Meclis tatili bitirip açıldı. İfade özgürlüğü ile basın özgürlüğünü demir pençe altına alacak 40 maddelik faşizm özentisi yasayı yıldırım hızıyla çıkarmaya koyuldular. Bu yasa çıkınca; gizleneni-saklananı- rüşveti- soygunu- hortumlamayı- yandaşı, hısımı, akrabayı, partili çapsızı kayırıp kollamayı yazan ve iktidarı eleştiren her yazı; “halkı endişe, korku ve paniğe sürüklüyor” diye dava konusu olacak.

Yazan, susturulacak...

Paylaşan, hapse...

Söyleyen, karakola...

Dün bu köşede faşist sansür yasasına takılacak bir örnek yazı yazmıştım. Bugün ikincisini seçkin dikkatinize sunayım: 15 gün önce bir “rüşvet tarifesi” haberi yayınlandı. Bu yazı; “İktidar partisi AKP döneminde bir devlet ihalesinde yenilen rüşvetin hangi tarifeye göre paylaşıldığını” anlatıyordu.

İktidar Partisi sağıra yattı.

Parti Başkanı duymadı.

Sayıştay umursamadı.

Berlin Elçisi görmedi.

Dışişleri Bakanı tınmadı.

Oysa hem ihale ve hem rüşvet tarifesi halktan toplanan vergiyi soymak üzerineydi. Rüşvet tarifesine konu olan Ulaştırma Bakanı ise iddianın üzerine gitmek yerine haberi yazan gazeteciyi mahkemeye verdi.

★★★

Haberi özetleyeyim.

Almanya’nın büyük şirketlerinden olan Siemens Türkiye’nin 95 yıl önce kurulmuş köklü devlet şirketlerinden TCDD’den 60 milyon dolarlık Yüksek Hızlı Tren (YHT) ihalesini kazanmıştı. Bu ihale için de Türkiye’de devlet görevlilerine, Türkiye’deki yerli ortağa, TCDD görevlilerine, Simens’in Türkiye’deki görevlilerine ve Simens ile yerli ortağı şirketi bir araya getiren araçlara toplam “10 milyon Avro rüşvet” dağıtmıştı.

10 milyon Avro rüşvet!

Demek ki, 60 milyon Avroya bağlanan bu ihale ile alınacak Yüksek Hızlı Tren en azından 10 milyon Avro daha aza mal edilebilirdi. Hatta 10 milyon Avro rüşvet verilebildiğine göre bu hızlı tren Türkiye’ye belki de yarı maliyete alınabilirdi.

Rüşvet tarifesi şöyle:

Devlet görevlilerine:

Yüzde 30.

(3 milyon Avro)

Yerli ortak şirkete:

Yüzde 20.

(2 milyon Avro)

TCDD görevlilerine:

Yüzde 20.

(2 milyon Avro)

Almanya’daki Simens ile Türkiye’deki yerli ortak (Kolin) şirketini bir araya getiren aracılara:

Yüzde 20.

(2 milyon Avro)

Simens Türkiye yönetimine:

Yüzde 10.

(1 milyon Avro)

★★★

Bu rüşvet tarifesi iddiasını 15 gün önce yazan gazeteci (Barış Terkoğlu), bilgilere “Simens’ in Türkiye’deki YHT ihalesiyle ilgili iç soruşturma raporundan” ulaştığını da yazısına ekledi. Ayrıca eski çalışanlarının Simens’e açtığı bir başka davanın kayıtlarından alıntılar yaparak “Simens’in Türkiye’de rüşvetler dağıtarak diğer ülkeden rakiplerini ihalelerden uzaklaştırarak rakipsiz ortam yarattığını da” anlattı.

Bitmedi.

Arkası geldi.

Ana muhalefet partisi CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TV ekranlarından bütün Türkiye duysun diye şu açıklamayı yaptı: “Hızlı tren yapılacaktı. İhalesi açıldı. 10 milyon Avro rüşvet dağıttılar. Bunları halk duymasın diye yasak getirmeye çalışıyorlar ama biz doğruları söyleyeceğiz”

Evet!

Ortada rüşvet tarifesi var.

Türkiye’nin Almanya Büyükelçisi başta bütün iktidar kurumları, Almanya hükümetine başvurup; “bu ne rezalettir, senin şirketin gerçekten Türkiye’de iş yapmak için görevlileri rüşvetle yemledi mi” diye ayağa kalkması gerekirdi. Tersi oldu. Haberi duyuran gazeteciye Ulaştırma Bakanı dava açtı. Ve işte bu ortamda ifade özgürlüğü ile basın özgürlüğünü demir pençe altına alacak 40 maddelik faşizm özentisi yasa “kaldır parmak indir parmak” yıldırım hızıyla Meclis’ten geçirilir oldu. Bu yasa yakında çıkar. Böylece her gizleneni, saklananı, rüşveti, soygunu, ahlaksızlığı dile getiren yazının yazanı, yayınlayanı; “halkı endişe, korku ve paniğe sürüklüyor” diye yargıç önüne çıkartılır.

★★★

Oligarşi çıta yükseltti.

İfade özgürlüğüne zincir.

Yazıya kara pençe.

Ağızlara fermuar.

Söze kilit.

Azınlığın mutlak gücü!

Uyanın!