin, Afganların, çok sayıda Afrika ülkesi insanının sığındığı, tutunduğu, atlama tahtası diye kullanıp Avrupa’ya kapağı atmak istediği ülke oldu.  Kaderin intikamına bak! Türklerin kendisi de Avrupa’da en çok iltica edenler sıralamasında dördüncülüğe oturdu.

Nereden nereye...

İşte açıklanan bilgi.

Açıklayan:

Avrupa İstatistik Ofisi.

Yıl: 2015.

3.925 Türk vatandaşı Avrupa ülkelerine iltica başvurusunda bulundu.

Yıl: 2021.

Avrupa ülkelerine (çoğunluk Almanya’ya) iltica başvurusu yapan Türk vatandaşı sayısı 20.310’a çıktı.

Yıl: 2022.

İlk 8 ayda Avrupa ülkelerine iltica başvurusu yapan Türk vatandaşlarının sayısı 17.465 kişiyi buldu.

★★★

İlk sırada Suriyeli.

  1. 450 iltica istedi.


İkinci sırada Afgan.

  1. 250 başvuru var.


Üçüncü Venezuela.

  1. 710 başvuru.


Dördüncü Türkiyeli.

17.465  başvuru.

Beşinci sıra Iraklı.

  1. 720 başvuru.


Altıncı sıra Pakistanlı.

11.300 başvuru.

Listeyi daha fazla uzatıp, vaktinizi almayayım. Türk vatandaşları, bu yılın ilk sekiz ayında Irak ve Pakistanlıları geride bırakıp, Suriye, Afganistan, Venezuela’nın ardından AB ülkelerine “iltica başvurusunda”  dördüncü oldu.

★★★

Bu yılın Temmuz ayında bir İngiliz kadın gazeteci Türkiye’nin zengin, verimli, bereketli, yılda dört ürün elde edilen Çukurova’ya gelip, kendi okurları İngilizlere;  “utanın...” diye yayın yapmıştı. İngiltere’nin, Almanya’nın, Fransa’nın pisliği, çöp artığı, zehirli ambalajı Çukurova’ya getirilip burada doğayı katlediyor demişti. Ülkemiz, “Avrupa’nın çöplüğü” olurken insanımız da “Avrupa’nın mültecisi” hilene geldi.

Çöplük ülkesi olduk.

Hem de vize dilencisi.

Avrupa ülkelerine gitmek isteyen Türk vatandaşlarının almak zorunda oldukları “Schengen Vizesi”  talebinde patlama oldu. Türk vatandaşları vize ücreti olarak 125 Euro ödüyorlar. Yıllık toplam vize ücreti 100 milyon Euro’yu buldu fakat vize randevuları 12 hafta sonrasına veriliyor. Avrupa Birliği, Gürcistan ile Ukrayna’ya “vize serbestisi” tanıdı. Katar’a da tanımaya hazırlanıyor, Türklerden ise vize parası alıp, vize de vermiyor.

Dökülen ülke olduk!

Almanya, hava meydanlarında çalıştırmak için 7.200 Türk işçisi almaya karar verdi. Aylık ortalama net 2.550 Euro ücret verileceği açıklandı. Aylık Türk lirası olarak 40 bin TL’yi geçen bu ücrete çalışmak için Türkiye’den 7 bin 49 kişi başvurdu.

Sadece 1 kişi aldılar.

Neden?

Çünkü çoğu Almanca bilmiyor, havaalanında hiç çalışmamış, yolcu geliş- yolcu gidiş check-in işlemlerini bilmiyor, bazıları sahte evrak düzenlemiş dediler. Ve bu şartlar altında Almanya Türkiye’den sadece “bavul taşıyıcısı” alacak diye noktayı koydular.

★★★

Türk insanı öte yandan dünyanın “en öfkeli, en gerilimli, en üzüntülü, en asık suratlı, en kızgın, en umutsuz, en az gülen, en mutsuz” insanları sıralamasında ilk basamaklara çıktı. Ülke insanlarının duygularını ölçen Gallup, 122  ülkede yaptığı son “Duygular Anketinden” şu sonucu buldu:

En öfkeli insanlar.

Lübnanlı birinci.

Türkler ikinci.

En mutsuz insanlar.

Afgan birinci.

Lübnanlı ikinci.

Türkler üçüncü.

Kim ülkeyi bu duruma düşürdüyse o utansın.