Bu yazı başlığının altında neler yazılabileceğini anlamışsınızdır. Ben sadece hatırlatma yapayım. Partinin karizmatik başkanı Deniz Baykal’“kaset vuruşu” yapıldıktan sonra gereğini yaptı. İstifa etti çekildi. Partinin başına Kemal Kılıçdaroğlu seçildi.

Türkiye beklemiyordu.

İktidara kızgınlık, öfke ve isyan duyanlar; “ana muhalefetin başında nasıl bir liderlik” göreceklerini merakla izlemeye aldılar. Adı bir süre iktidar sözcüleri ve yandaş TV kanalları tarafından “Kasetle geldi... Kasetle gider Kemal” diye anıldı.

Zaman iyi hakem.

Mustafa Kemal savaş meydanlarında pişmiş, kurtuluş savaşına baş komutanlık yapmış kalpaklıydı. Kılıçdaroğlu, izlemeyi söz verdiği Mustafa Kemal’in yolu ve birinci adı nedeniyle “Kalpaksız Kemal” diye yazılıp çizilmeye başlandı.

Hoş yakıştırmaydı!

Ama tutmadı.

Elini masaya vurup, sesini yükselterek iktidarı sarsıp sallayacak ve kitleleri arkasından sürükleyip “Kurtar bizi Baba Kemal” diye bağıran meydanlarda toplayacak karizmaya sahip değildi. Şurası da kesin ki; parada, malda, mülkte, makamda, mevkide gözü yoktu. Mal varlığını açıklarken duvardaki tabloları bile listeye yazdı. Evini, yazlığını hangi kazançla aldığını, oğlu ile kızını nasıl okuttuğunu da kaynaklarını göstererek kayda geçirdi.

“Gandi Kemal” dediler.

★★★

Gandi Kemal olarak girdiği bütün seçimleri kaybetti. İktidar partisi kurucusu Reis Tayyip Erdoğan, tüm seçimleri alıyor, bütün güçleri elinde toplayan “Tek Adamlık” demir pençe diktatörlük düzenine Türkiye’yi taşıyordu. Bir şehit cenazesinde Gandi Kemal’ i linç edip yakmaya kalkışanların destekçisi de Reis’in partilileri oldu. Reis, Gandi Kemal’e geçmiş olsun bile demedi ama Gandi Kemal, kendisini linç edip öldürmek isteyenleri affetti.

Belli ki!

Gandi olmak!

Tutmayacaktı.

Tutmuyordu.

Zaman Aktı; Gandi olmaktan vazgeçti. Partisinde kendini devirmek isteyenleri tek tek eledi. Tayip Erdoğan’ın; 2053 yılına kadar başkan kalmak için bulduğu “Yüzde 50 + 1 formülünü” tuzak yaptı. Tayyip Erdoğan’ı kendi silahıyla vurdu. Altılı Masa’nın kurulmasına liderlik yaptı. Solcu olan partisinden yeni kurulan sağcı partiye “milletvekili transfer desteği” yaratarak; Meral Akşener’e kurulan kumpası da boşa çıkardı.

Reis şaşkındı.

İttifakı eriyordu.

Tayyip Erdoğan’ın dalga geçip aşağılamak için bulduğu “Bay Kemal...” deyimi bile iktidarı çapsız duruma düşüren bir ayak bağına dönüştü.

★★★

Tayyip Erdoğan, öylesine derin bir ekonomik kriz yarattı ki, kitleler “Bay Kemal’e sarılmaya” başladı.

Bay Kemal!

İkramiye sözü veriyor.

Tayyip Erdoğan!

İkramiyeyi yükseltiyor.

Bay Kemal!

Asgari ücret diyor.

Tayyip Erdoğan!

Asgari ücreti artırıyor.

Bay Kemal!

3600 ek gösterge diyor.

Tayyip Erdoğan!

Ek göstergeyi veriyor.

Bay Kemal!

KYK bursları diyor.

Tayyip Erdoğan!

Faizleri siliyor.

Bay Kemal!

Fındığa 4 dolar diyor!

Tayyip Erdoğan!

Fındığa 3 dolar fiyat verdik diye Ordu meydanında övünüyor. Sanki Bay Kemal olmuş

Cumhurbaşkanı, Tayyip Erdoğan da onun sözünden ayrılmayan bir Bakanı... 2022 yılı Ağustos ayına gelindiğinde halk, Bay Kemal’in ağzına bakar ve o ne derse yapar oldu.

Otomobil almayın.

Ben iktidar olacağım.

ÖTV’yi indireceğim dedi.

Dinlediler.

Tayyip Erdoğan’ın halkta yarattığı umutsuzluk, öfke, kızgınlık ve isyan Kemal Kılıçdaroğlu’nu lider yaptı.

★★★

2002’de...

Halk denize düşmüştü.

Reis Tayyibe sarıldı.

2022’de bugün...

Halk denize düştü.

Bay Kemal’e sarıldı.

Kılıçdaroğlu’nun halkın sarıldığı bir lider olması; saman alevi gibi parlayıp geçecek ve seçim sandığı günü geldiğinde sönecek midir? Bu bir “Erken parlama” mıdır? Tayyip Erdoğan ve kurmaylarının beklentisi bu fakat Bay Kemal, her verdiği sözü sağlam dayanakları olan bir projeye, programa dönüştürüp halka anlatırsa; Tayyip Erdoğan ve ittifakının umudu kursağında kalır!

Örnek vereyim!

Otomobilde ÖTV’yi indirmek sözünün arkasında durarak; “Türk otomotiv sanayinin döviz yutan değil döviz fazlası veren bir sektör haline nasıl getirileceğini de...” inandırıcı biçimde ortaya koyarsa partisi sandıktan birinci olarak çıkar!

Bir örnek daha!

Erzurum’dan Ağrı’ya, Urfa’dan Ardahan’a o bölgede hiçbir çiftçi zarar etmeyecek sözü verdi?

Nasıl olacak?

Model nedir?

Kaynak nereden?

Bay Kemal, “halka sözler veriyor iktidara geldiğinde halktan ne isteyeceğini” de söylerse siyasi hayat ağacına kalıcı çentik atan kesintisiz lider olur.